Mass Effect serisi neydi?
Mass Effect serisi, o sistemleri bozuk, mekanikleri eski, bug’ları bol, temposu ve kalitesi asimetrik oyunu tüm teknik ve tasarımsal aksaklıklara rağmen teması ve konusu için oynamaktı. Mass Effect serisi o ilk oyundan itibaren, bir yandan silme sana ait olan, bir yandan da evrende senden bağımsız sabit bir yeri bulunan Shepherd’ı oynamak, onu tanımak, onu yaratmak ve onu sevmekti.
Mass Effect serisi, bir video oyununun ilkinden ikincisine yaptığı en büyük sıçramaydı. Oyunun grafiksel, mekaniksel, sistemsel ve teknik olarak kat ettiği mesafeye inanamamaktı. Mass Effect serisi, sonunda başarılı olup olmayacağını gerçekten bilemediğin bir intihar görevine çıkmaktı. Mass Effect serisi, o intihar görevine doğru nefes kesici bir ustalıkla ayarlanmış tempoda koşmaktı.
Mass Effect serisi, umutsuz bir savaştı aslında. İnsanların yerinin diğer tüm bilim-kurgu evrenlerin aksine merkezde falan olmadığı, bilhassa besin zincirinin epey de altında seyrettiği bir evrende var olma mücadelesi vermekti. Mass Effect serisi kaybolmaya karşı, unutulmaya karşı verilen bir savaştı. Mass Effect serisi kazanmadan önce kaybetmekti. Mass Effect serisi kararlılıktı.
Mass Effect serisi şimdi geri dönüyor. Yıllar sonra, bıraktığı yerin çok uzağında, 23 Mart’ta çıkacak olan Andromeda ile tekrar bilgisayarlarımız ve konsollarımıza geliyor. Çobanın hikayesi bitti. Artık sürücünün hikayesi var. Biz o hikayeyi tüm derinliğiyle tecrübe etmek için resmen heyecandan parmaklarımızı yiyoruz. O heyecana mukayyet olabilmek adına da, şöyle bir video yaptık çıkarttık. Afiyetle yiyin, Andromeda’yı da sabırla bekleyin. Parmaklarınızı yemeyin bizim gibi. Yarın öbür gün başka şeyler yemek isterken lazım oluyor.