50 First Dates bu sene yirminci yılını kutluyor! Tüm zamanların en sevilen romantik komedilerinden olan filmin başrollerinden Drew Barrymore bazı şaşırtıcı bilgiler vermiş yapım sürecine dair.

Drew Barrymore şöyle başlıyor sözlerine: “50 First Kisses, o zamanlar adı buydu, hakkında aklımda sürekli duran bilgilerden biri filmin orijinal sonu. Seattle’da geçen bir dramaydı. Orijinal son Lucy’nin ‘Gidip hayatını yaşamalısın, çünkü bu yaşamak değil.’ demesinden sonra Henry gidiyor, fakat sonra geri geliyor ve restorana oturup ‘Selam, ben Henry.’ diyor ve film orada bitiyor.” Bence bu son da fena değilmiş, bu tür acı tatlı sonları severim çünkü. Ayrıca yine Henry’nin Lucy’den vazgeçmeyeceğini gösteriyor sonuçta, düşününce filmin bildiğimiz sonuna göre de daha gerçekçi bir noktada duruyor.

50 First Dates en sevdiğim romantik komedilerden biridir. Defalarca kez izlemişimdir. Akıcıydı, eğlenceliydi ve Adam Sandler’ı her zaman Drew Barrymore ile oldukça uyumlu bulmuşumdur. Artık pek böyle filmler yapmıyorlar. Ayrıca Hawaii’de geçmesi ve atmosferiyle, müzikleriyle de tam olarak “iyi hisset” filmlerinden biri. Filmin asıl sonu da kendince başarılı tabii ve Henry’nin Lucy’yi ne kadar sevdiğini gösteriyor. Ayrıca Lucy’nin sihirli bir şekilde tamamen iyileşmesi yerine bu tür bir çözüm bulunması da yine filmi daha başarılı bir noktada bırakıyor bence.

50 First Dates sizin için nerede duruyor? Favori romantik komedi filminiz hangisi? Sizce asıl son mu daha iyi yoksa ilk başta düşünüleni mi sevdiniz? Yazacaklarınızı unutmadan bir an önce bizlere ulaştırın.

Author

Hikâye odaklı oyunlar oynarım, film/dizi izlerim, arada sırada da çizgi roman okurum. Bunlarla meşgul değilsem de muhtemelen uyuyor olurum. "Benim düşünceme göre endişelenenler iki kez acı çeker."

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.