Seven olur, sevmeyen olur, tiksinmesinin doruğunda olanlar olur, ancak iyisi, kötüsü, en kötüsü, berbatı ve deliliğin dağlarının ötesi ile 4chan, ‘yeni internet’ dediğimiz şeyin yer kabuğunda bulduğu çatlaktan adeta irin, dışkı, pislik ve en önemlisi özgürlük bulmuş bir yanardağ gibi fışkırmasıdır. Bu açıdan da, muhtemelen asla erişemeyeceğimiz ütopik bir geleceğin korkunç habercisidir.
“İkimize birden yükleniyorlar ama sen ağlama” mantığının iki kalem ötesine geçip 4chan’a bakalım biraz istedim, neden 4chan.org ve şemsiyesi altındaki her şey bu kadar önemli?
1) 4chan, Durduk Yere Gerçekliğe Açılan Tuhaf Kapılardan Birisidir
“Ne gerçekliği lan, bir sürü manyak doluşmuşlar, kedi fotoğrafı paylaşıp dünyaya küfrediyorlar” diyebilirsiniz, gel gelelim hem /b/‘de, hem de bilumum özelleşmiş alt kategoride zaman geçirdiğinizde dünyanın son derece tuhaf, korkutucu, gerçek, hasta, çirkin, fantastik insanlar ve onların yazdığı, çizdiği, ürettiği, konuştuğu şeylerden oluştuğunu fark ediyorsunuz.
Muhtemelen 4chan ve alt yaratıklarının insanları ilk tedirgin etmeleri daha burada başlıyor. “Böyle insanlar da mı var?” cümlesine verilen “Evet” cevabı 4chan.
2) 4chan, Çünkü Klavye-Liboşlarına Bile “Bu Kadar Özgürlük Fazla” Dedirtir
Son yıllarda dünyada ve Türkiye’de muhafazarlık (gelin biz buna kolaya kaçış diyelim) artarken, haliyle insanlar hak ve özgürlüklerini daha çok aramaya, başkalarının hak ve özgürlüklerini de savunmaya daha çok başladı. Ne güzel. Gel gelelim, her gövde düşüncenin ekstrem uçları vardır. Özgürlük arayışı, reelpolitik ile bağını kaybedince modern Türkiye’de görmekten sıkıldığımız liberal düşünceleri, onlar da internet statüsü ile kız düşürmek peşine düşünce sanal-liboşluk ortaya çıkıverdi.
Klavye-Liboşu arkaşlarınızı ara sıra 4chan turuna çıkartın. Yukarıda bahsettiğim tedirginliği göreceksiniz. “Ama bunu nasıl yaparlar?” “Bu linç kültürü abi, olmaz olsun!” “Abi o kadın neresine ne sokuyor tam, bas bakayım?” “Rabbim küçük aklımı koru” ve “Ay ne bok bir site” diye inlediklerini göreceksiniz. Neden mi?
3) 4chan, Çünkü ‘Al Uygar Toplum Yalanın Senin Olsun!’
Geekler çok sever, ‘deconstruction‘ deyü bir kelime vardır. En basitinden “O öyle değil, işin gerçek yüzü asıl böyle” diyerek mevzunun daha gerçekçi (ya da insanlığa inancınız varsa daha pesimist) olarak resmedilmesidir. (Watchmen, Evangelion, the Dark Knight Rises, the Boys gibi eserleri düşünün.)
4chan ve yarattığı shitstorm içerisinden doğan bütün parçacıklar “El ele kol kola verin çocuklar, oynaya oynaya gelin çocuklar” anlayışındaki internetin suratına kakalı ellerle atılmış tatlı bir tokattır.
Daha geçen gün rastladığımız ünlülerin cep telefonlarından sızdırılan fotoğrafından tutun, Habbo Hotel gibi sanal dünyalara yapılan saldırılar, moderatörü ve üyeleri ile tatlı bir düzen içerisinde yaşayan forumlar, ‘Peki siz ne dersiniz?’ diyerek internet kullanıcısına sorulan anketler… Pazarlama, kendini doğrulama, dijitalden mahremiyet umma, herkesin adını bildiği ve sana selam verdiği, insanların kolkola dans ettiği bir sanal dünya umuduna atılmış bir tekme gibi saldırıldı bu konulara.
Bu açıdan 4chan’ın yarattığı organizmanın bir kısmını barbarlara da benzetebilirsiniz.
4) 4chan, Çünkü ‘ARTİSLİK YAPMA LAN, İNDİR O MODERASYONU!’
Eski günlerdi, “Ben bu sitenin sahibiyim” , “Şu forumun adminiyim” , “Buraların moderatörüyüm, kızlar hep beni sevecek” gibi sanal makam mevki sahibi dallamaların başakların arasından yükseldiği, küçük egoların tek tek hesaplara roket attığı yıllarda “Adınız kimliğiniz yok kardeşim, napıyorsanız yapın” diyerek insanları özgür bırakabilmiş, iyi-kötü-çirkin paylaşımları “Burası seviyeli bir yer, burada olmaz!” diye değil, “Ulan ya buraya bir şey kat ya da bas git” bakış açısıyla yönetmiş bir yerdi 4chan. İnternette sahipsizliğe, imtiyaz hakları dışı paylaşımlara, makam ve mevkisizliğe çok ciddi bir şekilde yer verdi. “Ama bu doğru değil” diyebilirsiniz, o da sizin düşünceniz.
Gel gelelim 4chan sayesinde sınırsız özgürlük, eşitlik ve ancak paylaşımın kadar var olma gerçeği bir dönemin internet kullanıcılarına çok ciddi şekilde bulaştı. Ailelerinin, okullarının, büyüklerinin, admin ve moderatörlerinin gölgesinde ezilen beyinler için daha önce böyle bir alan var mıydı?
Ve V’nin de dediği gibi, ‘Bu maskenin arkasında at eti değil, halis kıymadan çekme et var, yani bir fikir var, ve fikirlere kurşun işlemez’.
5) 4chan, Çünkü Özgürlüğün Ne Olduğunu Unuttunuz!
4chan’ın yarattığı shitstorm içerisinde hayatta kalmayı becermiş bir insanın “Ay ama 4chan insanlara saldırıyor” şeklindeki eleştirileri anlaması zor. Bu yüzden bu tip eleştiriler genelde üzerlerine kürekle kaka atılarak susturuluyor. Ben bu vatandaşlara bir sonraki maddede kürekle kaka atmadan cevap vereceğim, ama önce şunu hatırlatmak isterim:
Shitstorm dünyalarında vakit geçirmemiş ya da şöyle bir bakıp çıkmış arkadaşlar için belki tekrar söylemek gerekli, 4chan, bilhassa /b/ ve etrafında yaratılan diğer bütün sayfalar/gruplar/boardlar ‘özgür‘. Ne demek? Calvin ve Hobbes haricinde kutsal/değerli/ayıp hiç bir şeyin olmadığı topraklardayız demektir.
Site ilk açıldığı dönemde pornonun en çirkini bile mevcut olurdu sitede, uzun süre silinmezdi. Sonradan FBI kaç arabayla bastıysa çckprnsu ve benzeri hayvanlığın düz bağrından kopan (evet, bana da çüş dedirten sınırları oluyor, olmaz mı?) başka konular çok sıkı denetlenir oldu.
Öte yandan okulundaki insanları vurmak isteyen çocuklar, evde bomba yapmayı deneyen ergenler, kadın bedeninde daha mutlu olacağını hayal edenler, panda fotoğrafları koleksiyonunu geliştirmek isteyen, özellikle parmak arası terlik giymiş asyalı kızlara ilgisi olanlar, Trent Reznor’un albümünde sakladığı son manyaklığı araştıranlar, terk edilmiş binaların fotoğraflarını çekenler… Herkese yer ve ses verilen bir platform olmayı sürdürdü 4chan… Bu da tabi tepkili insanların kümeleşmesi için ideal alandı.
6) 4chan, Çünkü İfade Özgürlüğü Tam Ne Demek Bir Görün…
Bir önceki madde de yazdım, 4chan, /b/, 701chan, Operation Anon, raid kültürleri… İnsanlara ifade özgürlüğü ve yer verdiğinizde ortaya çıkabilecek sonuçlardan bir kısmı, dikkat çekici bir kısmı, saldırgan, tehlikeli, linç kültürünün bir parçası olan şeyler oldu. Genç kızların numaraları bulundu, evleri arandı, Justin Bieber için bileklerini kesin yalanları atıldı, insanların dijital mahremiyetlerini ve budalalıklarını sonuna kadar sömüren, sanal iletişim platformlarında vermeye çalıştıkları altı boş mesajlara saldırılan bir yer oldu çıktı 4chan.
Gel gelelim, 4chan‘ın internet trafiğine baktığınızda, 1000/2000/5000 kişinin organizasyonu ile başlatılan bu “büyük saldırı kültürünün” aslında sitenin kullanıcılarının en fazla %5’i tarafından benimsenmiş ve hayata geçirilmiş şeyler olduğunu fark edersiniz. Türkiye’deyiz, bir kaç subayın kafaya koyduğunda darbe yapabildiğini bilmemiz lazım.
Dünyanın en çok ziyaret edilen sitelerinden birinde, küçük bir grup insan bir konuyu kafaya takıyor ve onu değiştirmeye çalışıyorlar. Yaptıklarını savunmuyorum, savunacak olsam da savunurum bu arada, ben sadece küçük ve marjinal grupların, bütünü temsil etmediğini unutanlara hatırlatmak istedim.
7) 4chan, Çünkü Abi Hayırdır, Siz Fazla Özgürlüğü Beğenmediniz Mi?
Elbette bu noktada konu “Peki sitenin yöneticileri buna nasıl izin veriyor?” sorusuna geliyor. Normal değil mi, başkalarının özgürlüğü insanları rahatsız eder. Muhafazakarlık, ötekileştirme, bölünmeler de burada başlamıyor mu?
Yine muhafazakar zihinlere alıştık, ancak benim özellikle üzücü bulduğum şeylerden birisi de, bu soruyu soran insanların, başka açılardan da kendilerini son derece açık fikirli, fikri hür – vicdanı hür, modern, baskıcı söylemlerin karşıtı, aydınlık ve laik bir toplumun elçisi, azınlık haklarının yılmaz savunucusu, LGBT bireylerin süperli pampası olarak görmeleri. Demek ki her insanın özgürlük karşısında sınırını çektiği bir nokta geliyor.
Bu durumda, ‘yobaz’ dediğiniz insanları suçlarken de, ‘hastalıklı piç kuruları’ dediğiniz sizce ‘fazla özgür’ insanları suçlarken de, ancak üzerine argümanlarınızı kurduğunuz platformu daraltıyorsunuz, just fyi.
8) 4chan, Çünkü İnternet İnsanlar İçindir ve İnsanlar Tuhaf Sırları ve Acayip Huyları Olan, Acayip Varlıklar
Aslında burada dönüp dolaşıp birinci maddeye geri geldim. Ara sıra şöyle bir gerçekleri hatırlamak istediğinizde gidebileceğiniz en tuhaf yerlerden biri 4chan. Yıllar içerisinde, başka şekilde ve yerlerde kendilerini ifade edemeyip, 4chan üzerinde ifade edebilen insanlar, 4chan üzerinde kümeleşip, sonra hep beraber başka sitelere doğru el ele yola çıktılar bile.
Görece tuhaf fantaziler, fetişler, sadece kendisinin sevdiği, kendisinin oynadığı oyunları oynayan başka insanların da olduğunu fark edenler, aynı düşüncelere (ki aynı düşünceler derken, çok tuhaf düşünceler) sahip insanlar buluştular ve 2004 – 2006 arasındaki renklilik artık 4chan üzerinde değil.
O tuhaf insanlar, o tuhaf yedi kanatlı karıncayiyen dondurma arabalarına bindiler ve 4chan’dan çok daha az bilinen miniboardlara, forumlara, en korkusuzları ise derin internetlere gittiler.
10 yıl sonra gelip de insanların ifade özgürlüklerinden şikayet ettiğinizde, bazılarımızın gözünde “Keşke Magna Carta imzalanmasaymış, köylülere niye hak veriyorsun ki abi?” diyormuş gibi oluyorsunuz. Cıks, yapmayın.
Here’s to the crazy ones:
9) 4chan, Çünkü Bugün İnternette Tükettiğiniz İçeriğin Temelleri 10 Yıl Önce Orada Atıldı
Memeler, miim, mem. Nasıl okuyorsanız. Richard Dawkins paşanın akademik çalışmalarını takip eden 20 kişi dışında, dünyanın geri kalanı ‘meme’ dediğimiz kavram ve bu kavram ile anılan bütün görseller ile 4chan sayesinde tanıştı. Şimdi bir düşünün, birbirini tekrar ettiği için kendi standartları dahilinde yeni fikirler üreten ne kadar çok içerik var artık.
9gag’in yarısı, Türklerin ‘caps’ diye andığı ‘image macro’lar, komik metinli kedi resimleri, deli gifler, copy pastalar, ragefaceler, shitpostlar, drawfagler… Burada biraz sayayım demiştim ama, üşendim. Siz lafıma güvenin, bugün internette tükettiğiniz içeriğin yarısından fazlası (pornoyu saymadım dikkat edin) 10 yıl önce temelleri 4chan’da atılmış iletişim temelleri üzerine kurulu. İnanmıyorsanız biraz ‘know your meme’ sitesinde gezinin (ki ‘know your meme’ , meme’leri yanlış kullananlara atılan cevap makrolarından bir meme idi vaktinde).
TL;DR
Sevgili bu yazıyı okuyan dostlar. Özgürlük, ifade özgürlüğü, yaşama özgürlüğü, kendini ifade etme özgürlüğü, sadece sizin kendinizi rahat hissettiğiniz o tatlı, görünmez duvarlar içinde mi var? Yoksa aslında herkes için, sınırları çok daha geniş bir şekilde mi var?
Comfort zone’dan çıkmaya hazırsanız, kendiniz ve çevreniz dışındaki insanların ifade ve varolma özgürlüklerine katlanabilecekseniz, bekleriz.
Dikkat, the consequences will never be the same.
Bu arada, şu videoyu da kesinlikle izleyin.