On bir sene kulakta başka, kafada başka tınlar. Parmakları takvimlerde savrulmaktan yorar, popüler kültürde arşivlenmiş hayranlıklar arasında milatlar açar. Çünkü bir sene önce göz önüne dökülen yapımlardan anca bir ikisi aklımızda kira öderken, on bir sene sonra hala güncelliğini korumak büyük bir gövde gösterisidir. Zamanında ister kalitesinden ister çoktan tüketilmiş yollara yeni kestirmeler açtığından sevmiş olalım, The Last of Us bu minvalde bir marka artık.

the last of us 2,

Şaka maka Joel ile Ellie’nin zombilere yürüyor ve en çok insanlardan korkuyoruz sloganıyla yaptığı duygusal çıkış 2013 yılındaydı. Oyunun derdi türün benzerleri gibi enfekteler değil, onların yarattığı etkiyle kuralsızlaşan dünyada otoriteydi, çetelerdi, yol ayrımları ve insanın insana tutunma çabasıydı. Ahlaki ikilemlerin vicdanımızı bir an için boş bırakmadığı bir oyundu, zordu. Bu yüzden de keyfi başka oyunda yoktu. Temelinde bir baba- kız yolculuğu filmine dayanıyordu zaten. Hissiyat geçişini layıkıyla başardı ki hakkında çok yerde övgüler döşendi, koca koca adamların gözlerinde yaşlar dalgalandırdı. Hatta 26 Eylül, oyunda Cordyceps mantarının yayıldığı gün, The Last of Us günü olarak anıldı; basbayağı bir gün, ortak akılda bir oyuna ve o oyundan çıkan salgına bağışlandı!

Post 2000 işlerinin arasından yakaladığı damar epey özeldi yani. 2020’de ise Naughty Dog’un çıkarttığı oyunun ikinci kısmıyla darmadağın olduk. Ama iyi ama kötü biçimde… En son da geçen sene HBO ortaklığıyla başlayan dizi çıktı geldi. Bugün itibariyle hala ondan bahsediyoruz. Dizi tam da The Last of Us gününde fragmanlarına bir yenisini ekledi.

Bu sezon, ikinci oyunun akışını tutturup aradan geçen beş yıla ve Joel ile Ellie arasında kopacak fırtınaya değinecekler. Fragmanda sakin kasaba hayatında Joel’in yaptıklarından için için acı çekmesini, Ellie’nin ergenliğini ve aşkı keşfetmesini, Abby karakterinin dramasını ve ortada can çekişen gitarı görüyoruz en çok. Prodüksiyonun kalitesi üzmeyecek, oyun içi görüntülere selam çakılmaya da devam edilecek belli ki. Geri kalan sahnelerse ‘vaziyet alın, ortalık çok karışacak‘ temalı bir tören yürüyüşü.

Başrollerde Pedro Pascal ve Bella Ramsay yerlerini kimseye bırakmazken, sezonun en tartışmalı ismi olacak Abby’i canlandıran Kaitlyn Dever rolüne adapte görünüyor ilk bakışta. Young Mazzino Jesse, Isabela Merced Dina ve Jeffrey Wright Isaac rolünde kadroya katılanlar arasında. Birinci sezondan da birçok karakter geri dönmüş. Tabii sevgili yürüyen konaklarımızla Cordyceps mantarının uzantıları da…

Önümüzdeki sene yine HBO altında yayınlanacak projenin kolay kolay da gri tozların arasına dönmeye niyeti yok. Yapımcı Craig Mazin’in dediğine göre planları, diziyi dördüncü sezona dek uzatmak. İkinci sezon yedi bölümle noktalanacak ve olayları tırmandığı yerde bırakacaklar. Gerekçeleri senaryonun, ikinci oyunun sonundaki yere sindire sindire gelmesini istemeleri. Birinci sezonda hafifçe taştığımız gibi, yan olay örgülerini de görmeye devam edeceğiz.

Açıkçası ben katıldım fikre, dizi içindeki dünyaya ne kadar nefes aldırırsa o kadar inandırıcı olacaktır. Aradığımız The Last of Us ruhuysa silahların değil, diyalogların can yakmasını tercih ederim. Bunun için de bağ kurma zamanımıza ve karakterler arasında kaliteli çatışmalara ihtiyacımız var.

Özellikle de Joel ve Ellie arasındaki ilişki seyrini nasıl verecekler meraklardayım. Kendi adıma bazı tatların damakta kalmamasını diliyorum. Yani ilk sezon sadece oyun senaryosuna uysalar yeterdi, bu kez oyundan ileri gitmeleri lazım. İşleri zor ama başarırlarsa bol bol da alkışlarız. Ortada kıyamet sonrası senaryosu ve HBO kalitesi olunca, beklenti yaratmak ve dağa taşa haykırmak istiyoruz elbette. Craig Mazin yap bu işi!

Author

Alternatif evreninde voleybolcu olamayan versiyon. Düşünce satıcısı, hikaye koleksiyoncusu. Ayrıca yanaklı birey. Bence dünyanın hayallere, hayallerin kelimelere ihtiyacı var.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.