Ufaktan ufaktan, tüm türlere el atarak ölmeden oynanması gereken oyunları belirlemeye; sevdiğimiz türlerin sevdiğimiz oyunlarını netleştirmeye devam ediyoruz. Taktiksel RYO, Gerçek Zamanlı Strateji, Sıra Tabanlı Strateji, Arcade Yarış Oyunları, Tycoon Oyunları derken biraz daha dar, biraz daha az bilinir, daha az popüler bir türe kadar geldik: müzik oyunları. Bu küçük türde iddialıyız, listenin sonuna kadar arkasındayız. Müzik oyunları öyle FPS’ler kadar bol bulunur türde yapımlar olmayabilirler ama diğer janrlardan çok başka bir noktadalar.

Bu noktadan hareketle şunu da söylemek gerek: Müzik oyunu, bizim için oyunun ana oynanış ögelerinden birinin müzik olduğu oyunlara denir. Yani arkada güzel bir soundtrack çalarken ritme bakmaksızın adam öldürüyorsak ona müzik oyunu demeyiz. Bizim için müzik oyunu, müziği oynuyormuş gibi hissettirendir. Hatta tercihen, oynanışın müziğe göre değişmesi kabul olunur. Karaoke oyunlarını da komple çıkardık, zira onlar tam “oyun” değiller sanki. Onun haricinde Geekyapar’ın asırlık kriteri de aynen yerinde duruyor: Her seriden sadece bir oyun alabiliyoruz. Buna DJ, Band gibi şeylere türeyen Hero serisi ile, her grup için ayrı çıkan Rock Band serisi de dahil. Aynı şekilde yeniden yapımlar da.

Tamam mıyız? Hazırız değil mi? O zaman başlayalım!

 

10. Donkey Konga

Namco’nun geliştirip Nintendo’ya hediye ettiği 2004 yapımı Donkey Konga tüm müzik oyunlarından ayrı bir yerde duruyor gönlümüzde. Bunun başlıca sebebi insanın içindeki en temel dürtülere hitap eden bongoları tabii ki. Namco da öylesine güzel, öylesine bongoyla çalınmaya müsait seçmiş ki şarkıları. We Will Rock You mu istersiniz, Whip It mi istersiniz, Mozart’ın Turkish March’ını mı istersiniz, yoksa yukarıdaki Rock Lobster’ı mı? Süperdi süper.

 

9. Space Channel 5

Uzaylılar fütüristik bir toplumu işgal etmiş, ve insanları dans etmeye mi zorluyorlar? Eğer Space Channel 5’in namı zaten almış başını gitmiş vaziyette olmasaydı size oyunun Japon yapımı olduğunu söylemem için daha fazla kelime harcamama gerek var mıydı? Basit bir “denilen tuşlara bas” oyunuydu, ama çok ilginç bir görsel tarzı vardı ve basit yapısıyla insan başından kalkamıyordu hakikaten.

 

8. Rez HD

Herhalde son dört yılda yapımına en çok sevindiğim HD remake’i işaret etmem istense, Rez HD derdim. Rez taa PS2 döneminden itibaren kelimenin tam anlamıyla insanın nefesini kesen bir görselliğe sahipti. HD çözünürlüğe çıkınca da tadından yenmez bir hâl almıştı. Çıkış yılı itibariyle müzik oyunlarının atalarındandı Rez. Buna rağmen HD yeniden yapımı gösterdi ki, hâlâ halefleri kadar iyi.

 

7. Beat Hazard

http://www.youtube.com/watch?v=kd-61CRXd_w

Ah Beat Hazard’ım benim. Seni lik defa bir arkadaşımın bilgisayarında gördüğümde şarkının hızına ve tonuna göre değişen muhteşem neon görsellerine inanamımıştım. Öyle ki, eve ne ara geldim, Steam’e cüzdanı ne ara fırlattım onları dahi hatırlamıyorum. İnsanı garip bir şekilde bağımlılığa iten rank sistemi ve leaderboard’ların küçük boyutuyla birleşmesi sağ olsun, kurduktan sonra bilgisayarınızdan kaldırmak için hiçbir sebep göremeyeceğiniz oyunlardan biridir Beat Hazard.

 

6. Amplitude

Frequency tek kelimeyle süperdi. Ayıldık, bayıldık, daha fazlasını istedik. O zamanların körpe firması Harmonix de tuttu, “Alın size Amplitude!” diye fırlattı suratımıza yeni oyununu. Bir yandan Guitar Hero’nun, bir yandan da Audiosurf minvali oyunların direkt örnek alacağı şablon oldu anlayacağınız. Rez’in HD’sini yaptılar, bunu da yapsalar ya.

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.