Bir diziye final yazmak zordur. Geriye dönün, çok severek izlediğiniz dizileri düşünün bir. İzlerken ne hissettiğinizi düşünün. Siz nasıl bir final istediğinizi biliyor muydunuz? “Bütün sorulara cevap versin”, “Karakterler muradına ersin” gibi muğlak tabirler dışında oturup anlatabilir miydiniz istediğiniz finali? Çoğu zaman çok zor bir şeydir bu, hele ki “New York’ta 6 arkadaşın hikayesi” gibi konseptsiz diziler söz konusu olduğunda…
Ama bazı diziler bu görevin altından kalkarlar. Binge-watching’in çağında kıymetli olanlar da onlardır, çünkü artık dizileri baştan sonra bir lokmada yuttuğumuz yıllardayız. Bizim için diziler artık çok, çok uzun bir film vazifesi görüyorlar. Yani aynı bir film gibi başı ve sonunun tutarlı olması bekleniyor, ama bir filmin aksine çok daha fazla zaman yediğinden, baskı daha yüksek. Finali kötü olan işlere kimse başlamıyor bile artık.
Biz bu şekilde insanı üzerin 9 diziyi listeleyelim dedik. Meraklanmayın, listeyi olabildiğince spoiler’dan arınmış bir şekilde tutacağız. Buyurun!
9. The Sopranos
The Sopranos’u buraya koyarken bir hayli tereddüt ettim aslında. Zira David Chase’in muhteşem dizisinin sahneyi yarıda kesip siyaha gömülen finali aslında diziyi takip edenler için o kadar da mistik, anlaşılmaz ve garip değildi. Tony dizinin belli bölümlerinde ölümden “bir anda ışıkların kapanması, her şeyin karanlığa gömülmesi” diye bahsetmişti zaten. Ama yine de Sopranos’u buraya almak zorundayız, zira izleyen pek çok kişi 6 sezondur takip ettikleri Tony Soprano’nun son perdesinin bundan daha berrak olmasını bekliyordu. Haksızlar da diyemeyiz.
8. The X-Files
Yine listeye ucu ucuna girmiş bir final var karşımızda. The X-Files finalinin iki büyük problemi vardı; birincisi kuşkusuz David Duchovny’ydi. Tecrübeli aktörün varlığından söz etmiyorum, dizinin en kilit karakterlerinden biri olmasına rağmen son sezonda neredeyse hiç gözükmeyen Mulder, finale zaten 1-0 yenik girmemize sebep olmuştu. İkinci problem ise tatmin edici bir kapanışın gerçekleşmemiş olmasıydı. X-Files geleceğe yönelik kocaman bir açık kapı bıraktı. Allah için, filmlerle bu kapıdan yürüdüler sonrasında. Ama o final anı, o açık kapı bizim için açık bir yaraydı.
7. Gilmore Girls
Gilmore Girls’ü tam bir aşk-nefret ilişkisi içerisinde baştan sona, kendimi durdurmak isteyip durduramayarak izlemiştim. Ben yaptım, siz yapmayın. Ben başladığım ve sevdiğim dizileri binge-watch etmeye başladığımda finaline kadar kendime mani olamayan bir insanım. Gilmore Girls’ün bütün iğrenç safhalarında yılmadan devam ederken buldum kendimi bu yüzden. Peki karşıma çıkan final Rory’nin o küçük ergenliklerini, Lorelei’ın bir türlü Luke ile kavuşamaması için yaratılan saçma sebepleri meşru kıldı mı? Hayır. Yarım yamalak, hiçbir şekilde “final” titrini hak etmeyen bir şeydi. Üzdü.
6. Entourage
Entourage için sık sık “erkeklerin Sex and the City’si” derler, ama aslında diziyi eğlenceli yapan şey ne Vince ve çetesinin “bro” maceraları, ne de gözümüzün önünden geçen seksi kadınların geçitidir. Entourage Hollywood’un mutfağına bir “kamera arkası” bakışı sunar, o yüzden eğlencelidir. O yüzden benim kafamda dizinin finali çoktan hazırdı: Vince’in inişli çıkışlı Hollywood kariyerinin bir ödülle taçlandırılmasıyla bitse, benim için muhteşem olacaktı. Onun yerine bir sezonda diziye eklenmiş gudubet bir romantizm, hıphızlı bir şekilde son bölümde nihayete erdirildi, damakta yarım bir tat kaldı.
13 Comments
Şu Dexter’a bi film çekselerde o son sezonu unuttursa, 5-6 ay önce baya söylentiler dolanıyodu ama ses seda yok..
leyla ile mecnun finaline benzemiş sonuncusu.
İyi güzel, severek takip ediyoruz da, site resmen 9 şey, 10 şey, 5 şeye döndü. Yapmayın etmeyin abiler ablalar. Yavaştan Onedio kafası yaşıyoruz. Ne şeymiş!
ilk günden beri öyle
Değildi be güzel insan, değildi. Önemli de değil, sadece 1 milyon tık makalesinde anlatılanlar yalan oldu ona üzülüyorum.
ya cingöz, çok güzel üzülmüşsün, bizi bu kadar üzülecek denli sevmeni çok sevdim hakikaten. ama ilk günden beri listicle bizim ana içerik modelimiz. onedio / listelist kafası sitelerle editöryal olarak çok kritik farklarımız var; başlıcası da, bizim içeriğimiz görsel değil yazı ağırlıklı olmasıdır. ortalama bir geekyapar listesi 700-800 kelimedir, okura bir şey katacaksa basılır.
bir de 16. yüzyıl kahramanları listesi gibi şeyleri biz hep koyuyoruz cingöz 🙂 1 milyon tık makalesinde verdiğimiz söz başkasının orijinal makalelerini asla çakmayacağımız yolundaydı. o sözümüzün de arkasındayız, hiç bozmadık. yoksa birisinin yaptığı fotoğraf çekimleri, çizimler, fan videolarını hep paylaşıyoruz, hatta pek çok zaman insanlar bize “ya bişi yaptım, paylaşır mısınız siteden?” diye geliyorlar 🙂 “baksanıza star wars’ın son fragmanı çıkmış” ile “baksanıza biri ne güzel fotoğraflar yapmış” demek arasında fark var mı sence? bizce yok. her seferinde de orijinal yaratıcının sayfasına link veriyor, bu çalışmaları başka bir sitede gördüysek oradan bahsediyoruz.
yani üzülme, sev bizi 🙂
Ben daha yorum yapmam galiba bu gibi anketlerden sonra, HIMYM ve Dexter mı iyiydi! İkisi de kıvranıyordu, bitmesi gereken ve gittikçe batan dizilerdi. Neyse ne söyleyeyim bilemedim.
St. Elsewhere vs Leyla ile Mecnun
Battlestar’ı çok yakın zamanda izleyip bitirmiş ve hafiften cosmos bilgisi de olan bir bilim-kurgu aşığı olarak o final etkileyiciden de öte, dudak uçuklatıcı, ufuk açıcı bir bölümdü deyip susacağım.
katılıyorum. deus ex machina senaryoyu kurtarmak için değil de, bilinçli olarak uygulanan bir teknikse (hikayenin amacıysa) kötü bir şey olarak değerlendirmemek gerekir kanaatindeyim
Entorage cok iyiydiya enazından seneye filmi çıkıyor
Friends nerde la
bence bu listede bir eksik var: Angel. Joss Amca’ya saygımız sonsuz ama senelerce çizgi roman bekledik o final yüzünden 🙂