NBA’de lakapların yeri aynı. Efsane mertebesine ulaşmış her oyuncunun lakapları var. Magic, Sir Charles, Air Jordan, The Answer, Black Mamba, Diesel, Dr. J, The Truth, The Big Fundamental… Her havalı NBA oyuncusunun bir de havalı lakabı var. Bu tabii ki eski oyunculara has bir durum değil. Mevcut NBA süperstarları arasında, görece yeni harika lakaplar var. King James, Uncle Drew, Splash Brothers, Slim Reaper, The Beard.. Ama işte bir de onları alttan zorlayan yeni lakaplar var. Şu aşağıdaki 5 lakabın bir bölümü bu sene konuldu, bir bölümü önceki yıllarda. Ama ortak noktaları, beşi de bu sezon içerisinde hak edildiler. Bir bakın bakalım. Ne diyorsunuz?
Russell Westbrook: WESTWOLF
Westbrook yıllardır kendisine ait bir lakabı hak edecek seviyede top oynuyordu zaten. Ama işte yanında bir başka MVP varsa, dominasyon kurman da zordur. Ne zaman Westbrook yalnız kaldı, o zaman inceden lakaplar başladı. Listemizdeki iki görece eski lakaptan biri, ancak aynı diğer gibi, bunu da listemizde aldık, zira geçen sene konuldu ama; bu sene hak edildi ikisi de.
Joel Embiid: THE PROCESS
Burada biraz yakın tarihten söz etmek gerekiyor. NBA bildiğiniz gibi enteresan bir denge sistemine sahip. Her sene en berbat topu oynayan takımlar, bir sonraki senenin en parlak genç yıldızlarını kapma şansı elde ediyorlar. Bu denge oluşturmak için konulmuş bir sistem, ancak bazen bunu “kazanmaya” çalışan insanlar oluyor. Philadelphia’nın böyle bir başkanı vardı. Uzun süre boyunca, takımın kasten kaybetmesini, ve bunun karşılığında da draft hakları biriktirmesini istedi. Soran olursa da, “Bu bir süreç. Sürece güvenin” dedi. Esprinin adı “The Process” olarak kaldı.
The Process işe falan yaramadı. O başkan da kovalandı zaten. 76ers tam ümidi kesmiş, uzun bir yeniden başlangıç için isteksizce hazırlanırken, 2014’te seçtikleri ve iki sene sakatlıktan oynayamayan Embiid, parlamaya başladı. Bombastik adam Embiid, öylesine bir seviyeye geldi ki, insanlar “sürece değer” diye düşünmeye başladılar ve adım adım, Embiid Süreç’in kendisi oldu. The Process!