Agents of SHIELD’ı izlemeye son gaz devam mı arkadaşlar? Eğer öyleyse, sizlerle paylaşmak ve hatta üzerine getireceğiniz yorumlar ışığında bunun olabilme ihtimalini tartışmak istediğim bir iki mesele var. Ne dersiniz, çalayım mı bi’ on dakikanızı?
Öncelikle belirteyim ki, Agents of SHIELD’da güncelde olmayanlar, yani haftası haftasına izlemeyenler, yazının devamına bakmasın. Zira teorisel olarak yorumlarınızı beklediğim fikirler, spoiler minvalinde şeyler olacak. Sonra uyarmadı demeyin ha, baştan diyorum vallahi, ona göre. Eğer spoiler yemeye razı olanlar ya da vakti vaktine izleyenler kaldıysa biz devam edelim.
Konuşacağımız konu, dizi süresince nasıl devam ettirileceği üzerine minik tahminler üzerine: Aylardır kozada kalan Inhuman Vijay’i konuşacağız. Hazır mıyız?
Kozadan Çık, Kozaya Gir – Vijay’in Kelebeğimtırak Bir Günlük Macerası
Vijay’in fiziksel olarak kozadan çıktığı ve artık normal bir şekilde hayatına devam etmeye başladığı bölümle başlayalım. Önceki bölümlerde Jemma’nın Vijay’e, kozasından çıkmasına yardım ettiği sahnede, yarım da olsa Inhuman’ımızın suratı gözükmüştü hatırlarsanız. Tabii minik bir görüntüyle karakterin Marvel evreninden kim olduğunu anlamamız çok da mümkün değildi. Birtakım teoriler internette dönedursun, dizimiz kozadaki Inhuman’ı biraz köşede bırakarak devam etti. Zamanı gelene kadar çok da odak noktasında olmayan Vijay, LMD sezonuyla beraber bazı sorularımızı cevaplayarak karşımıza geldi. Öncelikle kim olduğunu anlamış olduk: Senatör Nadeer’in kardeşiymiş meğersek. Peki bu neden önemli bir detay?
Şöyle ki, Senatör Nadeer, dizide Inhuman ırkına gözü kapalı dahi olsa pata küte dalabilecek seviyede karşı biri. İnsanlara zarar verdiklerini, yıkıma neden olduklarını ve de tehlikeden başka bir şey arz etmediklerini sürekli vurguluyor. E hal böyleyken, o yedi ay boyunca kozada kalan Vijay’in, Senatör’ün kardeşi çıkması da kurguya güzel bir ayrıntı katıyor elbette. Belki biraz klişe diyebilirsiniz; sonuçta bir fikre fazlasıyla karşı olan karakterin hep en yakınındaki o fikri destekler gibi şeyler biraz eskidi sanırım. Fakat yine de böyle bir aşinalığı Agents of SHIELD’ın banal bir havada yedireceğini hiçbir zaman düşünmedim şahsen. Ki bence öyle de oldu. Normal şartlarda, bu bir şeyin antisi olan tip, onu destekleyen yakınının açıklamalarına ikna olup taraftar değiştirir diye düşünürüm, çoğunlukla tanık olduğum kurgu bu yönde. Fakat Senatör, Watchdogs’la yaptığı iş birliğini bozmayarak ve inandığı şeyden vazgeçmeyerek kardeşinin gözünün yaşına bakmadı ve sıktı kurşunu. Ayağına bir de ağırlık bağlayıp denize atınca, insan bir an için Vijay’e üzülmeden edemiyor doğrusu. Kendi isteğiyle Inhuman olmayan biri için böyle hazin bir son… Ama gelin görün ki asıl tartışmak istediğim konu da tam burada başlıyor.
Hatırlarsanız Vijay’in denizin dibine battığını gördüğümüz sahnede tekrardan bir koza dönemine girdiğine şahit olduk. İlk kozasında yedi ay kaldıktan sonra, şahsi görüşüme göre, oldukça tırt bir güçle çıkan adamın tekrar bir kozaya girmesi oldukça ilginç. Tırt mı? Evet tırt. Tuhaftır ki, çok kısa bir süre boyunca kozada kalan diğer Inhumanlar’ın çok daha kaliteli güçlere sahip olduğunu gördük. Misal Gordon, -EA Games’in Marvel Nemesis Rise of the Imperfects oyunundaki The Wink’i anımsatıyordu bana dizi boyunca- etrafta Nightcrawler gibi bir oraya bir buraya ışınlanarak dolaşıyordu. Ya da Lincoln, adam bildiğiniz trafo gibi volta atıyordu ortalıkta…
Ama Vijay’in yedi aylık o süreci her bir an gözümüze gözümüze sokuldukça, şahsen ben gücünü kullandığı dakikaları izlerken “Bu mu yani?” gibisinden tepki verdim. Ultra hızlı refleksler tarzında yorumlayabileceğim bir gücü olan Vijay’in, daha farklı bir şekilde karşımıza gelmesini beklerdim şahsen. O kadar heyecan kasıp, o kadar süre kozada kaldı deyip sonunda çok da şaşalı bir gücü olmaması beni biraz düşündürdü açıkçası.
Tamam, kabul ediyorum: Kozada kalma süresiyle bu güçlerin net bir orantısı yok, hani olsa bile dizide böyle bir mesaj verilmedi sonuçta. Ama bir izleyici olarak o kadar uzun süre kozaya dayanmış birinin mutlaka daha değişik şeylerle karşıma gelmesini beklerdim. Bu konuda ne düşünüyorsunuz bilemem tabii ama ben buradan sonra birtakım soru işaretleriyle kalakaldım aslında.
Denize, ayağına ağırlık bağlayarak atılan Vijay’in tekrardan kozaya girmesinde bitiyor olayımız aslında. Bu adam nasıl oldu da tekrar kozaya girdi? Böyle bir şey mümkün mü? Girdiyse sonucu ne olacak? Bunlar güzel sorular, ki daha da önemlisi acaba asıl gücü o tırt güç olmayabilir mi? Böyle düşünmeme yol açan çok bir kanıt yok, sadece teorisel olarak yaklaşıyorum olaya ve elbette bende birtakım endişe yaratan noktaları birleştirerek bir şeyler yorumlamaya çalışıyorum. Yedi ay kozada kaldı, bana göre tırt bir güçle çıktı, sonra tekrar kozaya girdi… Peki ya sonra? Hala Vijay’in o kozadan sonrasını göremediğimiz için ve buna dair herhangi bir gönderme bile duymadığımız için şu an sadece havada kalmış bir takım hayran soruları bunlar. Ama bana kalırsa, Vijay’in asıl gücü sürekli olarak güç değiştirebilmek. Evet, evet; her bir kozadan farklı bir güçle çıkacağını düşünüyorum. Eğer gerçekten böyle bir olayı olursa, her çıktığı kozadan daha farklı bir konseptte karşımıza gelecek olan Vijay’in, bu işe alıştıkça daha da dirayetli biri olacağı yönünde bazı fikirlerim var. Ne kadar mantığa sığar bilemiyorum ama bu koza değişimi olayı bana “Neden olmasın?” diyebileceğim türden bir şeymiş gibi geldi.
Gerçekten de, neden olmasın? Girdiği ilk kozadan ultra çeviklikle çıkan adam, ikinci kozasından atıyorum görünmezlikle çıksa mesela? Bence böyle bir evrende pek de imkansız değil. Sonuçta tanrılar bile mevcut, daha ne? İlerleyen bölümlerde olur da böyle bir şey görürsek, ne tepki verirdiniz merak ediyorum doğrusu. İşte bu yüzden de size bu fikri sunmamın nedeni, üzerine yorum getirmenizi istememden geliyor. Bilmem, ne dersiniz?
Yazabildiğiniz her yerden yazın, çizin, üzerine düşünün, tartışın… Teoriler tartıştıkça değerlenir a dostlar, susmayın! Hadi bakalım, teori kuvvetlendirmenize/çürütmenize kuvvet!