Gelin, size haftalık isimli, masum bir videonun ibret dolu hikayesini anlatayım.
Haftalık, küçük bir videoydu bir zamanlar. Hayalleri büyük, gözleri çakmak çakmaktı. Bebek yaştayken bir yetimhande yetişmişti. Çok parası, pulu, izlenmesi, paylaşımı yoktu; ama mutluydu. Yetimhanedeki rahibeler ona iyi bakıyordu, Haftalık‘ın arkadaşları da onu kolluyordu. Sonra bir gün, Haftalık için her şey değişti. Amcası olduğunu söyleyen biri geldi. Parası vardı. Kendi videolarına reklamlar çıkıyordu, eşlikçi olsun diye Haftalık‘ı seçmişti.
Haftalık için her şey çok iyi başladı. Yalnız bu amcanın küçük çocukları tam bir cehennem zebanisiydi. Haftalık‘ı ittiler, saçını çektiler, onun kafasına bardaklar fırlattılar. Zengin amca iş seyahatleri dolayısıyla ne zaman ülke dışına çıksa bu çocuklar Haftalık‘ı “Kimse seni izlemiyor ki, tıklayıp çıkıyorlar, tıklanmaların Sen Ne Diyon kadar bile yüksek değil” diye ezikliyor, amca geri dönünce de güllük gülistanlıkmışçasına şova duruyorlardı.
Haftalık bu hezeyan esnasında kalbinin avuntusunu komşu malikanenin yakışıklı prensi CS‘de buldu. Sadece isminin ilk iki harfiyle bilinen bu karizmatik, dalyan, bıçkın ve vurgulu delikanlı, yanında ölümsüz silahşör saz arkadaşları Ömertagnan ve Türthos ile birlikte Haftalık‘ı haftada bir dağ bayır gezdiriyor, bu çirkin ufaklıklarının gönül yarasını hafifletiyordu. Haftalık için dışarı çıkıp dünyayı gezeceği bu seyahatler bir arzu nesnesiydi.
Lakin, her iyi şey gibi, bu da sona erdi. Ömertagnan, Oryent Cephesi’nde aniden savaşa çağrıldı, vebaya yakalanıp öldü. Türthos, doğalgazı açık unutup uyuyakaldı. Ve o yakışıklı, tığ gibi delikanlı CS, attan düşüp öldü. Bu üzüntüye dayanamayan Haftalık, her hafta üç şövalyeşör ile gittği tepeye çıktı ve oradan bir daha inmedi.
Ve unutulmaması icap eden şeyler, yitip, gitti…
Bizim çektiğimiz bu seri, artık masal kabul edilen bu şeyleri yaşatma çabasıdır. Buyurun. Ömertagnan için. Türthos için. CS için. HAFTALIK İÇİN!