Boom Pam müziğin Akdeniz rüzgarı ve çöl savaşları arasında yeşerdiği İsrail‘den gelen bir grup. 2003’te Tel Aviv‘de kuruluyorlar. Çok enteresan bir sound’da karar kılıyorlar kendileri için: Bir yandan ezgilerinde Amerikan Batı Yakası’ndan yeşermiş surf rock havaları var, her şeyin altında ise mediterrenean rock duruyor. Enstrümanları da bir acayip zaten, elektrik gitar davul ve klavyenin yanına bir tuba koymuşlar.
Boom Pam’ın internet sitesine giderseniz, aşağıda olağan kategorileri de göreceksiniz. İşte “Biz Kimiz” var, “Müziğimiz” var, “Konserlerimiz” var… Az sağa gidiyoruz, aa! Selda yazıyor. O an cehaletimizden arınıyor ve fark ediyoruz ki, Boom Pam Selda Bağcan’la ortak projelere imza atmış, beraber çalışmış. Kayıt almış, konser vermiş ve tüm bunlarla o kadar gurur duymuş ki; sitesinde iftiharla ayrı kategori açmış.
İftihar duyulmayacak gibi değil bu ortaklık. Biz şöyle üç parçasını sizle paylaşalım, siz de o hisleri paylaşın mesela; nasıl?
1. Yuh Yuh
Bu ortaklıkta ilk dikkatinizi çekmesi gereken şey, Boom Pam’ın normalde sahip olduğu bir takım ögeleri Selda Bağcan’a ayak uydurmak için bırakmış olması. Örneğin sörf unsuru o kadar da belirgin değil Bağcan’la yaptıkları ortaklıkta. Ancak yine de kendilerine ait çok fazla şey koymuşlar işin içine. Ancak yine de popo sallatan, bacak fırlattıran unsurlarını taşımışlar; zira bu kayıt Yuh Yuh’un orijinalinden çok daha kıvrak ve kıpırgan. Düşünceli halaylara sevk ediyor insanı, ki, halay demişken…
2. Mehmet Emmi
https://www.youtube.com/watch?v=LuQ432xa4iM
Selda Bağcan burada bir noktada “Haydi halaya diyeceğim ama…” diyor ya; ben o an gerçekten ekrana falan sarılmak istedim. Çünkü ilk dinleyişimde ekrana bakmıyordum ve gerçekten, şarkının tam o anında içimden halaya durmak geçiyordu. Hatta ileri gidiyorum: Selda Bağcan’ın müziği halayın kıymetini anlamanıza vesile oluyor. Devamlı ileriye gider hâlde, kol kola ve hareketli. Yani cidden öyle değil mi?
3. Yaz Gazeteci Yaz
Selda Bağcan’ın çok enteresan bir canlı hüviyeti var; ki izlerken bile karşıya geçiyor diye düşünüyorum. İlk çıktığı zaman, tanımıyor olsanız sahnedeki yerini yadırgarsınız muhtemelen. Fakat safi bir gerçek olma hâli var ya Bağcan’ı Bağcan yapan, hani biz bunu biliyor ve sesinden yıllar ile nesillerdir biliyoruz ya? İşte o gerçek olma hâli tanışmamış seyirciler için Bağcan ağzını ilk açtığı zaman geliyor. Bunu da görmenizin yolu ve yöntemi, şu konser kaydı esnasında davulcunun suratına bakmak. Adam arkasında çaldığı kadına inanamıyor yani, dikkatli izleyin. Biz olsak biz de inanamazdık muhtemelen…