The Handmaid’s Tale‘in Hulu’da dizisi çıktığından bu yana elimden gelen her yerde bu diziyi övmeye çabaladım. İlk değerlendirmesi de dahil olmak üzere birçok yazı yazdım üzerine. Doya doya konuşma isteğim ne yazık ki dizi devam ederken bir başkasını bulamadığım için sadece yazılarla sınırlı kaldı; ama yine de geçen hafta Lafügüzaf‘ta konu edebildim. E bir de bunların üstüne daha geçen gün The Handmaid’s Tale‘den yazdığım yazılar sayesinde haberdar olan bir takipçimizden tatlı bir teşekkür mesajı aldım. Yani evrene, daha ne kadar fazla The Handmaid’s Tale böğürebilirdim, hiç bilmiyorum doğrusu.
Normalde tesadüflere çok da inanan biri değilimdir ama geçen haftadan bu yana o kadar çok The Handmaid’s Tale konuştum ki, sanırım evren sonunda “Al da şunu sus be kadın!” diye suratıma Margaret Atwood’u tokat gibi çarpmayı tercih etti. Evet, bildiğiniz gökten Atwood atıldı üzerime. Bunun Bernaca‘daki meali ise şöyle oluyor efendim: Margaret Atwood, The Handmaid’s Tale için devam kitabı yazacağını açıkladı!
İnanılmaz çarpıcı distopik şaheserin üzerinden 34 yıl geçtikten sonra, bu dünya üzerine yazmaya devam edeceğini söyleyen Atwood, ikinci kitabın ismini The Testaments olarak duyurdu. İsminin Türkçe anlamı “vasiyet” olan kitabımız, bu sefer ilkinde olduğu gibi tek bir baş karaktere sahip olmayacak; onun yerine üç farklı kadın karakterin bakış açısına yer verecek.
Mekan ve zaman olarak, Damızlık Kızın Öyküsü’nde Offred’i en son bıraktığımız noktanın tam olarak 15 yıl sonrasını konu alacak The Testaments. Yani tam olarak o arabaya bindirildiği sahneden bahsediyoruz: Kat-i suretle ölmeye mi yoksa kurtuluşuna mı gittiğini bilmediğimiz o ucu açık son. İkinci kitabın açıklanan ismiyle de anladığımız kadarıyla Offred’den çok daha farklı kadınların bu distopyadaki mücadelesine derinlemesine dalacağız gibi. Çünkü Offred’in bir kıvılcım olarak başlattığı bu ateşi körükleyecek daha birçok kadın var ve Offred’in ideolojik vasiyeti ile de gerçekleşecek daha çok şey var.
Tabii bu, sadece ismine yönelik yaptığım bir tahmin. Böyle olmak zorunda değil, muhtemelen de olmaz. Çünkü malum, hala devam eden bir dizisi var ve Atwood’un Offred’i odağa oturtan bu dizinin devam sezonlarına çok ters düşmeyecek şekilde bir anlatım tarzı benimseyeceğini düşünüyorum.
10 Eylül 2019’da resmen yayımlanacağı kararlaştırılan The Testaments için ise Margaret Atwood şunları söylemiş:
“Değerli okurlar: Gilead ve Gilead’daki sistemin işleyişi hakkında bana sorduğunuz her şey, bu ikinci kitap için ilham kaynağım oldu. Yani, neredeyse her şey! Diğer bir ilham kaynağım, şu anda yaşadığımız dünyanın kendisi.”
Dizisiyle yakaladığı yükselişi, Donald Trump Amerika’sında iyice sembol haline getirmeyi başarabilen The Handmaid’s Tale, nihayetinde ikinci bir kaynak materyali ile karşımıza geliyor olacak sayın distopya geekleri! Kitapta yer alan boşluklar ve bunları doldurmak için hayal gücümüzü kullanmanın keyfi bir başka olsa da, Gilead’ın sistemi hakkında çok dolu ve kesin bilgileri bizzat yazarından yeni bir kitap ile öğrenecek olmamız keyif verici bir haber aslında.
Ancak günümüzde her şeyin bir “sequel”i yapıldığı göz önünde bulundurulunca, insan ister istemez “Yine mi para için?” diye bir endişelenmiyor değil. Margaret Atwood’un, bu maddi meselelerle edebiyatını yapacak insanlardan birini olmadığını düşünsem de, sektöre olan güvenimi fazlasıyla yitirmiş gibiyim. O sebeple de henüz ne düşünmem gerektiğinden emin olamıyorum.
Üstelik burada bir de dizi kısmı var ki, orayı hiç sormayın. Atwood, dizinin senaristleriyle bizzat çalıştı, evet; ama kitapta açıklayacağı şeyler ile dizinin gidişatında bir paralellik olması bu noktadan sonra şart diye düşünüyorum. Çünkü geçmişten bu yana, kitaplardan uyarlanan her türlü yapımın öyle ya da böyle ana materyalden uzaklaşmasına alışmıştık. Ancak bu sefer uyarlanan yapım hala devam ederken, kaynağa bir ekleme daha yapılıyor ve… Bu sanırım bir ilk oluyor ha. Onu bunu bilmem ama gerçekten ilginç bir şey deneyimliyoruz, orası kesin.
Nasıl gelişme? Mutlu muyuz The Handmaid’s Tale geekleri? Gilead’ı ve kalan diğer dünya ülkelerini daha detaylı öğrenebilmek için gelecek olan yeni The Testaments sizce iyi olur mu?
