Rings of Power dizisinin cicim haftalarının geride kaldığını artık söyleyebiliriz. Dizi hakkında ne beklememiz gerektiğini, bu dizinin kime hitap ettiği gün geçtikçe daha belirgin bir hale geliyor. Fakat sanki bu bölüm, ilk iki bölüme nazaran daha fazla burun kıvırdığım bir bölüm oldu. Daha önce size, Amazon’un dizi yayınlarken en güzel bölümleri prömiyer olarak verip daha sonra da kötü bölümleri arka arkaya sıraladığını söylemiştim. Bu bölüm kötü değildi fakat kötü bölümlerin habercisi gibiydi. Neyse daha fazla lafı dolaştırmayalım ve Rings of Power’ın, Adar isimli üçüncü bölümünü spoilerlı olarak incelemeye başlayalım.
Yirmilerinde Bir Galadriel
Diziyle ilgili şimdiye kadar hem beğenilen hem de en çok göze batan öğe Galadriel’in bizzat kendisi oldu. Kimi izleyiciler Galadriel’in bu savaşçı beğense de geri kalanlar Galadriel’in doğru bir şekilde yansıtılamadığından dert yandı. Her ne kadar bir önceki incelememizde bunun bir uyarlama olduğunu ve karakterlerin bizim anımsadığımız hallerinden çok daha uzak olacağını kabullensek de bu bölüm Galadriel’in sarf ettiği birçok söz ve yaptığı hareket dizi içerisinde bile kabul edilebilir bir görüntü çizmiyordu.
Elendil tarafından kurtarılarak Númenor’a getirilen Galadriel ve Halbrand ikilisi kraliçenin huzuruna çıkarıldılar ve bizim Galadriel’imiz; iki bin yaşından daha büyük olan, sayısız kadim kral ve kraliçeyle konuşan, hitabeti kimseyle mukayese dâhi edilemeyecek olan Galadriel’imiz, bir anda Númenor’un kraliçesine tabiri caizse atar yapmaya başladı. Yani zaten iki tane kıytırık muhafızın Galadhrim Hanımı Galadriel’i tutsak etmesindeki mantıksızlığı bir tarafa bıraktım, Galadriel’in düştüğü bu pozisyonda hâlâ “Bu adayı biz size verdik!” tarzında altı bomboş cümleler kurmasını aklım almadı doğrusu.
Keşke bu kadarla sınırlı kalsaydı fakat ne yazık ki kalmadı. Galadriel’in yerden sadece iki metre yukarıda gardiyanların üzerinden zıplayarak saklanması, kulaklarını saçlarıyla kapatarak kendini gizlemesi ve niye bilmiyorum fakat Elendil’in kendisine “at” demesi üzerine aşırı heyecanlanıp bir de bu at gezisinden inanılmaz büyük bir mutluluk duyması benin anlam veremediğim diğer ayrıntılardı. Özellikle o atın ağzına ağzına yapılan ağır çekimler kimin fikriydi gerçekten çok merak ediyorum.
Ve gelelim bu bölümün Rise of the Skywalker anına… Dizinin ilk bölümünden beri abisinin cesedinin üzerinde bulduğu sembolü araştıran Galadriel bunun bir sembol değil bir harita olduğunu keşfetti. Bu büyük aydınlanma anı sonrasında Mordor’un tam olarak yerini öğrenen Galadriel artık Sauron’un yaşadığından kesin olarak emin oldu. Bu sahneyi sadece tek bir teori daha az aptal hâle getiriyor o da Galadriel’in abisi Finrod’un, Mordor’un haritasını diğerlerini bilgilendirmek için kendi bedenine kazıma ihtimali. Ama sanmıyorum bu kadar ince bir ayrıntı olacağını…
Eğer Ördek Gibi Yürüyor ve Ördek Gibi Ses Çıkarıyorsa…
Dizinin ikinci bölümünden itibaren bize tanıtılan Halbrand karakteri için ne yazık ki bir türlü iyi şeyler düşünemiyoruz. Karakterin, Galadriel ile gereksiz yakınlaşmaları yüzünden acaba Arondir ve Bronwyn haricinde başka bir Elf-İnsan aşkı daha mı işleyecekler düşüncesine kapıldık. Bu da bize hakkında negatif düşüncelere sahip olmak için yeterince sebep veriyordu. Bu bölüm ise karakterimiz hakkında bambaşka yeni bilgiler öğrendik.
Meğerse bizim Halbrand’ımız,çağlar önce Morgoth’u desteklemeyen güney topraklarındaki insanları tek bir sancak altında toplayan bir hanedanın soyundan geliyormuş. Nasıl olmuşsa krallık iddiasından vazgeçmiş ve güneyi şimdiki hâliyle kralsız bırakmış. Hatta ilk bölümde bardaki bir çocuğun Arondir’e karşı “Bir gün kralımız geri dönecek ve bizi sizden kurtaracak” cümlesinde bahsettiği kral bizim sandığımız gibi Morgoth değil Halbrand’ın bizzat kendisi.
Küçük bir özet geçmemiz gerekirse krallığını yıllar önce bırakarak sürgün hayatını seçen ve bir Elf tarafından krallığını yeniden ele geçirerek halkını sancağı altında birleştirmek için ikna edilmeye çalışılan biri bu Halbrand. Size de bir yerden tanıdık geliyor mu bu anlattıklarım? Bir arkadaşımın deyimiyle: Yolgezen de deyin tam olsun bari! Bu kadar benzerlik bir tık canımı sıkmadı desem yalan olur.
Elendil’in Soyu ve Númenor
Dizimiz Númenor’u göstermişken bu kadim şehirden bahsetmemek olmaz. Valar’ın çektiği acılar nedeniyle insanlığa armağan ettiği bu beş köşeli, yıldız şeklindeki ada Orta Dünya’nın batısında yer alıyor. Elrond’un kardeşi Elros’un, kardeşi gibi ölümsüz bir elf değil de insan olmayı seçerek Númenor’un ilk kralı olmasının ardından Númenor, huzurun ve refahın ana merkezi hâline geliyor. Bizzat Valar’ın kendisi tarafından yaratılan bu adada yaşayan insanlar ölümsüz olmasalar da ırklarındaki herkesten daha uzun süre hayatta kalıyorlar. Peki madem bu kadar kadim ve uzun yaşayan insanların yaşadığı bir yer burası, Yüzük Kardeşliği’nin Sauron’la olan mücadeleleri sırasında neredeydiler değil mi bu insanlar? İşte Rings of Power dizisinde tam olarak bu sorunun cevabını alacağız.
Gelelim sevgili Elendilimiz ve onun ailesine. Kendisini Dürüst ya da Sadık Elendil olarak tanıdığımız Elendil, bu unvanlarını Valar’a olan sadakatinden alıyor. İleride Arnor ve Gondor’un yüksek kralı olacağını bildiğimiz bu yüce insan, İnsanlar ile Elfler arasında kurulan son ittifakta Sauron’a karşı Elrond, Gil-Galad ile birlikte omuz omuza savaştı. Orta Dünya’daki en önemli karakterlerden biri olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Elendil’in evlatlarının ünü de kendisinden aşağı değil tabii. Isildur’un adını duyar duymaz tüm bir Yüzüklerin Efendisi üçlemesi gözümüzün önünden geçti. Fakat Elendil’in diğer evladı bize de sürpriz oldu.
Olay şu ki: Elendil’in aslında Isildur ve Anárion adında iki oğlu var. Fakat dizimizin yapımcıları tam olarak neye hizmet edeceğini anlamadığımız bir şekilde Eärien adında bir kız çocuğu da eklemiş. Daha önce de dizinin, kitaplardan olan farklılıklarını işaret ediyorduk fakat sanırım bu en bariz olan değişiklik olmuş. Belki ilerde bu değişikliğin altındaki sebep ortaya çıkınca “Ha, bu yüzden” deriz ama şimdilik dediğim gibi sebebini hiç anlamadım. Bakalım, bekleyip göreceğiz artık.
Arondir’in Macerası ve Adar!
Rings of Power daha başlamadan üzerine en çok fazla gidilen karakter kesinlikle Arondir oldu. Siyahi olmasına takılan birçok insan karaktere bir şans bile vermedi. Öte yandan ben Orta Dünya’da daha fazla saçma sapan aşk hikâyesi izlemek istemediğim için Arondir ve Bronwyn aşkına karşı çıktım. Fakat şu an geldiğimiz noktada en güzel sahneler ve bölümler Arondir’in hikâyesinde yer alıyor.
Geçtiğimiz bölüm yakalanarak Orkların eline düşen Arondir sayesinde Rings of Power dizisindeki ilk Ork kampını gördük. Birliğindeki diğer askerler ile birlikte kaçış planları yapan Arondir bize çok güzel aksiyon sahneleri izletti. Öte yandan bu sahneler sayesinde sürekli bahsedilen ama hiçbir zaman göremediğimiz, Orkların güneşe olan hassasiyetlerine de nihayet tanık olma fırsatı bulduk. Ayrıca Elfler için ağaçların ne kadar kıymetli olduğunu bildiğimizden, Arondir’in ağaç kesme sahnesinde epey duygulandık. Gayet kaliteli sahnelerdi bana soracak olursanız. Gelecek bölüm Adar’ın da sahneye çıkmasıyla çok daha güzel olacak.
Hobbitler’in Göçü
Bana göre dizinin şimdiye kadar yaptığı en güzel şey, daha önce görmediğimiz ya da gördüğümüz fakat fazla üstünde durmadığımız ayrıntılarla birlikte Orta Dünya evrenine bir ruh katması. Tıpkı Orklar’ın güneşten etkilendiğini, Cüceler’in dağlarına şarkı söylediğini gördüğümüz gibi bu bölümde Hobbitler’in tüm Orta Dünya tehlikelerine karşı nasıl ayakta kaldıklarını ve geride bırakmak zorunda oldukları diğer Hobbitler’i nasıl andıklarını gördük. Özellikle Nori’nin en yakın arkadaşı Poppy Proudfellow’un tüm ailesinin bir heyelan sonucunda “geride bırakıldığını” öğrenip kahrolduk.
Öte taraftan benim artık bu “Meteor Adam” hikâyesinden sıdkım sıyrıldı. Yani bu kişi Gandalf çıksa da çıkmasa da inanılmaz büyük bir tepki toplayacak. Yani bana göre Orta Dünya’ya gönderilen ama daha sonra akıbetlerinden pek de haberdar olmadığımız iki Mavi Büyücü’den biri olacak bu fakat o bile çok sıkıntılı ya. Bu adam neden konuşamıyor arkadaşlar? Orta Dünya’yı kurtarmak için gönderilen bir adam gerçekten birkaç Hobbit’in insafına mı kaldı? Kim bu Meteor Adam?
Bir Değil, İki Değil, Üç Değil Tam Dört Sauron!
Tabii Rings of Power’ın tek gizemi Meteor Adam değil. Bir şekil değiştiren olduğunu bildiğimiz Sauron’un, Orta Dünya’da nerede olduğu ve daha doğrusu kim olduğu büyük bir merak konusu. Dizi de sağ olsun sürekli yem atarak bizi birkaç karakterden şüphelendiriyor ve bu karakterler arasında git geller yaşatıyor. Daha önce Halbrand ve Meteor Adam’ın Sauron olabileceğinden kuşkulanıyorduk şimdi de bu listeye Adar ve Númenor’dan biri eklendi.
Öncelikle Númenor’daki kişiden bahsedelim. Daha önce söylediğim gibi Númenor, başlangıçta insanlığın kurabileceği en güzel şehir olma özelliği gösterirken Sauron’un bu topraklara girmesinden itibaren Valinor’a karşı isyan etmeye başlamış ve kendi sonunu getirmiştir. Dizimizin bu bölümünde de Númenor sahillerinin Elfler’e yıllar önce kapatılması benim aklıma “Acaba Sauron çoktan Númenor’a gelmiş mi?” sorusunu getirdi. Tabii ki bu Silmarillion’da anlatılan tarihe göre imkânsız fakat dizinin bu konuda da değişiklik yapması pekâlâ mümkün. Kraliçe’nin babasını dizinin bize göstermemesi bir yanıltmaca gibime geliyor.
Bir diğer yanıltmaca da Halbrand’ın demir ocaklarına bakarak iç geçirdiği sahnelerdi. Aule’nin Maia’sı olduğunu bildiğimiz, Orta Dünya evrenindeki en önemli eşyaların yapımında yer alan Sauron’un demirciliğe eğilimli olacağını bildiğimizden, Halbrand’ın Númenor’a gelir gelmez demir ocaklarını gözüne kestirmesi bize “Acaba?” hissi uyandırdı fakat daha sonra gerçek kimliğini öğrendik ve aklımızdaki tüm soru işaretleri gitti.
Siz dizinin üçüncü bölümünü beğendiniz mi sevgili geekler? Sizce dizi nasıl gidiyor? Gelecek için umut vadediyor mu? Ve sizce Sauron şimdiye kadar gösterilen karakterlerden biri mi yoksa hâlâ kendisini gizliyor mu? Yorumlarınızı bekliyoruz!
3 Comments
elendil’in 3 çocuğu var. 2 erkek ve 1 kız. yani kız karakter sonradan eklenmiş. yazıda anarion yok gibi bahsedilmiş ama dizide adı geçti diue hatırlıyorum. masada konuştuklarında elendil isildur’un abisinden bahsediyor
Aynen tam 52.13 de Anarion’nun ismi geçiyor
Nedense ben orayı “Your brother” olarak değil de “my brother” olarak anladım. Sen söyleyince geri dönüp baktım da dediğin gibi sadece bir kız eklemişler. Yazıda düzeltme yapacağım çok teşekkür ederim 🙂