Bu ayın başında SCS Software‘in gayet anlaşılır ve haklı sebeplerle fenomen olan Truck Simulator serisinin yeni oyunu geçti elimize. American Truck Simulator. Avrupa’nın dört bir farklı yanına, Almanya’ya ve İngiltere’ye gittikten sonra direksiyonu Amerika’ya kırdı seri. İnanılmaz da iyi bir iş yaptı. Zira serinin asıl ekmeğini yediği “vurup kafayı açık arazilerde uzun uzun direksiyon sallama” hissi, Amerika’nın geniş, uçsuz bucaksız otobanlarına mükemmel uyan bir şey.
Yalnız bu uçsuz bucaksız otobanlar, onların bağladığı şehirler ve o şehirlerin içerisindeki yapılar, bizim suratımıza oyunu oynarken saf Amerikana hisleri çarptı. Az daha banjo’muzu alıp, kamyonu park ettiğimiz benzin istasyonunda bir şarkı patlatacaktık ki, canımızın söylemek istediği şarkının The Handsome Family – Far From Any Road olduğunu fark ettik. True Detective’in 1. sezon intro müziği yani. Bir şekilde kafamızda dev eşleşti American Truck Simulator ve True Detective. Tamam, kamyonla gide gide okkült meselelere toslamadık, ama yine de bir şekilde, kokuları, dokuları çok benzeşti gözümüzde. Biz de oturduk, ikisini bir araya yerleştirdik. Şöyle de çiçek gibi bir şey çıktı.