Pixar’ın Inside Out filmini izlediniz mi? Hani duygularımızın aslında beynimizde birer karakter gibi düşüncelerimizi kontrol ettiği, ergenlikte ise kontrolün giderek zorlaştığını anlatan, tatlı mı tatlı bir yapım var ya. Şimdi filmdeki bu fikri alın, onsekiz yaş üstü bir kitleyiciye getirin ve masumiyete dair ne varsa söküp yerine utanç verici derecede gerçeklikle doldurun. İşte karşınızda, Big Mouth.
Ortaokul yaşlarında birkaç çocuğun ergenliğe giriş hikayesi sanıyorum hiç bu kadar görsel bir şekilde anlatılmamıştı. Netflix’in dizilere verdiği ifade özgürlüğünü sonuna kadar kullanan Big Mouth, dijital platformlarda yayınlanan en uç, en sıradışı en “bu da yapılmaz ki canım” dedirten içeriklerinden biri.
Diziyi izlemeyenler için alıştıra alıştıra izah etmek isterim. Ergenlikte başımıza ne geldiyse sebebi olan, aldığımız utanç verici kararların arkasında duran şey nedir? Hormonlarımız. Bu dizideki ortaokul karakterleri ergenliğe girdiklerinde Hormon Canavarlarıyla tanışıyorlar. Misal, dizinin ana karakterlerden Andrew’ın aldığı kararların çoğunda Hormon Canavarı Maurice’i etkisi büyük.
“Anlatma, göster” kuralını çok ciddiye alan Big Mouth, anlatmak istediği her şey için bir karakter yaratmış. Ergenlikte hormonlar büyük bir sorun mu? Alın size Hormon Canavarları. Ergenlikte hormonlar erkeklerin “başka yerleriyle” düşünmesine mi sebep oluyor? Yanlış anlamayın, bunu ben demiyorum, dizi diyor. O zaman Erkek Hormon Canavarları penisi andırsın. Maskülenlik ile feminenlik hormonlarla mı ayrılıyor? O zaman Dişi Hormon Canavarları da gelsin. Dizideki insan karakterlere etki eden her nesne, hayvan, duygu veya organın bir karakter olarak resmedilmiş. Animasyonun güzelliği de bu ya, akla gelen her karakter çizilebiliyor.
Fiziksel dünyanın sıkıcı kurallarından sıyrılıp, animasyonun çılgın dünyasına girdiğinizde etrafta hoplayıp zıplayan penisler çizmek çok büyük bir dert değil. Tek bir örnek verdiğime bakmayın, dizideki karakterler saymakla bitmez. Ayrıca bu yazıda saymak da istemem, çoğu karakterin var olmasındaki şok unsuru diziyi benzersiz kılan şeylerden biri.
Cinsellik ve vücutta yaşanan değişimler, özellikle de ergenlik çağındaki çocukların bu konularla tanışması ve ele alışları dizinin ana teması. Daha açılış jeneriğinden aslında mesaj veriliyor “I’m going through changes”, yani “Değişimden geçiyorum.”
Big Mouth’u ergenliği ele alan diğer dizilerinden ayıran en takdire şayan özelliği ise bu değişime olabildiğince kapsayıcı yaklaşması. Bu değişimi tek bir cinsiyete odaklanıp anlatılmasına alıştık; ya ergenliğe giren erkekler ya da ergenliğe giren kızlar anlatılır. İkisinin aynı anda anlatıldığı yapım ise olabildiğince az. Bunun yanına bir de LGBTQ+ karakterleri eklenince, her yetişkinin anılarından parçalar bulmak mümkün oluyor. Bir yandan Nick ve Andrew başta olmak üzere erkeklerin ergenliğe girişini izlerken öteki yandan Jessi ve Missy gibi birbirinden farklı kızları da izliyoruz. Dördünün de, hatta dizideki her çocuğun ergenliği farklı geçiyor. Dizinin üç sezonu boyunca izleyen her yetişkinin aklına ergenliğine dair en az bir utanç verici anı gelecektir.
Cinselliğe dayalı espriler ve olay örgüsü, dizinin sadece yarısı. Diğer yarısında ise aile ilişkileri, boşanma, okul ve sınav stresi, büyüme endişesi, ayrımcılık gibi konulara değiniliyor. Fakat ergenlik çağındaki karakterlerimizin yanındaki Hormon Canavarları sayesinde, karakterlerin verdiği tepkilerin nedenlerini de görüyoruz. Ailesiyle tartışan Jessi’nin yanında duran Hormon Canavarı Connie, onu tetikleyerek kavganın büyümesine sebep oluyor. Başka bir örnek vermek gerekirse, Jessi’nin depresyonu ile hormonlarının fiziksel savaşa girmesi dizinin görsel anlatımını en güçlü bulduğum sahnelerden.
Daha önce de dediğim gibi, anlatılacak ne varsa dizi onu gerçek karakterlerle dolu bir sahneye çeviriyor. Tabi bu savaşı Jessi bu savaşı kendi özelinde verdiği için de Jessi dışında kimse bu karakterleri görmüyor.
Animasyonda gerçeküstü karakterleri sadece çocukların görmesi eski bir gelenek. Dizide bu biraz daha anlamlı bir seçim, zira insan dışı karakterler de ikiye ayrılıyor. Yalnızca tek bir kişiye özgü durumlarda karakterler o kişiye görünüyor. Örneğin Maurice ve Connie dizide birden fazla kişinin Hormon Canavarları olmasına rağmen genellikle çocuklara aynı anda gözükmüyorlar. Bazı karakterler ise herkese aynı anda görülebiliyor. Nick’lerin çatısında yaşayan Duke Ellington’ın hayaleti çatıya çıkan herkes tarafından görülse de yetişkinler tarafından varlığı bilinmiyor. Bunun gibi birkaç nokta dizide bazı mantıksal sorunlara yol açıyor. Nick’lerin çatısında yaşayan Duke Ellington’ın hayaleti gerçek mi? Gerçek değilse aynı anda birden fazla karakter onu nasıl görmemesi lazım. Gerçekse Nick’in ailesi çatıdan gelen piyano seslerini duymuyor demektir.
Bu sorulara verilen basit ve sinir bozucu cevap ise şu: kimin umrunda? Sıkça dördüncü duvarı yıkıp direkt olarak bizimle konuşan Maurice’ten anladığım kadarıyla, dizi kendini çok ciddiye almıyor. Bu güzel bir şey, bu sayede dizinin tüm çılgınlığına kendinizi kaptırabiliyorsunuz.
Son olarak da dizinin kadrosunu azıcık övmek isterim. Dizi yapımcıları Nick Kroll ve Andrew Goldberg’in ergenliğinden esinlenilmiş. Seslendirme kadrosunda SNL kadrosu başta olmak üzere NBC dizilerinden tanıdığımız birçok komedyen bulunuyor.
Seslerden tanıyamadıysanız dizinin IMDb sayfasına şöyle bir göz gezdirin derim. Kadrodaki çoğu sima olarak tanıdık gelebilir. Başrol Nick Birch, Hormon Canavarı Maurice, Lola Skimpy de dahil yirmibeş karakteri seslendiren Nick Kroll her sezon müthiş bir iş çıkarıyor. Andrew Glauberman’ı seslendiren stand-up komedyeni John Mulaney’e karakter cuk oturmuş. Connie’nin sesi Maya Rudolph’un “Bubble bath” deyişini kaç kez dinledim hatırlamıyorum bile. Kısacası kadro müthiş.
Yazımı bitirmeden önce değinmek istediğim bir unsur var, bir nevi uyarı da diyebiliriz. Big Mouth… biraz… garip bir dizi. Yukarı verdiğim örnekler dizi içerisinde geçen en masum, en sansür gerektirmeyen örnekler. Etrafta dolaşan penisler ne ki, ortaokul çocuklarının kendini tatmin etmesi her bölümün olmazsa olmazı. Dizi içinde cinsellik, özellikle de ortaokul çağındaki ergenlerden duymaktan rahatsız olabileceğiniz seviyede cinsellik bulunuyor. “Bu kadarı da yapılmaz ki” dediğim noktalarda dizi bir üstünü yapıyor diyebilirim.
Eğer cinsel espriler size göre değilse veya “tadında olduğu zaman güzel” diyorsanız, diziye biraz dikkatli yaklaşın. “Tadında cinsel espri” diye bir kavram bu dizide yok. Uygunsuzluk, dizinin başrolü. Uyarıldınız.
Dizi altıncı sezona kadar onayını aldı, üstelik Hormon Canavarları’nın dünyasını anlatan Human Resources adlı spin-off dizi de Netflix’te yerini almaya hazırlanıyor. Eğer yukarıda verdiğim örnekler sizde bir merak uyandırdıysa, uyarımı kabul edip animasyonda her şey mübahtır diyorsanız, Big Mouth’a bir göz atın derim.
1 Comment
S H A M E