Kingsman’in yönetmeni Matthew Vaughn, yıldız oyuncu kadrosuyla dikkat çeken Argylle: Gizli Casus ile kendine has casusluk filmlerine bir yenisini daha ekliyor.

Matthew Vaughn önemli bir isim. Kick-Ass ve X-Men: First Class gibi iki sağlam süper kahraman filmini yönetti. Tıpkı Kick-Ass gibi bir Mark Millar çizgi romanı olan The Secret Service’i sinemaya uyarlayarak Kingsman serisini başlattı ve casus filmleri janrına yeni bir soluk getirmeyi başardı. Globalde Argylle, ülkemizde Argylle: Gizli Casus ismiyle yayınlanan yeni filminde ise Kingsman serisinde yaptığı gibi izleyiciyi eğlendirmeyi, bir yandan da Kingsman evrenini genişletmeyi amaçlıyor.

Argylle: gizli casus

Vaughn’un bu amaçlarına ulaşıp ulaşmadığını konuşmadan önce Argylle: Gizli Casus’un konusuna bir göz atalım isterim. Filmin baş kahramanı Elly Conway adındaki bir yazar. Kendisinin Ajan Argylle’in maceralarını anlatan ve ismini de bu ajandan alan bir casusluk kitap serisi var. Conway yeni romanı üzerinde çalışırken gerçek bir casusla karşılaşınca kendisini yazdığı kitaplardakine benzer olayların içinde buluyor ve gayet sıradan görünen hayatı bir anda değişiveriyor.

Posterlerde en önde boy gösteren Henry Cavill’i aslında kitaplardaki Ajan Argylle rolünde izliyoruz. Keza yine filmin reklamlarında bolca gördüğümüz ve Barbie sonrasında ikinci oyunculuk deneyimini yaşayan Dua Lipa da kitap serisinden bir karakter. Bu durum Cavill’in rolünü yan karakter, Dua Lipa’yı cameo seviyesine indirgese de üzülmeyin, Kingsman filmlerinde olduğu gibi ansambl diyebileceğimiz bir kadro var karşımızda.

Elly Conway’i Bryce Dallas Howard, karşılaştığı casus Aidan’ı Sam Rockwell canlandırıyor. Filmin ana karakteri olarak aksiyon filmlerinde pek de görmediğimiz bir fiziğe sahip Bryce Dallas Howard’ın seçilmesini çok sevdim. Filmin son çeyreğinde kendisine elbise giydirilip gezdirilmesi Argylle’in feminizm puanını düşürse de (gerçi bunu konuşuyor olmak da benim puanımı düşürüyor olabilir, bilemiyorum) Howard’ın sektörde bu konudaki mücadelesini çok beğeniyorum. Bu arada Henry Cavill’den ne de güzel yan karakter oluyor yahu. Ekranda gözüktüğü her sahnede ihtişamıyla dikkatleri üzerine çeken Cavill’i son olarak Enola Holmes serisinde yan karakter olarak izlemiştik ve bu az ama öz görünme şekli yeterli ve etkileyici olmayı başarıyor.

Argylle: gizli casus

Saydığım oyunculara Bryan Cranston, Catherine O’Hara, Samuel L. Jackson ve John Cena gibi isimler eşlik ediyor. Bu kadro güzel, filmin birincil amacı olan eğlendirme amacına gayet iyi hizmet ediyorlar, fakat senaryonun buna ne kadar yardımcı olabildiği sorusu esas meselemiz bence.

Filmin ilk yarısı Argylle romanı ile gerçek dünya arasındaki geçişi ve neden Elly Conway’in peşinde birilerinin olduğunu anlamaya çalışmamızla geçiyor. Bu çaba esnasında Conway de biz izleyiciler gibi gerçek dünya ile romanların ayrımını yapmakta zorlanıyor ki bu durum da kurgu harikası aksiyon sahnelerinin çekilmesini sağlamış. Spoiler vermemek için detaylandıramıyorum ancak Argylle’ın ilk 1 saatindeki aksiyon sahneleri hem çok stilize, hem de oldukça yaratıcı.

Tüm bu “kendini yarattığı dünyanın içinde bulan yazar” ana teması, bahsettiğim yaratıcı aksiyon sahneleri ve bu sahnelere Conway’in kedisi Alfie’nin de dâhil edilmesi ile birleştiğinde film beni içine çekmişti. Sonuçta Matthew Vaughn Kingsman evrenini genişletmek için yeni bir IP ile çıkageldiğinde Kingsman’de görmediğimiz şeyler yapması gerekiyordu ve şu ana dek gördüklerim bu noktada umut vaat ediyordu. Ta ki filmin ikinci yarısına kadar.

Argylle: gizli casus

Filmin ortalarında izleyiciyi acayip şaşırtmayı planlayan bir sahne konulmuş. Sinema salonunda zaten o noktada ara verildi ancak evinde izleyenler de sahneyi tahmin edecektir. Bu sahne ile filmin ortasında bir plot-twist yaşıyoruz. İşler bu noktadan sonra sarpa sarıyor, çünkü filmin ikinci yarısı yorucu bir plot-twist festivaline dönüşüyor. İlk yarısında stilize ve eğlenceli aksiyonuyla dünyasına çeken film, ikinci yarıda twist üzerine twist yaparak kendisine olan saygının iyice yitirilmesine sebep oluyor. Bu esnada bir Kingsman klasiği olarak aksiyon sekansları iyice absürtleşmeye başlıyor ve bu da izleyicinin filmden tamamen kopma riskini arttırıyor.

Finalde şahsen o kadar dağılmadım, çünkü hem Vaughn’un sona yaklaştıkça sahneleri abartmasını hem de absürt ve cringe aksiyon sekanslarında bile yaratıcı olabilmesini seviyorum. Hatta genelinde kendini çok ciddiye alan The King’s Man’den katbekat, Kingsman: The Golden Circle‘dan da bir tık iyi olduğunu düşünüyorum Argylle’ın. Fakat bu durum yine de Vaughn’un casusluk filmlerinden oluşturmak istediği paylaşımlı evrene dair endişelerimi değiştirmiyor.

Argylle: Gizli Casus, bir adet Statesman içki şişesi ve bir adet mid-credits sahnesi dışında Kingsman evreni ile ortaklık barındırmıyor. Fakat Matthew Vaughn’un Kingsman, Argylle ve henüz adını bilmediğimiz yeni bir seri ile bir sinematik evren yaratmak ve crossover filmler çekmek istediğini biliyoruz. Argylle’in devam edeceği son sahnesinden bariz belli. Kingsman serisinin yeni filmi Kingsman: The Blue Blood yolda. Kingsman’in öncesini anlatan filmin devam filmi gelecek, hatta bir de Statesman dizisi planlanıyormuş. Peki bu kargaşada bu evreni gerçekten ciddiye alabilir miyiz?

Argylle: gizli casus

Marvel Cinematic Universe’ü seven ve hâlâ umut besleyen biri olarak yeni bir sinematik evrene hayır demem, fakat Kingsman ve Argylle gibi kendini bir noktaya kadar ciddiye alabilen filmlerden oluşan bir evrene heyecanlanmalı mıyız bilmiyorum. Sonuçta Argylle’e sinemada gidiyorsam sebebi casusluk filmlerinden bir evren yaratılması fikrinin bende merak uyandırmasıydı. Ancak elimizde yine senaryo boşluklarını stilize aksiyonla kapatmaya çalışan ve evde izlesem daha memnun kalacağım bir iş var. Şu sıra vizyondaki yerli olmayan tek eli yüzü düzgün yapım Argylle, Kingsman’e göre daha yumuşak ve kopan uzuvların olmadığı dünyası ile de aile dostu bir sinema filmi evet, ama illa ki sinemaya gitmem gerekiyor demiyorsanız pek tavsiye edemiyorum.

Hâl böyleyken, bir de filmin içinde önceki Kingsman filmlerinde gördüğümüz bazı klişeler de tekrarlanınca senaryo konusunda sınıfta kalıyor Argylle. Şu anda bu casusluk filmleri evreninde en iyi senaryoya sahip iş ilk Kingsman filmi Kingsman: The Secret Service olarak görünüyor, o da zaten Mark Millar’ın çizgi romanından uyarlama. Sonraki Kingsman filmleri ve Argylle: Gizli Casus ise orijinal hikâyeler ve Matthew Vaughn çizgi romandan uzaklaştıkça senaryolar kötüleşiyor gibi duruyor, bu da yaratılacak evrenin geleceği için tehlike çanlarının çalması anlamına geliyor.

Siz ne dersiniz sevgili geekler? Argylle’i izleyecek misiniz, izlediyseniz beğendiniz mi ve Vaughn’un casus evrenine dair merak duygusu hissediyor musunuz? Yorumlara bekliyorum.

Author

Genellikle popüler kültür evrenlerinde yaşıyorum çünkü Thanos'un da dediği gibi "Reality is often disappointing."

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.