6. İki Ayrı Oyun Oynuyor Olacaksınız
İki ayrı oyun modu var. Bunlardan biri Adventure Mode diğeri ise Fortress Mode. İkisi de birbirinden farklı değil kolaylık anlamında fakat ikisi de birbiriyle interaksiyona girebiliyor. Adventure modu genel olarak tek bir karakteri kontrol ettiğiniz ve maceralar yaşadığınız bir mod. Bu mod içinde kocaman dinamik bir dünyanın parçası oluyorsunuz. Fortress modu pek çok cüceyi kontrol ederek devasa bir Fortress yarattığınız, oyunun kalbi gibi bir şey. Fortress modundan çıkıp, Adventure moduna geçip kendi mekanlarınızı gezmeniz mümkün.
7. Size Öğretmek İçin Yardım Etmek Yerine “Aşırı Zor Sen Sevmezsin” Diyenler Abartıyor
Dwarf Fortress kolay bir oyun değil. Öğrenmek için çaba harcamanız gerekiyor ama gözünüde çok büyütmeye de gerek yok. Bir kere öğrendikten sonra zaten gerisi geliyor ve kendi kendinize neyi nasıl yapmanız gerektiğini çözer oluyorsunuz. Oyunun mantığını öğrendikten sonra gerisi kolay diyebilirim. Siz yine de inanmayın.
8. Gözünüz Alışıyor
Gözünüz alışıyor merak etmeyin. Bir süre sonra o açık yeşiller, kırmızılar ve geri kalan patlak pixel renkler sizi rahatsız etmemeye ve hatta anlamlı gelmeye başlıyor. Başkaları sadece garip renkler görürken siz orada Kobold’lara karşı mücadele eden cüceleri seçebiliyor oluyorsunuz. Buna rağmen hala rahatsız oluyorsanız kullanabileceğiniz pek çok kaplama paketi var ama yine de tavsiye etmiyorum.
9. Küçük Küçük Başlayın
Bir oyuna başlamadan önce, yaşayan bir dünya yarattığınızı iyi kavrayın ki eğer işlemciniz çok güçlü değilse öyle çok uzun tarihi olan, devasa dünyalar yaratmayın. Çünkü oyun bunu kendi içinde gerçekten yarattığından, işlemcinizi çatır çatır yakabilirsiniz.
10. Evet, Beleş.
Evet oyun bedava, hemen internetten indirip oynamaya başlayabilirsiniz. Eğer gerçekten bu dünyaya girmek istiyorsanız ve internette çok araştırma yapmaya sabrınız yoksa, her güncellemeyle gelişen bir rehber kitabı var, PDF olarak veya fiziksel olarak edinebiliyorsunuz.