Hayatta bazı cümlelerin objektif olduğuna inanıyorum. Gerçekten. Bazı şeyler çok ortada, kabul, ama bence bazı cümleleri de budayıp şekillendirerek, baya doğanın kanunu hâline sokmak mümkün. İşte o cümlelerden birinin de, Ubisoft’un 2007’den beri yayınladığı Assassin’s Creed serisiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Hazır mısınız? Geliyor: Assassin’s Creed serisi, Rönesans İtalya’sında geçtiği günlerinden sonra bir daha o kadar iyi olamadı.
Bunu şuna dayanarak söylüyorum; II ve Brotherhood oyunlarından sonra, Revelations ve Black Flag gibi yine hiç de fena olmayan örneklere rağmen seri ne eleştirmenlerce beğenildi, ne eski satış rakamlarını yakaladı, ne de oyuncular memnuniyetle andılar oyunun adını. Ubisoft da bunun farkında. Bu yüzden, kendilerinin büyük bütçeli bir Assassin’s Creed oyunu çıkartmayacaklarının açıklandığı bu senede, rotayı tekrar Rönesans İtalya’sına kırmışlar.
“E bu iki cümle çelişmiyor mu?” diyeceksiniz; yok, çelişmiyor. Zira elimizdeki oyun, Assassin’s Creed: Identity yani, mobil platformlar için geliştirildi. Bu arada yeni tanıştırdığımıza bakmayın, Ubisoft Blue Byte’ın -İlginçtir, Settlers serisini yapan ekip– geliştirdiği oyun, taa Eylül 2014’te yapımcıların “soft-çıkış” diye tabir ettiği bir şekilde, Okyanusya pazarına kısıtlı vaziyette piyasaya sürülmüştü aslında. Resmi çıkışını ise 25 Şubat‘ta iOS’e yapacak, Android versiyonu ise peşi sıra gelecek.
iPhone 5 ve iPad 3 üstü cihazlarda çalışacak olan Identity’de, kendi karakterimizi kendimiz yaratacağız. Farklı sınıflardan, görsel olarak da modifiye edebileceğimiz karakterler yarattığımız oyunun türünü “Aksiyon-RYO” olarak tanımlamışlar ki, zaten şu sıralar özellikle iPad için tasarlanan çuval dolusu oyun da kendini böyle tanımladığından, çok da ilham verici bir ilk intiba bırakmıyor oyun. Bu arada ücretli olduğunu, 5$ bandından piyasaya sürüleceğini de eklemek gerek. Yalnız grafikleri fena gözükmüyor; e arka plan da keyifli duruyor. Belki bir denenebilir. Siz ne diyorsunuz?
