Başlıktaki kelime tercihi tesadüfi veya sehven yapılmadı. Güne başlarken bu şarkıyı dinlemeniz gerektiğini söyleyecekken dilimden sürçerek kaymış bir kelime değil o. Hans Zimmer ve Junkie XL‘in muazzam Wonder Woman temasını her sabah, aç karnına, kahvaltıdan önce ama tercihen dişlerinizi fırçaladıktan sonra üç kere ayna karşısında överek başlamalısınız güne. Söylediğim şeyin neredeyse tapınmak olduğunu biliyorum. Bence şarkı bunu tümden hak ediyor.
Filmle ilgili eleştirilecek çok şey var, zaten çoğunu da ilgili yazımızda dile getirdik. Ama elbette, bir şeyi kötü ve iyi yanlarıyla bir bütün olarak değerlendirebilecek ehliyete şükürler olsun ki sahip olduğumuzdan, olumlu yanlarının da farkındayız. Onları da ekseriyetle spoilersız YouTube videomuzda dile getirmiştik zaten. Batman gerçekten çok iyi resmedilmiş, Wonder Woman olumlu anlamda çok büyük bir sürpriz, filmin görsel yanı zaten kimsenin tartışamadığı bir şey. Bir de Wonder Woman‘ın tema müziği var.
Bakın, daha önceki beyanları, özellikle de DC Comics’in evrenini tanıttığı Dawn of the Justice League özel programında söylenen lafları inceleyip; karamsarlığa düşmek mümkündü. Hakikaten çok basmakalıp, bayık Hollywood stüdyo tabirleriyle anlatılıyordu karakter. Bunun üstüne bir kere projenin yönetmen değiştirişi, içeride senaryonun komite usulü yazıldığına dair gelen dedikodular falan da binince, Wonder Woman projesiyle ilgili ümidi kesmek için çok bahane vardı elimizde. Ha bir de henüz Gal Gadot‘u görmemiştik, ne kadar iyi çıkacağını bilmiyorduk falan.
Ama benim tüm bu kaygılarım, filmin belirli bir sahnesinde çekti ve gitti. Gerçekten abartmadan söylüyorum, benim için filmin en etkileyici sahnesi, (SPOILER GELECEK, gidişattan anlamadıysanız) Batman’in LexCorp’tan çaldığı dosyalara bakmaya başladığı andı. O an, müzik görüntünün üzerine muazzam bir şekilde bindi. Snyder tablo yaratmak konusundaki maharetini muazzam kullandı. Batman’in aniden açtığı fotoğrafın içerisinden, az önce bir partide gördüğü kadını, 1918’de aynı hâliyle görmüş olmasının şaşkınlığı hikaye içerisinde çok iyi verildi o an. Biz de izleyici olarak hem kenarda Chris Pine‘ı görmüş olmanın heyecanını yaşadık, hem solo Wonder Woman filmine ilk bakışımızı atmış olduk, hem de Diana’nın haşmetine biraz daha ikna olmuş olduk. Ve bütün bu hislerin aktarılabilmiş olmasının sebebi, Batman o klasöre ilk çift tıkladığında, arkada şu müziğin çalıyor olmasıydı.
Müziğin altında Hans Zimmer ve Junkie XL imzası var. Dürüst olmak gerekirse, ben bu ortaklığın bu şarkı öznelinde biraz asimetrik ilerlediğini düşünüyorum. Zimmer’ın imzası diğer eserlerde –ki onlar da iyiler, ama bir bu kadar iyi değiller– çok belli hissedilirken, burası buram buram Junkie XL kokuyor. Geçen sene bizi kendisine dev aşık eden, bizle de yetinmeyip Hollywood’un ağababalarını da peşine takan kusursuz Fury Road soundtrack‘inden etkileri çok net hissedeceksiniz.
İşin gerçekten heyecan verici tarafı; bu, bu film için uydurulmuş, sadece bu filmde kullanılacak bir müzik değil. Zimmer ve Junkie XL bu karakter temalarının her birini, gelecek solo filmlerinde de kullanmak üzere bestelemişler. Wonder Woman’ın müziği artık bu yani anlayacağınız. Sizi bilmiyorum, ama bu müzik, o sahne, Gal Gadot’un filmde harika bir performans sergilemiş olması, filmin tonlama ve görüntü itibariyle Captain America: The First Avenger’a benzeyecekmiş gibi gözükmesi, Zack Snyder’ın işin içinde olmaması beni Wonder Woman filmi için dev sabırsızlandırıyor. Sizi?