Geçen hafta James Gunn, Twitter’da Ben Affleck’in bir DCUE filmi, muhtemelen de bir Batman yönetme ihtimalinin fitilini tekrar ateşlemişken Ben Affleck olaya son noktayı koydu: “İlgilenmiyorum.” The Hollywood Reporter ile röportaj yapan eski Batman, resmen “Yok öyle bir şey” diyerek konuyu kapattı.
“DC’ye Gunn için bir şey yönetmeyeceğim. James Gunn’a karşı ters bir tavrım yok, iyi bir adam. Tabii ki muhteşem işler başaracak. Sadece içeri dalıp, girdikleri yola müdahale etmek istemem. Bununla ilgilenmiyorum.” diyen Affleck, herkesi geçelim, muhtemelen kendisi için en hayırlısını yaptı. Açıkça ofansif bir tavrı olmasa da içten içe bir ters düşme durumu olduğu apaçık. Elbette ki James Gunn hakkında olumlu konuşuyor ama cümle; “karışmayalım, ne yaparlarsa yapsınlar” demeye çıkıyor. Onun bu minvalde açıklama yapmasına ne şaşıyoruz ne de onu yadırgıyoruz.
Seksen küsur yıllık Batman tarihinde, kimi seri dâhilinde kimi solo olarak birçok Batman filmi ve animasyonu izledik. Kiminde Batman, Justice League’in bir parçasıydı kiminde de Superman diye birinin varlığı bir ihtimal dâhilinde bile değildi. Büyük isimler Batman filmi yönetti veya Batman filminden sonra bazı yönetmenler büyük isimler oldu. Herkes bir yana, bir Ben Affleck var ki muhtemelen şimdiye kadar en Batman yönetemeyen isim kendisi. Beceremeyeceğinden değil, istemediğinden değil, dopdolu takviminde tarih uyuşmazlığı olduğundan da değil. Bayağı bildiğiniz yaptırmadılar diye, stüdyonun satranç tahtası üzerinde at koşturma çabalarından. Onun bir Batman filmi yönetmesi ihtimali, o kimsenin sevmediği Batman V Superman: Dawn of Justice filminden sonra herkesin tatlı rüyalarına girerken, bu hayal bir türlü gerçekleşemedi.
Ben Affleck neden bir Batman film yönetecek oldu ve neden yönetemedi, haydi bir üzerinden geçelim. Üzerinden 7 yıl geçmiş ki artık hatırlamak da zor. Batman ve Superman’in ilk defa live-action olarak aynı filmde bulunacağı, bir de üzerine kanlı bıçaklı düşman olacaklarını öğrendik. Yönetmen Zack Snyder’dı, Superman de Henry Cavill. Birgün Zack Snyder çıktı dedi ki “Batman’imiz Ben Affleck’tir”. Sövdük, saydık, Christian Bale’dan sonra bu seçimin ne kadar yanlış bir karar olacağını bangır bangır bağırdık. Sonra film çıktı, affedersiniz hayvan gibi pişman olduk.
Ben Affleck’in Batman’i; endamıyla, bakışıyla, sözleriyle daha gelelim iş bitiriciliğiyle muazzam bir Batman’di. Bu da Zack Snyder’ın, o filmde doğru düzgün kotarabildiği tek şeydi. Stüdyo elbette ki tekrar bir Batman filmi çekecekti. Sonra ne oldu? Stüdyo, Ben Affleck’in En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Film dalında iki Oscar sahibi olduğunu hatırladı ve sıradaki solo Batman filmini onun yazıp, çekmesini ve oynamasını istediler. Ben Affleck hem yazacak hem yönetecek hem de Batman olacaktı. Her şey oldukça idealdi, herkes çıkacak işe çok güveniyordu.
Bir gün Ben Affleck çıkıp; “Muhtemelen filmin adı ‘The Batman‘ olacak, şimdilik biz ona öyle diyoruz“, dedi. Filmin çekilmesi ve onun projenin bu kadar ortasına konmasıyla, bu açıklamanın arasında uzun zaman vardı. Kalan her şeyse kısa sürede değişti. Önce senaryo değişti, sonra yönetmen değişti, sonra tekrar senaryo değişti ve en sonunda oyuncu da değişti. Bir Batman filmi çekilecekti ama ne olayın Justice League evreniyle bir alakası olacaktı ne de Ben Affleck’in artık Batman’le yakından uzaktan bir alakası vardı. O ilk açıklamadan sonra aynı kalan tek şey The Batman filminin adıydı. Kaç yıl önceki mesele şimdi neden önemli derseniz, hep önemliydi.
BvS’nin başarısızlığı üzerine bir Justice League çekildi. Çekim esnasında Zack Snyder kızını kaybetti, filmi tamamlayamadı. Hemen arkasından Marvel’dan resmen şutlanan Avengers’ın yönetmeni Joss Whedon’ı getirdiler. Kötü mü oldu? Evet, daha kötü oldu. Zack Snyder’s Justice League filmi yönetmen kurgusu olarak çıktı ve sinemaya gelen versiyondan çok daha fazla beğenildi. Uzun süredir Batman hakkında konuşmayan Ben Affleck, film yayınlanmadan önce herkes gibi, “#releasesnydercut” tweet’leri atıyordu. Hatta Snydercut için bir-iki ek çekime bile girdi.
Sonra ne oldu; üzerinden yıllar geçti ve Ben Affleck, The Flash filmiyle geri gelecek dendi. Sonra da Michael Keaton bile geri gelecek dendi. Arkasından Ben Affleck tam da gelmeyecek, bir kere gelir gibi yapacak dendi, aynısı Michael Keaton için de dendi. The Flash filminin çıkmasına da aylar kaldı ve şimdilik son durum şu şekilde: Ben Affleck bir kerelik geliyor, Michael Keaton’ın durumuysa meçhul.
Bu kadar belirsizliğin üzerine asıl soru; “Ben Affleck bir Batman filmi çekecek mi?” değildi. Asıl soru; “Neden çeksin ki?”ydi. Elimizde iki Oscar’lı harika bir Batman vardı ve “stüdyo” onu küstürdü. Sözde James Gunn ve Peter Safran başa geldi, dertler bitti ama The Flash hakkındaki bu belirsizlik de onların döneminde oldu. Daha geçtiğimiz hafta James Gunn’ın Twitter’da hayranlarla girdiği polemiklerle kafa karıştırdığından bahsettik. Şimdi bu kadar şeyin ardından anladık ki Ben Affleck “Yok” diyor, “DC için film falan çekmeyeceğim”, diyor. The Flash filminde oynamak için nasıl ikna edildiği veya sonrasında yine bu işlerden daha soğuduğu ise şurada, Justice Leauge hakkındaki açıklamalarından biraz anlaşılıyor. Eminiz birkaç yıla, bir röportajda, laf arasında fazlası da söylenir.
Şimdilik durum böyle. Üç ay sonra Ben Affleck’i son kez Batman olarak göreceğiz ondan sonra da onu uzun bir süre DC filmlerinin yakınında yöresinde görmeyeceğiz. Buradan anlaşılır ki Ben Affleck’in de Batman’in de büyük hayranıyız. Batman meselesinden sonra onun DCU’ya koyacağı herhangi bir mesafeyi de çok iyi anlıyoruz. Şimdilik The Batman 2 ve The Brave and The Bold adında iki live-action Batman filmi izleyeceğimizi biliyoruz ve haydi diyelim, bunlarla teselli buluyoruz. Siz, DCU veya Warner Bros. yönetim kadrosunun sebep olduğu bu kadar belirsizlik hakkında ne düşünüyorsunuz?