Eğer Blade Runner 2049 projesi, filmin yönetmen koltuğuna bizi halihazırda Sicario ve Arrival ile etkilemiş olan Denis Villeneuve’yi getirmiş olmasaydı, açık konuşalım, yüzüne dahi dönüp bakmazdık. Harrison Ford’un geri dönüyor olması, Ridley Scott’ın yapımcı kabininde olması bir şey ifade etmezdi muhtemelen. Çünkü artık geek dünyası olarak aydınlandık. Nostaljik geri dönüş filmlerinin iki ailesi var: Tron gibi iktidarsız geri dönenler ve Mad Max gibi haşmetiyle gelenler. Ve o ikisini sadece iyi yönetmen ayrıştırıyor.
Ve elimizdeki fragman da bunun ispatı zaten. Daha önce Sicario’da çekimleriyle gönlümüzün ortasına bağ bahçe kuran Villeneuve, filme görsel damgasını daha ilk kareden vuracak çok belli. İşin güzel kısmı, bu özel mühür hem yeterince Blade Runner hissettirecek kadar tanıdık, hem de modern hissettirecek kadar özgün. Fury Road da öyleydi. Tam bir iyi yönetmen dokunuşu gelecek gibi yani. Ya da en azından, biz öyle inanmak istiyoruz.
Bu arada fragman Ford haricinde sadece Ryan Gosling’i göstermiş, biz de sadece yönetmenden söz ediyoruz ama filmin aslanlar gibi bir kadrosu da var. Filmin senaristi orijinal Blade Runner’dan. Müziklerini Johann Johansson yapıyor. Sinematografi Skyfall’ı, No Country for Old Men’i, The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford’u boyayan müthiş adam Roger Deakins’den geliyor. Oyuncu kadrosu da evlere şenlik. Robin Wright, Dave Bautista, Barkhad Abdi, Jared Leto, Sylvia Hoeks…
Filmden endişelenmek için çok sebep var. Ama işte bir yandan da iyi olacağına dair bu kadar delil de suratımızın ortasına dik dik bakmakta. Fazla heyecanlanmamak adına da olsa bunlara karşı koymak güç. Biz şimdilik oyumuzu temkinli bir gazdan yana kullanalım diyoruz. Bir fragman daha bu kadar vurucu ve etkileyici çıkarsa, o zaman coşmaya başlayalım. Siz ne alemdesiniz? Fragman sizi uçurdu mu? Nedir hissiyatlar? Yazın!
Ha bir de, eğer kesmediyse yorumumuz, Blade Runner efsanesi Sinema Günlükleri’nin ilk bölümünde cazır cazır konuşuldu. Onu da afiyetle şuradan tüketin!
