Her geçen gün yeni bir kahramanın, yeni bir orijinin ve yeni bir hikayenin vuku bulduğu çizgi roman aleminde, bazen insan eskiye bir göz atmak, daha önceden nelerin olduğuna dair fikirler edinmek istiyor. Dur durak bilmeyen ve her hafta yeni onlarca sayı çıkartan çizgi roman şirketlerinin, kendilerince oluşturdukları ama bazı bilindik birkaç kahramana göre çok da sükse yapamamış birçok karakteri ve süper kahraman takımları var hepinizin bildiği gibi.
Bunlardan kimileri ya çok eski zamanlarda ortaya çıktığı için şimdilerde unutulmuş vaziyette, kimileri hikaye kıtlığından sona ermiş, kimileri çok ilgi çekmeyi başaramadığı için bir yerde durdurulmuş, kimileri de yalnızca çizimleri yüzünden sadık okuyucularını kaybetmiş bir halde. Peki size bu yazımızda Marvel’ın yaratmış olduğu bir “ergen” takımından ve o takıma mensup en minik üyesi olan bir mutanttan bahsedeceğimizi söylesek, ne dersiniz? Marvel’ın tozlu rafları arasında kalmış Runaways takımının boyu küçük ama işlevi büyük asil üyesi Bruiser’ı tanıyalım o halde!
Orijin Hikayesi
Bruiser, asıl ismi Molly Hayes olan ve Pride isimli kötücül ebeveynler topluluğuna karşı savaş veren Runaways takımının asil en küçük üyesidir. Birer mutant olan Gene Hayes (doktor) ve Alice Hayes (konuşma terapisti) isimli Pride grubu üyesi ebeveynleri, Molly daha doğar doğmaz küçük kız üzerinde deneyler yapıp X genine sahip mi diye birkaç araştırma yürütmüşlerdir. Fakat sonuçlar negatif çıkmış ve Molly’nin mutant güçlerine sahip olduğunu uzunca bir süre öğrenememişlerdir.
Molly Hayes’in asil üyelerinden biri olduğu Runaways grubunun ortaya çıkışı ise oldukça basit başlayıp dallı budaklı devam eden bir hikayeye dayanıyor. Yıllardır Los Angeles’taki polis aktiviteleri de dahil her türlü güce sahip olan ve on iki ebeveynden oluşan Pride topluluğu, her zaman olduğu gibi geleneksel buluşmalarına devam ederler. Toplanma mekanı Wilder ailesinin şatafatlı evidir ve bu toplantıya çocuklarını da getiren ebeveynler her seferinde kendileri için özel ayırdıkları bir odaya çekilerek saatlerce orada gizli işlerini yürütürler. Bu sırada, birbirinden çok farklı ama bir o kadar da aynı olan altı farklı çocuk da, Wilder ailesinin tek çocuk üyesi olan Alex Wilder’ın onları götürdüğü bir odada takılmaya mahkumdurlar. Yalnız bu seferki buluşmalarında foyaları ortaya çıkacak olan Pride ebeveynleri, kendilerine karşı örgütlenecek çocuklarının oluşturduğu Runaways isimli grupla cebelleşmek zorunda kalacaktır.
Ebeveynlerinin, amacı dünyadaki tüm insanları temizlemek olan Gibborim devleri için verdikleri kurbanın katledilişine şahsen şahit olan Runaways üyeleri (Alex Wilder, Nico Minoru, Chase Stein, Molly Hayes, Gertrude Yorkes, Karolina Dean), ne yapacaklarını şaşırırlar fakat oynadıkları ufak rolleri sayesinde o gece ailelerine hiçbir şey çaktırmazlar. Başka bir gece bir araya gelip hep beraber kaçma planı yapan gençler, bu tür işler için çok küçük olduğunu düşündükleri Molly’ye bu fikirden bahsetmezler fakat yine de öylesine kötücül ebeveynlerin eline bu minicik kızı bırakma fikri onlara uygun gelmez ve buluştukları gece Molly’yi de kaçırmaya karar verirler. Fakat olaylar planladıkları gibi gitmez ve işler sarpa sarmaya başlar. Birer “kaçak” olarak devam edecekleri hayatları için önemli bir mihenk taşı olan o geceden sonra zaten hiçbir şey normal seyrinde ilerlemeyecektir.
Güçleri
Bir mutant olan Bruiser’ın güçleri arasında süper insan gücü ve dayanıklılık yer almaktadır. Kuvvetinin sınırı bilinmemektedir ama yirmi beş ton kadar bir ağırlığı kaldırdığı bilgiler arasındadır. Tamamen yenilmez olmasa da sahip olduğu dayanıklılık ile oldukça sağlam yapıdadır. Bunlara ek olarak, gücü arttıkça ve onu kullandıkça gözleri pembe renginde parlamaya başlar. Bu özelliğini ebeveynlerinden devralan Bruiser’ın küçük görüntüsüne aldanmanız çok yanlış olur. Son olarak, bütün bu harika güçlerin bir de eksi yanı bulunmakta: Gücünü her kullandığı zaman, uzun saatler süren bir uykuya dalmakta kendisi. Sahip olduğu yetenek, ne yazık ki bir süre sonra bütün enerjisini sömürüyor ve adeta ölü gibi uykuya dalmasına neden oluyor.
Yaratıcıları
Y: The Last Man, Ex Machina, Pride of Baghdad ve Saga gibi çizgi romanlarla tanınan Brian K. Vaughan‘a ek olarak, Bruiser’ı -daha doğrusu Runaways ekibini- yaratanlar arasında bir de Kanadalı çizgi roman sanatçısı olan Adrian Alphona da yer almakta. İlk sayısını 2003 yılında çıkartan ikili, hem takımın hem de Bruiser’ın sevilmesinde önemli bir rol oynuyor. Her sayıda istisnasız yer alan Bruiser’ın, yaşına rağmen kendisinden büyük herkesten daha fazla güldürebilmesinin yegane kaynakları da bu insanlar işte! O halde o espriler için Vaughan ve Alphona’ya kocaman teşekkürler!
İlişkileri
Anne ve babasını çok seven minik bir kız olmasının yanında, hayatında bulunan diğer insanlar pek de fazla değil ne yazık ki. Hatta öyle ki, büyük bir çoğunluğu sadece Runaways üyelerinden oluşmakta. Bir ağabey-kardeş ilişkisinde aşırı eğlendiği Chase Stein, ekibe dahil olduktan sonra diğer üyelere nazaran daha fazla vakit geçirip oyun oynadığı Victor Mancha, kendisine bir idol olarak örnek aldığı Gertrude Yorkes bunların en belirginleri. Kahraman olarak ana romanlarında beliren Cloak ve Dagger karakterleriyle de kayda değer diyalogları yer almakta. Punisher’ı karnından yumrukladığını da ilişkilerinden sayalım mı peki?
Bruiser’ın bir de, Avengers üyeleriyle karşılaştığı bir vakitte Wolverine‘e olan hayranlığını -ileri derecede fangirlü bizim minik- dile getirdiği de biliniyor. İlişkiden çok platonik olarak aşık olduğu Logan’a bir seferinde “Wolverine tam bir hödük!!” diye haykırdığı da olmuştu tabii. Hatta Avengers üyeleriyle beraber karşılaştığı vakit Wolverine ona, hoşuna gitmeyen şeyler söylediğinde, bizim Molly-Dolly’nin Logan’ın suratını kara yapıştırdığı da oldu. Kız seviyor ama biraz hırçın. E çocuk bu, huyuna gidince aşık olur, tersine gidince bağırır durur, suratını kara gömer…