Bir role oyuncu seçerken, iki rota izlersiniz. Ya star gücü ispatlanmış, insanları salona / ekran başına çekeceği garanti birini tercih edersiniz. Bu durumda işiniz, sizin kadar seçtiğiniz yıldızın ismi ve kaşesi üzerinden de yargılanır. İnsanlar film hangi yönetmenden gelirse gelsin, başrol Robert Downey Jr ise örneğin, heyecanlanmaya daha eğilimli olurlar.
İkinci seçenek ise hiç tanınmadık birini seçmektir. Bu durumda heyecan metrenin ölçümünde, bir şeye bakılır: oyuncu seçimini yapana. Eğer bu seçim saygıdeğer bir kişi ya da kurum tarafından yapılıyorsa, süper, iç rahatlığıyla “ooh, yeni bir yıldızla tanışacağız” diyebilirsiniz. Marvel’ın Tom Holland seçiminde olduğu gibi. Ya da BBC’nin yeni Doctor seçimlerinde olduğu gibi. Yalnız oyuncuyu seçen ekibe zerre saygınız yoksa, tebrik ediyoruz, muhtemelen bir Smallville vakası var karşınızda.
Ee… Bu arada muhtemelen bir Smallville vakası var karşımızda. Çünkü şöyle oldu, Superman’in dedesini dizi yapmak şeklindeki müthiş fikri üreten ekip, Superman’in dedesi rolüne en sonunda biro oyuncu buldu. Bu konuda da öncelikleri belli ki göbekten kuzeni olacak CW’ya olabildiğince selam durmakmış, zira herhalde dünyanın en “CW oyuncusu tipli” insanını gölgelerin içerisinden çıkartıp, Superman’in dedesi Seg-El yaptılar.
Tekrar tekrar söyleyince, gerçekten daha da komik oluyor. Bu hiç tanınmadık aktör, Cameron Coffe, Superman’in dedesini oynayacak. Krypton dizisinde. Superman’in dedesinin “arkadaşlar Krypton yanıyor, yazıklar olsuın dikkat edin” deyişini konu alacak olan dizide. Krypton’da normal hayatı, yani Superman’in atalarının Superman’i Superman yapan her şeyden yoksun bir biçimde yaşadıkları gündelik maceraları konu alacak dizide. Yani “bilindik bir aktör tutaydınız” diyeceğim de… Kendine saygısı olan hiçbir oturmuş aktör kabul etmedi herhalde rolü, ne bileyim?