Daha geçen hafta, Netflix memlekete geldikten sonra başında kaynatırken evde Power Rangers kurcalarken bulduk kendimizi. O yüzden, şu cümleyi kurarken içimde zerre nostalji kırıntılarının kalmadığını anlamanız lazım. Çocukluğumda heyecanla eve gelip seyrettiğim dizi, hafızamda yerini yetişkin ve görmüş geçirmiş, bazı şeyleri idrak edebilen zihnimle izlediğim diziye bıraktı. Ve çok net söylüyorum, Power Rangers inanılmaz kötü, çok kötü, öyle böyle kötü değilmiş yani…
Bunun bir benzerini ikinci bölümünde Memoli’nin 31.5 kişiye tecavüz etmiş bir çeteyi bel civarına yavaşça iki tekme sallayarak elinde balığıyla dövdüğü Yılan Hikayesi’nde de yaşamıştım. Bazı şeyler, sadece çocuk saflığıyla kıymet kazanıyorlar. Dönüp yetişkin hâliyle bakmamak lazım. Ve yine Yılan Hikayesi örneğinde olduğu gibi, bu çocuklukla kıymetlenen şeyleri, tutup bir daha yorumlamamak da lazım. Ama işte, heyhat, millet kendine hakim olamıyor. Aynı Yılan Hikayesi’nin Komiser Memoli’si geldiği gibi, bir adet de Power Rangers yeniden yapımı geliyor.
Bu haber yeni bir şey değil. Hatırlayacağınız üzere, kadro da şekillenmişti zaten. Hatta filmi yayınlayacak olan Lionsgate ve haklarını elinde bulunduran Saban Entertainment “söz veriyoruz, çiçek gibi film yapacağız, karanlık falan” lafları etmişti. Peki o hâlde niye açıyoruz tekrar bu defteri? Çünkü filmin ana kötüsü belli oldu. Yok canım, belli oldu derken, kim olacağı zaten belli. Power Rangers ekibinin bir numaralı kötüsü Rita Repulsa’yı canlandıracak kişi açıklandı. Elizabeth Banks.
Kariyerine Judd Apatow filmlerinin seksi komik sarışını olarak başlayan Banks’in bu rolü Hunger Games’teki Effie performansıyla kaptığı aşikar. Dürüst olmak gerekirse, zaten Rita Repulsa’yı arayan bir stüdyo yöneticisinin aklına ilk gelecek karakterdir Effie. Aynısının, karası işte. O yüzden, pek bir itiraz edemedim bu seçime. Bilakis, Banks’e olan saygım filme az da olsa biraz kredi de kattı. Peki siz ne diyorsunuz bu duruma? İçinizde iyi kıpraşmalar oldu mu, vaziyet nedir?