“Good morning, Angels.”

“Good morning, Charlie!”

Bu iki cümle beni 2000’lerin başına götürmeye yetiyor da artıyor bile. Aksiyon-komedi dalında en iyi film olmasa da popüler kültürün en akılda kalıcı filmlerinden biriydi Charlie’s Angels. Cameron Diaz, Drew Barrymore ve Lucy Liu’nun başrollerini paylaştığı iki film 2000’lerde popüler olan eğlenceli, kavgalı dövüşlü ve bol aksiyonlu filmleri arasından en popülerleri olarak tarihe yazıldılar. Neden mi? Çünkü kadro tam da şöyleydi:

On yaşını doldurmuş tüm filmlerin yeniden çekilmesi trendine Charlie’s Angels’ın dahil olması an meselesiydi. Filmlerin kendileri zaten 1976-1981 yılları arasında yayınlanan yine aynı isme sahip televizyon serisinden uyarlamaydı, yani markanın ruhunda yeniden çekilme mevcuttu. Tamamı kadınlardan oluşan bir ajan grubu tam da 2019’a yakışır bir film konusu, üstüne bir de bilindik bir etiket konuldu mu, Hollywood yapımcılarının gözleri dolar işaretleriyle dolması normal. 

Doğruyu söylemek gerekirse,yeniden çekilecek filmler arasından Charlie’s Angels’ın seçilmesi beni mutlu etti. Ghost Busters ve Ocean’s Eleven gibi erkek kadrolu filmleri güya “feminizim” adına yeniden çekip ellerine yüzlerine bulaştırıyorlardı. Sandra Bullock, Anne Hathaway ve Cate Blanchett’in olduğu bir film nasıl mı kötü olur? Gidin izleyin Ocean’s Eight’i, cevabını bulursunuz. Üzücü olan ise bu filmlerin kötü olmalarının sebebi hep kadınlardan oluşan kadroya bağlanıyordu. Halbuki filmlerin senaryosu kötüydü, kadronun kadın olması hep mazeret gösterildi. 

Filmin yönetmeni Elizabeth Banks. Kendisinin ilk yönetmenlik tecrübesi değil, daha önce Pitch Perfect serisinin ikinci filmini de yönetmişti. Ben şahsen Elizabeth Banks’in yer aldığı herhangi yapımı izlemeye dünden hazırım. Batman’in Alfred’i, Kingsman’in Merlin’i varsa bizim Melekler’in de Bosley’si var. Bu rolü ise Elizabeth Banks, Djimon Hounsou ve Patrick Stewart paylaşıyor. Evet, yanlış okumadınız Patrick Stewart! Filmde birden fazla Bosley ve birden fazla çok iyi oyuncu var. Sırf Bosley kadrosu beni filmi izlemeye teşvik etti.

Fragmandan çok anlaşılır olmasa da konu az çok belli. Naomi Scott’ın canlandırdığı Elena, bilimsel bir buluş gerçekleştiriyor ve bunu silahlandırmak isteyen kötü adamlar var. Charlie’s Angels ajan grubu ise kötü adamların yasal olarak durdurulamayacağına inanıyor ve işi kendileri ele alıyorlar. Böylece Elena ve Charlie’s Angels’ın yolları kesişiyor ve Elena da yavaş yavaş onlardan biri oluyor. Geri kalanı ise “Aksiyon! Taklalar! Silahlar!”. Charlie’s Angels filminden başka bir şey bekliyorsanız, hata sizde. Kalite açısından Kingsman’a yaklaşacağını ama yine de altına kalacağını tahmin ettiğim bu film ile iki saat eğlenir, sonra güne devam edersiniz. 

Author

Dizi bağımlısı bir beyaz yakalı. Kedisine çekmiş, en büyük zevki miskin miskin yatmak. Kendisi ve kedisini sosyal medyada bulabilirsiniz. @asliozkeles

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.