Başlığı görüp hemen karşı tarafa saldırmaya hazır şekilde gelen fanboyları görür gibiyim. Hemen onların heveslerini kursaklarında bırakayım, bu yazıda “Marvel mı döver DC mi döver?” tartışması başlatmayacağım, halihazırda, hem de konunun muhatapları tarafından yapılmış halini sizlere aktaracağım. Bugün burada 1996 yılı yaz aylarında çıkmış olup dört bölüm sürmüş olan “DC vs Marvel Comics” -ki iki ve üçüncü sayıları “Marvel Comics vs DC” diye adlandırılmış- çizgi roman serisinden ve bu seriye bağlı olarak ayrı bir markayla çıkmış olan 12 Amalgam Comics çizgi romanından bahsedeceğim.
Evet sevgili geekler, 1996’da iki büyük düşman, çizgi roman dünyasının en büyük iki ismi birbirlerinin ağzını burnunu kırmak, bunu yaparken de güzel bir gelir elde etmek üzere bir araya geldiler. 90’lar çizgi romanlar için son derece keyifli yıllardı, Superman öldü, sonra dirildi, Batman’in beli kırıldı, sonra iyileşti, Spider-Man’in klonları vardı, Venom vardı, X-Men’i Jim Lee çizdi falan derken oldukça hareketli, bir o kadar da keyifli dönemler yaşıyorduk. Bunu bir adım ileri götürmek isteyen iki firma hayranlarının uzun zamandır muhabbetini çevirdiği bu hayali gerçek kılmaya karar verdi. Tabii tamamen kendi spekülasyonumdur ama o dönemde bu ikiliye ciddi bir darbe vurmakta olan Image Comics’in yükselişinin de belki bu ortaklıkta az da olsa payı vardır. Neyse sonuç olarak Ron Marz ve Peter Davis tarafından yazılıp, Dan Jurgens ve Claudio Castellini tarafından çizilen efsane çizgi roman doğmuş oldu.
Hikayemiz iki firma tarafından da pek çok kez işlenmiş bir evrenler çarpışıyor hikayesi. Olaylar şu şekilde başlıyor; DC ve Marvel evreninin tanrısal bir şekilde vucüt bulmuş birbirinin kardeşi olan hallerini görürüz. Bunlar “Hangimiz daha iyiyiz” der ve kahramanlarını kapıştırmaya karar verir. Bu arada iki evren biribirinin içine girer. Şöyle ki J. Jonah Jameson tarafından yönetilen bir Daily Planet düşünün, Clark Kent ve Peter Parker bu gazete beraber çalışsınlar, Captain America Bane’le, Batman Bullseye’la falan dövüşsün, öyle hayal edin. Sonrasında efendim, kahramanlarımız teker teker birbirlerine girerler. Bu noktada akıllı bir kararla bazı kapışmaların sonucu yazarlarımızca belirlenmişken, bir kısmı da okurların oylarıyla belirlenir. Süpermiş di mi?
Seride kahramanlarımız 11 dövüş için karşı karşıya gelirler;
Öncelikle Thor ile Shazam‘in kapışmasına sahne oluruz. Kazanan Thor olacaktır, bu arada çekici baya uzaklara uçar ve Wonder Woman tarafından kaldırılır. Aquaman ve Namor‘un kapışmasını Namor’un kafasına balina atarak Aquaman kazanır. Flash ve Quicksilver kapışmasında Quicksilver’ın bir anlık dalgınlığından faydalanan Flash galip gelir. Aynı düzeyde olmadıkları belli olan Jubilee ile Robin‘in kapışmasını elbetteki Harika Çocuk kazanır. İlginç bir sonuç olarak kozmik güçler savaşında Silver Surfer Green Lantern‘ı -benim favorim Green Lantern’dı ama neyse- yenmeyi başarır. Seksi kıyafetler kapışmasında Elektra Catwoman‘ı mağlup eder. Bunlar sonucunu yazarların belirlediği dövüşlerdi. Bir de sonucu okurlarca belirlenenler var yukarıda söylediğim gibi. Onlarda da durum şu şekilde sonuçlandı.
O dönemin en popüler iki kahramanının kapışmasında Wolverine Lobo‘yu mağlup etti. İki tanrıçanın kapışmasında şaşırtıcı bir şekilde Storm koskoca Wonder Woman‘ı yenmeyi başardı, ki adil olsun diye WW daha önce eline geçirdiği Thor’un çekicini bırakmıştı. Yakışmadı Storm’a yani. Yine mantıksız bir şekilde Spider-Man Superboy‘u yendi. Benim son derece gıcık olduğum bir şekilde daha Doomsday’i dövmeyi başaramamış -o dönem bu konuya biraz içerlemiştim de- Superman ondan daha güçlü olduğunu düşündüğüm Hulk‘u yenmeyi başardı. En uzun ve en ilginç dövüşlerden olan Batman vs Captain America dövüşünü ise az farkla Batman kazanmayı başardı. Ne diyorsunuz gençler? Çıkan sonuçlar sizin tahmin ettiğiniz gibi mi, yoksa başka türlü mü olmalıydı? Yorumlarda paylaşın.
Hikayenin buradan sonra ilginç bir twist yaşadığını ve Amalgam Comics‘e geçtiğini belirteyim. Şöyle ki kapışmayı kaybeden tarafın silinmesini önlemenin tek yolunun onları birleştirmek olduğunun ortaya çıkmasıyla karakterlerimizin birleştiği Amalgam Comics ortaya çıkar. Bu başlık altında, “Marvel vs DC” çizgi romanlarının 3. ve 4. sayıları arasında tam 12 bağımsız hikaye yayınlanır. Bu hikayeler sanki uzun süredir devam eden seriler gibi kurgulanmışlardır. Mektup köşeleri bile vardır yani. Peki acaba hangi karakterlerimiz, hangi karakterlerle birleşti ve ortaya ne çıktı?
En önemli iki karışımımız Super Soldier ve Dark Claw‘dır sanırım. Super Soldier, Superman ve Captain America‘nın birleşimi, Legends of the Dark Claw ise Batman ve Wolverine‘in karışımı. Dönemin popüler karakterleri Spider-Man ve Superboy’un karışımı Spider-Boy olarak karşımıza çıkar. Nick Fury ve Bruce Wayne birleşimi Bruce Wayne Agent of SHIELD romanındadır. Amazon, romanında ana karakterimiz olarak Wonder Woman ve Storm’un birleşimi olan Princess Ororo of Themiscyra‘yı görürüz. Ghost Rider ve Flash Speed Demon olarak birleşir. Bullet and Bracelets çizgi romanında faklı bir Diana Prince’in yanında Steve Trevor ve Frank Castle karışımı The Punisher vardır.
Burada bitmez karışımlar. Assassins romanında Catwoman ve Elektra karışımı Catsai (Elektra Kyle) ile Deathstroke ve Daredevil karşımı Dare the Terminator (Slade Murdock) karşımıza çıkar. Bu hikayede aynı zamanda Kingpin ve Riddler’ın karışımı The Big Question, Jonah Jameson ile Perry White karışımı Jonah White gibi yan karakterler de vardır. İsminden kimlerin karışımı olduğu belli olan Doctor Strangefate’de -hikayenin sonundaki sürpriz apayrı ama merak edin efendim- aynı zamanda Scarlet Witch Zatanna karışımı White Witch, Solomon Grundy Banner/Hulk karışımı Skulk ile Kyle Ranner, Jade ve Nova’nın karışımı Jade Nova karşımıza çıkar. JLX JLA, X-Men ve Avenger karışımı gibidir. Aqua-Mariner‘dan, Angelhawk‘a, Hawkeye’dan, Goliath’a kadar pek çok kahramanın karışımı karışımıza çıkar.
Daha X-Patrol’ler, Magneto and the Magnetic Men falan derken pek çok karakterin Amalgam hali var ama hepsini buraya sığdıramayacağım sanırım. Bu arada bir ek bilgi olarak, bu yayınlardan bir sene sonra Amalgam Comics etiketiyle 12 çizgi roman daha çıkartıldı. Önceki romanların farklı versiyonlarının -Dark Claw Adventures, JLX Unleashed gibi- yanında yeni kahramanlar da -Iron Man Green Lantern karışımı Iron Lantern, Lobo the Duck, Bat Thing gibi- yer almaktaydı. Denk gelirseniz onlara da bir göz gezdirin derim. Siz ne dersiniz, farklı alternatif birleşim fikirleriniz varsa onları da yorumlara ekleyin, muhabbet gırla gitsin.
Neyse efendim, MvsD’ye dönersek, Amalgam Comics’in dönüşünde -dördüncü sayıya tekabül ediyor- kahramanlarımız bu iki tanrısal yaratığın kuklası olmaktan sıkılırlar ve birlikte çalışmaya başlar, bu kavgayı sona erdirmek için çaba sarfederler. Sonuçta bir şekilde başarılı olurlar ve iki evrenin vucüt bulmuş halleri birbirlerine “Aferin” diyerek konuyu kapatırlar. Bizde böylelikle bu efsane sürecin sonuna gelmiş oluruz. Son sahnelerdeki, Jubilee Robin aşkının bitişinin hüznü, Wonder Woman’ın Thor’un olaylar karşısında bir şey diyemeyişleri, Batman ve Cap’in birbirilerine saygıları falan güzel noktalar olarak kapanışta yer alırlar.
Farketmişsinizdir, dövüş sonuçlarında yazarlarda 3-3 beraberlik varken, okurlarda 3-2 ile galibiyeti kucaklayan Marvel olmuş. Sonradan çıkan toplama serilerde adaletli olması açısından DC’nin de kazandığı (Superboy ve Lobo’nun dövüşleri değiştirilmiş sanırım) serilerde yayınlanmış.
İşte hayallerini kurduğumuz kapışmanın ete kemiğe bürünmüş hali bu şekilde geekler. Yeniden iki firmanın böyle bir şey yapması ya da sinema arenasında bu tarz bir crossover görme olasılığımız düşük olsa da bir geek her zaman hayal etmelidir. Son cümle olarak da DC ile Marvel kapışsa da kazanan her zaman biz geekler olacağız diyerek yazıyı bitiriyorum. Esen kalın efendim.
