Platform savaşlarına kendine bir yer edinen Disney+ gümbür gümbür geliyor ve işleri kızıştırmak için de elinden geleni yapacağını günbegün kanıtlama çabasında. Disney markası altında toplanan tüm projelerin tek bir servis aracılığıyla izleyicilere sunulacak olması gerçekten çok avantajlı ve hoş bir ayrıntı. Zira şu son yıllarda Disney’in satın almadığı bir tek bizler kaldık gibi…
Her biri için tek tek ayrı haber yazmak yerine tek bir yerde toplamak ve önümüzdeki her bir gelişme için de hemen hemen aynı formülü kullanmak istiyorum. Sürekli olarak aynı taslağın uygulandığı ama sadece özne ve nesnelerinin değiştiği cümleleri kullanmak pek de işten değil doğrusu. Fiilleri bile aynıyken, gerçekten gerek yok. Çünkü Rogue One, KotOR, Falcon&Winter Soldier, Lady Sif ve Scarlet Witch ile Loki solo dizileri gibi birçok projenin haberini yaparken bize de tekrarlamaktan gına geldi.
Eh, o zaman başlıyorum Disney+’ın son vakitlerde patlattığı haberleri aktarmaya!
1) Hak Etmediğimiz Ama İhtiyacımız Olan Adam: Hawkeye
Avengers: Infinity War‘daki yokluğuna rağmen Endgame‘deki varlığının yeteri kadar heyecan verdiği Clint Barton, dondurma üstüne çikolatalı sos etkisi yaratan bir dizi projesiyle bir süre daha bizimle olacak. Marvel Sinematik Evreni’nde Hawkeye’ı canlandıran Jeremy Renner, yine Disney+’ın solo Hawkeye dizisinde de yer alacak. Variety’nin söylediğine göre -ve bizim çokça coştuğumuz bir şey bu- dizi, Clint Barton’ın Kate Bishop ile ortaklaşa yaptıkları işleri konu alacakmış.
Çizgi roman alemlerine uzak olan ya da Kate Bishop’ı tanımayanlar varsa diye ufacık bir ön bilgi geçelim: Hanım kızımızın kendisi, Hawkeye titrini sahiplenen diğer isimlerden biri. Hatta bizim coştuğumuz kadar siz de coşmak isterseniz diye eklemek isterim: Endgame fragmanında ok atmayı öğrettiği kızı ile Clint’in sahnesini hatırlıyorsanız, o küçük kızın, teorilere göre, Kate Bishop olma olasılığına da az çok aşinasınızdır.
Bir sonraki başlık ile bunu iyice oturup düşündüğünüz zaman aslında göreceksiniz ki Marvel, koskoca sinematik evreninin devir-teslim törenlerini diziler yoluyla da sürdüreceğini işaret ediyor bizlere.
2) Tanısanız Aşık Olursunuz Aslında: She-Hulk
Dedikodu olan haberleri size aktarma konusunda genelde çok ikilemde kalıyorum. Ama inanın bu dedikodu beni öyle heyecanlandırdı ki, buna siz de ortak olun istedim.
Bizim koca yeşil dev Bruce Banner’ın kuzeni Jennifer Walters olarak tanınan She-Hulk, Disney+’ta kendine ait bir dizi edinecek gibisinden birtakım söylentiler var gündemde. Kaynak, direkt olarak Marvel’ın içinden bu bilgiyi aldığını söylese de resmi olarak Variety ya da The Hollywood Reporter gibi mecralar duyurmadığı zaman biz genelde dedikodu olarak görmekte fayda buluyoruz. Yine de şöyle bir dizi gelse hiç mi hiç fena olmaz. Çünkü yıllardır MCU’da yalnızca birkaç kelimelik kapasitesiyle izlediğimiz, Thor: Ragnarok‘ta üç-beş cümle kurmayı öğrenmesine rağmen eziciliğinden hiçbir ödün vermeyen Hulk’ın kadın versiyonu olarak She-Hulk, gerçekten çok farklı.
Başka çaresi kalmadığı için kendi “yeşil” kanını kuzenine veren Bruce sayesinde süper güçlerine kavuşuyor Jennifer. Ancak belirli zamanlarda She-Hulk’a dönüşmek yerine tüm hayatını yemyeşil bir kadın olarak geçiriyor ve hiçbir zaman da kişiliği ile zekasını kaybetmiyor -Bruce’un aksine.
Tıpkı Hawkeye’da olduğu gibi Clint Barton-Kate Bishop partnerliğini Jennifer-Bruce şeklinde She-Hulk dizisinde izleyecekmişiz. Umalım da bu iş resmiyete dökülsün ve güzel bir projeyle She-Hulk’ı izletsinler bize.
3) Disney+ Aylık Ücretini ve Kullanıcılara Sunum Tarihini Açıkladı
İşte şimdi geldik işin cortladığı yere. Netflix kullanıcılarının seçtiği ayrıcalıklı paketlere göre ödediği fiyatlar da değişiyor biliyorsunuz ki. Bunlar, ne kadar fazla ekran veya kalite istediğinize göre değişen imkanlar. Ancak kabul etmek gerekir ki Netflix Türkiye sunucusunda, diğer ülkelerin sunucularına oranla çok daha az içerik var ve dolar kuru ile hesaplandığında nispeten fazla para ödüyoruz.
Disney+ da hemen hemen aynı oranlarla markete açılacak. Standart olarak aylık 6,99 dolar gibi bir ücreti olan Disney+, şimdilik Netflix’in HD içeriklerine oranla çok daha ucuz bir çizgide. Ancak platformdaki içerik çeşitliliği arttıkça fiyatının da artacağına işaret ediliyor bir yandan, ki bu da yine dolar kuruyla bakıldığında bizim cebimizi birazcık yakabilir endişesi uyandırıyor. Ancak Disney çatısı altında toplanan tüm marka ve isimlerin ne kadar geniş bir yelpazede olduğunu düşünürsek (Fox’u da saflarına kattılar, The Simpsons‘ın 30 sezonunu birden aldılar mesela, öyle düşünün) bu fiyata değeceğini de itiraf etmem lazım.
Fiyat konusunu bir kenara bırakalım ve erişime açılacağı tarihe gelelim, yani 12 Kasım‘a. Merak etmeyin, henüz Türkiye’ye gelişi net olarak 2019 olmasa da eninde sonunda resmi ve yasal olarak kullanabileceğiz bu platformu. Hatta dilerseniz mail adresinizi girerek haberdar olmak için şuraya da yönlendirelim sizi.
4) The Mandalorian’a İlk Bakış!
Pedro Pascal’ın başrolde olduğu The Mandalorian dizisi, Disney’in Star Wars‘u satın aldıktan sonra takvimine kattığı projelerden biriydi. Rogue One ve KotOR dizilerinin yanı sıra, vakti zamanında Boba Fett sayesinde tanıştığımız Mandalorian’ları konu alacak bu diziyle anlıyoruz ki Disney’in gerçekten de Star Wars evrenini rahat bırakma gibi bir dileği yok.
Dave Filoni ile ortaklaşa yapımcılığı üstlenen John Favreau, bu projeyi yaparlarken eski vahşi batı ve samuray filmlerinden esinlendiğini açıklamış. Ayrıyetten, özel olarak net bir zaman aralığı belirlenmese de Return of the Jedi’dan beş sene sonrasını konu alacağını biliyoruz. Efsanelerden beslenecek olan senaryoda, daha önce görmediğimiz dünyalar, araçlar ve uzaylı türlerini görecekmişiz üstelik.
Galaksinin ödül avcılarını ve onların öykülerini izlemek aslında güzel bir keyfe dönüşebilir ha, ne dersiniz?