Dönem dizilerini sevenler buraya; İlk Bölüm Canavarı’ndan sizlere tap taze bir inceleme var. Elle Fanning’in adeta güneş gibi parladığı, Hulu’nun en yeni dizisi The Great’in ilk bölümünü izler izlemez oturdum klavyenin başına.
İlk Bölüm Canavarı, üstümüze yağan yüzlerce dizi arasından hangisi kime gider, değer mi değmez mi, bakmaya karar vermiş bir canavardır. İlk bölüme bakar, azıcık wiki kurcalar, tavsiyelerini verir kaçar! Dizilerle ilgili yorumlar kesinlikle objektif değildir, geek izleyicinin keyfine göre ayarlanmıştır! Bu yazılarda sadece ilk bölüm ile ilgili olmak üzere spoilerlar olabilir.
Özet Geç!
The Great dizisi adını Cathrine the Great veya Türkçe olarak Büyük Katerina’dan alıyor. Kendisi Rusya’nın en uzun süre tahtta kalmayı başaran hükümdarlarından biridir. Tarih bilgisi vereceğim lütfen spoiler olarak algılamayın ancak kendisi eşi Çar Üçüncü Petro’nun elinden hükümdarlığı alıp otuz dört yıl boyunca Rusya’yı yönetmiştir. Dizi de Katarine ve Petro’nun evliliğinden başlayıp hükümdarlığına uzanan hikayesinden ilham alınmış. Buraya az sonra değineceğim.
Ne Kadar Uzun?
Heri biri elli dakika civarı olan on adet bölüm mevcut.
Neyi Seven Bunu Da Sever?
Marvelous Mrs. Maisel gibi zamanına göre fazlasıyla modern ve kıvrak zekasıyla inanılmaz çekici olan kadınların başrolde olduğu dizileri seviyorsanız The Great size göre.
Neyi Beklemeyin?
Önemli bir ülkenin kraliçesini konu alan bir dönem dizisi diye The Crown beklerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız. The Crown gerçeğe ne kadar önem veriyorsa The Great hakikatten bir o kadar uzak.
Biraz Detay ve Yorum?
Diziye başlamadan önce belirtmemiz lazım ki The Great, ele aldığı karakter ve tarihsel olaylardan esinlenilmiş, bire bir işlenmemiş. Anlayacağınız dizi ele aldığı tarihin çok büyük bir kısmını bir kenara bırakmış, Büyük Katarina’nın hikayesini modern bir bakış açısıyla yorumlamış. En net şekilde karakterlerin birbirleriyle konuşma biçiminden dizinin bu modern bakış açısı anlaşılıyor. Oyuncu kadrosu içerisinde bu sezon Doctor Who’nun Master’ı Sacha Dhawan Kont Orlov olarak karşımıza çıkıyor desem sanırım kendimi anlatmış olurum. Bu sebeple de yazının ilerleyen kısımlarında tarihteki gerçek karakterlere tarihten bildiğimiz isimlerle, dizi karakterlerine dizide geçen isimleriyle sesleneceğim. Örneğin çariçeden bahsederken Büyük Katarina, dizideki karakterden de Cathrine diye bahsetsem herkes için daha rahat olur sanırım.
Şu modernlik meselesinden de hızlıca bahsettiğimize göre dizinin ilk bölümünü biraz daha detaylı inceleyebiliriz. The Great, tam kitabına uygun bir pilot bölümüne sahip. Karakterlerin tanıtılması, zaman ve mekanın kurulması ve Cathrine’nin öyküsünün başlangıcı çok güzel anlatılmış. İçinde tonca sevgi ve umut olan birinin ruhunun nasıl yıkılabileceği gözler önüne serilmiş. İlk bölümden Cathrine’nin karakter arkı kuruldu, karakterin dizinin geneli için motivasyonu belirlendi. Zaten tarihi bir karakter olduğu için de eğer dizide çok kritik değişikliklere gidilmezse bizlere de bu arkı ve Cathrine’nin Cathrine the Great olmasını izlemek düşüyor.
Dizideki bir diğer başrol Peter rolünde Nicholas Hoult’u görüyoruz. Kendisini normalde daha masum rollerde görmeye alışmış biri olarak beceriksiz, sıkıcı ama çok öfkeli Peter rolünde iyi bir iş çıkardığını söylemem gerekir. Adeta bir Joffrey. Adeta ondan nefret edin diye var. Evet, gerçekten de kendisinden nefret ettik. Büyük Katarina’nın anılarında da Çar Petro öfkeli ve sıkıcı biri olarak tasvir edilir, dizide de bu komedik bir filtre ile Peter karakterine yansımış. Peter’dan ne kadar nefret ettiysek Cathrine’nin yaveri rolündeki Marial’ı ise bir o kadar sevdik. Cathrine’nin en yakın arkadaşı olarak gördüğümüz Marial dizide çok önemli bir role sahip. Kendisini ileride daha sık göreceğimiz kesin.
Tıpkı Marvelous Mrs. Maisel gibi The Great de akıllıca diyaloglar ile yazılmış bir komedi dizisi. Cathrine’nin zekası, Marial’ın isyankâr ruhu ve Peter’ın beceriksizliği adeta kurdukları kelimelere yansımış. Peter’ın sürekli kötü şakalarını tekrar ederek adet onu takip eden dalkavuklardan gülmelerini emretmesi klasik bir “egoist hükümdar” örneği. Marial’ın da diyaloglarından görüldüğü üzere Cathrine’nin zekasına ayak uyduran nadir insanlardan olması onu bizim gözümüzde de özel kılıyor.
Dizi her ne kadar bir komedi kisvesi altında olsa da bilinçli bir şekilde kadına şiddet konusu da işlenmiş. Hem psikolojik hem de fiziksel şiddeti tadan Cathrine’nin intiharın eşiğine gelmesi beni çok üzdü. Özellikle de Cathrine’nin Peter ile yüzleşmesi sahnesinden sonra “seni dövmüyorum ama, iyi değil mi?” demesi ve ardından Cathrine’nin yediği yumruğu hissettim resmen. Bu konulara dizinin devamında ne kadar değinirler merak ediyorum. Umarım dizinin o hafif havasından bu kasvetli konulara geçiş tadında bırakılır.
Ve Sonuç! İzler Miyim?
Kesinlikle! The Great’e daha fragmanından bayılmıştım, bu başarılı ilk bölümün sonunda da kesinlikle izlemeye devam edeceğim. Elle Fanning gerçekten muhteşem, geri kalan kadro da bir o kadar başarılı. Esprili bir dille de anlatılsa, gerçeklikten uzak durulsa da tarihin içinden seçilen güçlü kadın karakterlerin olduğu diziler candır can!
