Tam olarak nereden başladı bilmiyorum fakat inanılmaz bir dizi maratonu, uzun bir süredir devam ediyor. Ms. Marvel, Obi-Wan, Westworld, Umbrella Academy, Stranger Things ve tabii ki The Boys yüzünden başımızı kaldıramaz duruma geldik. Özellikle Stranger Things ve The Boys, kötü geçen sezonlarının ardından bu sezon adeta döktürerek bizi fazlasıyla mutlu ettiler. Fakat işte her güzel şeyin bir sonu var ve biz o sona çok yaklaştık sevgili dostlarım. Neyse daha fazla hüzünlenmeden The Boys’un “Here Comes a Candle to Light You to Bed” isimli üçüncü sezon yedinci bölümünü incelemeye başlayalım.

Soldier Boy’un ekranlarımıza çıktığı anda Homelander’ın korku duymasından dolayı, bu iki karakterin bir geçmişi olabileceğini söylemiştim hatırlayacaksınız. Fakat ne yalan söyleyeyim ben bile bu kadarını beklemiyordum. Tüm bölüm boyunca Mind Storm’un peşinden koşan Soldier Boy, sonunda Mind Storm’u yakaladığında hiç beklemediği bir gerçekle yüzleşmek zorunda kaldı. Meğer bizim Soldier Boy ve Homelander arasında bahsettiğimiz geçmiş, resmen baba-oğul ilişkisiymiş.

Açıkçası Butcher, Soldier Boy ile ittifak kurduğundan beri olayların ne zaman sarpa saracağını merak ediyordum. Mother’s Milk ve Starlight’a arkasını dönen Butcher-Hughie ikilisi Homelander’ı yok etmeye o kadar odaklandılar ki Soldier Boy ile nasıl başa çıkacaklarını hiç hesaba katmadılar. Tabii Homelander’ın, Soldier Boy’un oğlu olduğunu akıllarına bile getirmediler. Fakat artık düşünmeleri gereken bir değil tam iki şeytan var ve bunlar baba-oğul! Gelecek bölümden inanılmaz şeylerin bizi beklediğini söylememize gerek yok herhalde.

Peki, bu adamlar nasıl başa çıkacak dünyanın en güçlü iki süper kahramanıyla? Bu sorunun cevabı ise tabii ki başa çıkamayacaklar. Bunun için onlara büyük bir yardım gerekecek ve bekledikleri yardım, tüm sezon boyunca yüzüstü bıraktıkları dostları Frenchie ile Mother’s Milk’ten gelecek. Sonunda Soldier Boy’u, etkisiz hâle getirmenin yolunu bulan iki kafadar, Hughie ve Frenchie’nin Homelander’ın elinde ölmesine engel olacak. Gerçekten haklarını nasıl ödeyeceğiz, bilemiyorum.

Mind Storm’u arama çalışmaları sırasında Mind Storm’un bakışlarına maruz kalan Billy Butcher, bize orijin hikâyesinini de anlatmış oldu. Özellikle babasıyla yaşadığı sorunların, kişiliğine büyük yansımaları olduğunu gördüğümüz Butcher’ın, Hughie’ye olan zayıf tarafının sebebini de bir kez daha anlamış olduk. Fakat bu kadar büyük travmalardan sonra, Starlight’ın açıkça uyarmasına rağmen hâlâ Hughie’ye geçici V-serumunu vermeye devam etti. Artık bu noktadan sonra Butcher, “Ben nereye Hughie oraya” gibi bir bakış açısı mı edindi bilemiyorum. Ama baya baya gemileri yakmış gibi gözüküyor ve sadece kendinin değil, etrafındaki herkesin kıyametine sebep olacak gibi gözüküyor.

Her ne kadar Hughie kendisine yanlış yapsa da onu sonuna kadar korumaya çalışan Starlight ise bu bölüm Kimiko’nun isteği doğrultusunda bir intihar görevine çıktı ve sandığımızdan daha kolay geçen bir sürecin sonunda V-serumunu ele geçirmeyi başardı. Güçlerine yeniden konuşan Kimiko’nun yaptığı konuşma, Starlight ile olan dostluğu ise bizi duygulandırmaya yetti. Canım Kimiko ya…

Ya biliyorsunuz bu dizide çok spesifik olarak iyi ya da kötü yok. Yani Homelander’ın kötü olduğunu biliyoruz fakat onunla savaşan Butcher’ın da ondan farkı yok gibi. Yine de dizide tek bir insan var ki etimle kemiğimle nefret ediyorum ve o da tabii ki Deep. En sevdiğim süper güce sahip olması yetmiyormuş gibi bu kadar vasat bir insan olması beni çileden çıkarıyor. Bir de bu sezon bir türlü hikâyesi bir yere bağlanmıyor beni iyice deli ediyor. Gelecek bölüm ne olur, Deep’in son savaştaki rolü ne hiç bilmiyorum. Fakat umarım bir kaza kurşuna gider Deep, en büyük duam bu şu an!

Öte yandan bu sezon kefaret hikâyesini dinlediğimiz A-Train, bir bölüm önce hem Hughie’den özür dilemiş hem de ırkçı Blue Hawk’ı öldürmüştü. Özellikle Blue Hawk’ı öldürmek için güçlerinden faydalandığı için kalbi buna dayanamamış ve o da hayata gözlerini yummuştu. Fakat bu bölüm birden A-Train’i hastanede gördük ve biz daha soru sorma fırsatını bulamadan Ashley, A-Train’in nasıl ölümden döndüğünü açıklığa kavuşturdu. A-Train’e resmen ırkçı bir adamın kalbini taktılar. Bu da ona en büyük ceza oldu diyebiliriz. Yine de yaptıklarını affedebilir miyiz, hiç sanmıyorum.

İki bölüm önce Black Noir tarafından etkisiz hâle getirilen ve bir daha haber alamadığımız Maeve de bu bölüm sonunda ortaya çıktı. Homelander ile yaptığı diyaloglarda asla geri adım atmayan Maeve bir kez daha kalbimizi çalarken, Homelander’dan da aynı derecede nefret ettik. Adam resmen koskoca Maeve’i bir kuluçka makinesi olarak kullanmaya çalışıyor yahu! Bu sefer kötülükte kendini aştı diyebiliriz sanırım, pes yani!

Bu bölümün en büyük olaylarından bir tanesi hiç şüphesiz Black Noir’in hayali arkadaşlarıyla konuşmasıydı. Birinci sezondan beri ağır abi tavırlarıyla dizideki en korkutucu insanlardan biri olan Black Noir’in içinde meğerse bir minnoş yaşıyormuş. Hayali arkadaşlarıyla konuşurken Soldier Boy, bize neden Soldier Boy’dan nefret ettiğini ve aynı zamanda korktuğunu anlatırken bir yandan da kendi orijin hikâyesini açıklamış oldu. Valla ne yalan söyleyeyim bir bölüm önce bize orgy gösteren bir diziden bu kadar tatlı bir sahne beklemiyordum. Fakat The Boys’u tam da bu belirsizliği yüzünden seviyoruz sanırım. Benim için Black Noir artık bir Disney prensesidir.

Gelecek hafta ise dananın koptuğu bölüme geliyoruz. Bir tarafta Soldier Boy’un babası olduğunu öğrenen Homelander, diğer tarafta tüm bunlardan habersiz Soldier Boy’u müttefikleri sanan Butcher ve Hughie, öbür tarafta ise Starlight, Kimiko, Frenchie ve Mother’s Milk’in yer aldığı süvari birliği büyük bir kapışmanın ortasında bulacaklar kendilerini. Ayrıca Deep, A-Train, Black Noir, Victoria Neuman ve Stan Edgar gibi sürpriz faktörler de yok değil.

Son olarak dizinin dördüncü sezon duyurusunda Homelander ve Billy Butcher karakterlerini canlandıran Anthony Starr ve Karl Urban’ın olmayışı, acaba bu sezon Homelander ve Billy Butcher birbirini öldürecek mi sorusunu aklıma getirdi. Bir değil, iki as oyuncusunu tek bölümde öldürürse The Boys bir efsane olur ama işte dördüncü sezonda bu iki karakter olmadan biz ne izleriz, orası da ayrı meçhul. Bakalım gelecek bölüm neler olacak?

Siz ne diyorsunuz sevgili geekler The Boys’un yedinci bölümü hakkında? Dizinin sezon finali yapmasına hazır mısınız? Gelecek bölüm sizce kimler ölecek? Yorumlarınızı aşağıya yazmayı unutmayın!

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.