Baştan uyarıyorum. Bu yazı içerisinde fazlaca heyecan, çığlık ve fanboyluk olacak. Zira Wheel of Time dizisinin ilk geldiği günden itibaren o kadar fazla coşuyorum ki bu yapıma, elime geçen her fırsatta Zaman Çarkı misyonerliği yapıyorum. Bu zamana kadar size hem coştuğum hem de tedirgin olduğum konularda sayfalarca Zaman Çarkı anlattım. Ama bugün üzerimde hiç tedirginlik kalmadı sevgili dostlarım. Bugün sadece Wheel of Time dizisinden gelen fragman var.

Daha dün gece, Zaman Çarkı dizisinin trailerının yayınlanacağını öğrendiğim de buraya koşup size, bunun haberini vermek istedim. Beklemem gereken sürenin sadece bir gün olduğunu hatırlayıp, kendime engel oldum. Ama ne yalan söyleyeyim bugün, hayatımda geçirdiğim en uzun günlerden biri oldu. Fragman yayınlana kadar saatler bir türlü geçmedi. Sonunda yayınlandığında ise çığlıklarımı bastırmam uzun bir süre aldı.

Dostlarım çok güzel gözüküyor ya. Yani karakterler, mekânlar, kostümler, çekimler ve çok daha önemlisi büyüler! Bunların hepsi bir arada çok güzel duruyor. Her sahnesi, her bir ayrıntısı inanılmaz büyük bir haz veriyor bana. Ne yalan söyleyeyim hâlâ kullanılan renk paletinden bir miktar emin değilim ama geri kalan her şey benim gözüme şahane gözüküyor.

Çark, Dilediği Gibi Dokuyor!

Zaman Çarkı dizisi hakkında yazmaya başladığım günden beri aklımı karıştıran bir soru vardı: Tek Güç’ü nasıl işleyeceklerdi? Zira Zaman Çarkı evrenindeki büyü; ne Harry Potter evrenindekiler gibi kelimelerle ne de Avatar evrenindeki gibi spesifik hareketlerle yapılıyor. Hatta yine daha önceki yazılarla belirttiğim gibi yönlendiren bir erkeğin büyü yaptığını, etrafındaki kadın Aes Sedailer anlayamayabiliyor. Bu da haliyle ortaya, ekranlarımızda gösterilmesi büyük bir sorun ortaya çıkarıyor.

Bu fragmanla birlikte dizinin, yönlendirme hareketini şeritler halinde boşluktan çekilen bir güç olarak kullandığını görüyoruz. Bu hem “kaynaktan çekilme” terimini çok güzel karşılıyor hem de Tek Güç’ün doğanın temel kaynakları; ateş, su, toprak, hava ve ruh ile olan etkileşimini çok güzel veriyor. Ben dizinin verdiği bu kararı beğenmekle birlikte böylesine güzel kotarabilmeleri için ayrıca tebrik ediyorum. Ama fragman Logain’in kısa da olsa güç kullandığı sahnelerden, “Acaba kadın ve erkeklerin kullandığı Saidin ve Saidar arasındaki farkı kaldırdılar mı?” diye düşünmedim değil. Eğer böyle olursa biraz üzülürüm yalan yok.

Gölgenin Beklediği Yer: Shadar Logoth

Shadar Logoth, kahramanlarımızın maceraları sırasında karşılaştıkları ilk büyük sınav olabilir. Gölgenin kendisinin bile girmekten korktuğu, koskoca bir şehrin lanetli ve ıssız bir yere dönüştüğü Shadar Logoth, seriyi tamamen değiştiren; Mat’in, yakut işlemeli bir hançeri bulduğu ve bu hançer sayesinde bambaşka birine dönüşmeye başladığı yer.

Fragmanımızın Shadar Logoth’u yansıtma şekli, olabildiğince başarılı. Çok kısa bir süre izleme şansı bulduğumuz bu uğursuz mekân, bize hemen ne kadar lanetli ve ne kadar korkutucu olduğunu gösteriyor. Bu da dizinin mekân tasarımlarının şimdiye kadar, oldukça başarılı olduğunu kanıtlıyor. Ben hem Tar Valon’dan hem de Shadar Logoth’dan oldukça memnunum.

Zaman Çarkı, Tar Valon’un Etrafında Dönüyor!

Bana göre bu fragmanın yıldızları kesinlikle Tar Valon ve Aes Sedailer idi. Hem geçen hafta anlattığım ajahların birbirleriyle olan farklılıkları göz önüne serilmiş hem de bir Aes Sedai’de olması gereken vakarlı yüzler, çok doğru resmedilmişti. Buna ek olarak bir de Tar Valon’un ve Beyaz Kule’nin mükemmel görüntüsü, buranın Dünya’nın en önemli yerleşim yeri olduğunu çok net bir şekilde ifade ediyordu. Aes Sedailer’in klasik, kuyruğunu yiyen yılan yüzüğünün yerine farklı bir model tercih etmişler. Çok fazla gözüme batmadığını söylemekle beraber ilerleyen zamanlarda gözüme daha güzel bile gelebilir sanki. Sadece şimdilik alışamadım o kadar.

Zaman Çarkı kitaplarında Kırılış’tan sonra birçok yeni krallık ve yerleşim yeri ortaya çıkmıştır. Fakat bunlardan en önemlisi, hiç şüphesiz tüm Aes Sedailer’in toplandığı Beyaz Kule’nin içinde bulunduğu Tar Valon şehridir. Tüm dünyadaki en önemli kararlar bu şehirde alınıyor, en büyük entrikalar bu duvarların arasında dönüyor. Bu yüzden Tar Valon’un böyle görkemli bir görüntüye sahip olması benim açımdan çok önemliydi. Ve dizinin bize sunduğu heybetli Tar Valon şehrine de görür görmez aşık oldum.

İki Nehir ve İki Nehirliler!

Zaman Çarkı dizisi her ne kadar iyi ve kötünün, efsanevi savaşını anlatsa da bana göre merkezinde onu bu kadar sevmemizin nedeni, anlattığı mükemmel karakter gelişimi hikâyeleridir. İki Nehir’den çıkan bir grup köylü çocuğun, dünyanın kaderini değiştiren kahramanlara dönüşme öyküsü, bu serinin çekirdeğini oluşturuyor. Bu yüzden fragmanda gördüğümüz Mat, Rand, Perrin, Egwene, Moiraine ve Lan gibi karakterlerin doğru yansıtılması çok önemli.

Fragmana baktığımda ise gördüğüm şey tamamen bu karakterlerin harika birer portresi. Her biri o kadar güzel yakışıyor ve aralarındaki kimya o kadar tutmuş ki onlara baktıkça kitaplardaki efsanevi hikâyeleri geliyor. Ben artık onlara bakınca Yenidendoğan Ejder, Kurt Kardeş ve Kuzgunların Prensi‘ni görüyorum. Hepsini izlemek için ayrı ayrı sabırsızlanıyorum.

Bunun haricinde bahsetmediğim, İki Nehir’deki Bel Tine şenlikleri, tabutlar ve Amyrlin Makamı arasındaki mükemmel sahne geçişi gibi birkaç ince ayrıntı var. Fakat ilk fragmanda bu kadar coşmak yeter, biraz da diğer fragmanlara heyecan kalsın değil mi? Siz nasıl buldunuz sevgili geekler fragmanı? Yorumlarda Zaman Çarkı konuşuyoruz, koşun koşun gelin.

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

6 Comments

  1. oktay ural Reply

    Hersey mukemmel, ama Lan? Nasil bu kadar alakasiz cast edebildiler anlayamiyorum. Onun disinda muhtesem gorunuyor tasarimlar.

  2. Herşeyi çok beğendim ama benim ilk sezondan en büyük beklentim Moiraine nin iki nehirden ayrılıcakları sıra köylülere geçmişlerinden bahsettiği kısım o kısmı umarım doğru düzgün gösterirler sadece Moiraine anlatıp gitmez

    • Ah keşke duygularımı dile getirebilsem. Bugüne kadar çok fazla kitap uyarlaması bekledik seyrettik ben hiçbirinde bu kadar heyecanlandigimi hatırlamıyorum. Açıkçası önyargılarım vardı ama bir çoğunu atlattım. Mükemmel bir şey geliyor. Perrine pek diyeceğim yok ama mat ve Rand konusunda endişelerim var. Fragmanda handa gorundukleri sahne çok yapmacık geldi bana. Moirainein meydandaki dövüşü neredeyse hayallerimdekiyle aynı. Nasıl geçecek koca iki buçuk ay 🙁

      • Fragmanı izleyince daha da bir heyecanladım. Moiraine nin tek güç ü kullanırkenki sahnesi ve mimikleri( mimiksizliği diyelim 🙂 efsane.Hayalimdeki bir Aes sedai nin tüm havası mevcut kadında. Sıradan bir görüntü oluşur mu acaba tek güç ün kullanıldığı sahnelerde diye aklımda sorular vardı ancak izlerken tüylerim diken diken oldu. Peki ya Lan a ne demeli! Onu bu kadar iyi betimleyen biri olacağını sanmıyorum. Peki ya Tar Valon cadıları? Hepsi efsane hepsi. Rand ı daha fazla görürüm sanmıştım ama onu da bölümlerde izlerim artık. Yalnız Egwene ve Nynaeve i çıkaramadım burada. Kitapta 3. Serideyim heyecanla okuduğum çok az kitap oldu. Umarım filmi de en az kitabı kadar detaylı ve tutarlı işler. Zaman çarkı ile ilgili her habere açım:)

  3. Beni en çok endişelendiren 8 bölüm olması ilk sezonun ve 2 kitap olacaksa birçok şey tamamen havada kalacak gibime geliyor. Ayrıca yol kapıları bence çok kötü olmuş, kitaptaki tasvire uymayabilirsiniz ama daha güzel bir şey beklerdim alakasız bir yerde tek başına duran taşlar saçma geldi :/

    • M. Halit Koçak Reply

      8 bölüm gerçekten az. Hatta daha kötüsü ben ilk sezonu altı bölüm zannediyordum çünkü en başta ilk altı bölümün isimleri sızdırılmıştı. Ve daha beşinci bölümden ikinci kitaba geçtiklerini görünce şok olmuştum. Umarım her dolu doludur bölümler.

Metin için bir cevap yazın Cevabı iptal et

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.