Yazan: Berkem Koşma
Dev Yazı Çağrısı’nı görür görmez ben de yazmazsam eksik kalır diye düşündüm. Üstelik “Unutulmaz Yerli Diziler” konusu da iyi denk geldi. Zira şu sıralar Ayrılsak da Beraberiz maratonu yapmaktayım. Her bölümünü bulamasam da internet üzerinden bulabildiğim bölümleri izlemeye devam ediyorum. 20 dakikalık bölümler çerez gibi gidiyor vallahi.
Her şey tek bir fotoğrafla başladı aslında: Yakın zamanda internette oldukça büyük yer tutan Hakan Yılmaz ve Janset ikilisinin 19 sene sonraki buluşmaları, bende de nostalji duygusunun yeniden ortaya çıkartarak bu diziyi yeniden izlememe sebep oldu denilebilir. Dizi ilk yayınlandığında tıpkı diğer 90′ jenerasyonu gibi ben de daha çocuktum elbette. Aradan geçen yaklaşık 20 senenin sonunda diziyi biraz daha olgun gözle izlemenin iyi olacağını düşündüm. Hem çocukkenki kadar olmasa da belki biraz eğlenirdim.
Yakın zaman önce Çocuklar Duymasın’ı da en başından izlemiştim. Her ne kadar o eski tadı başta biraz alsam da sonrasında sıkılmıştım. O dönemin gündemindeki olayların dizide fazlaca yer alması biraz baymıştı beni. Ayrılsak da Beraberiz dizisi de -tabiri caizse- Birol Güven-verse üyesi olduğu için başlamadan önce bu tarz bir kaygı oluşturmuştu bende. Nitekim amacım sadece nostalji yaşamak ve eğlenmekti. Dizi bunu oldukça başardı. İzlemeye başladığımda fark ettim ki -çocuk aklı mıdır dizinin etkisi midir bilemem ama- dizinin jenerik müziği bile hala ezberimde. Ayrıca karakterleri de unutmamışım, bütün karakterler dün gibi aklımdaymış meğer. Her ne kadar konular ve yaşananlar gerçeklikten uzak olsa dahi absürtlüklere gülmeden edemedim. Ne de olsa bu dizi bir durum komedisi; amacı da bazı absürt durumlarla seyircisini güldürmek.
Diziyle ilgili dikkatimi en çok çeken şey ise Feridun Bitir karakteri oldu. 20 yıl sonra izlediğimde anladım ki üç kağıtçı veya kurnaz denilince aklıma ilk gelen yerli karakter meğer Feridun Bitir’miş. Her ne kadar yerli dizi ve üç kağıtçı rolü dedin mi akla Levent Ülgen gelse de Necmi Yapıcı da bu role en uygun isimlerden biriymiş. Karakterin isminde bile bir hinlik var resmen: Feridun ismi üç kağıtçı bir karakter için en uygun isimlerden birisi. Soyismi ise mükemmel bir seçim. BİTİR! Karakterin genel özelliği ile mükemmel bir tezat oluşturuyor adeta. Necmi Yapıcı’nın minyon tipli olması da karaktere cuk oturmuş. Dizinin ilk zamanlarında üzerinde takım elbiseyi çok görmesek de daha sonrasında Birol Güven topu gediğine oturtmuş ve Feridun’a takım elbise giydirerek bir başka tezat daha yaratmış. Elinden hiç düşürmediği ama bir türlü yakmadığı purosu da cabası.
Aslına bakıldığında Feridun Bitir, pek çok yönüyle güvenilmez bir adam: Olabildiğince faydacı, üç kağıtçı, paragöz birisi. Ama yine de, dizideki diğer karakterlere hayatı dar etmesine rağmen kesinlikle dizinin kötü adamı değil. Elbette bir sit-comda kötü karakter bulunması fazlaca tuhaf olurdu ancak karakterin sempatikliği de bir kötü olamamasının en önemli sebeplerinden biri bana kalırsa. Parayı her şeyin üzerinde tutan bir karakter ve para için en yakın arkadaşı Teoman’ı bile satabilecek kadar hin birisi ama yine de nefret edilemiyor Feridun’dan.
Feridun’un bir başka özelliği de manipüle yeteneği. Kendi amacı dahilinde karşısındaki karakterleri ele geçirebilen birisi Feridun, karşısındaki milenyum mafya babalarından Dijital Binali olsa bile. Defalarca Feridun tarafından kazıklanan, yine de onun tekliflerine karşı koyamayan Dijital Binali tek mağdur olarak kalmıyor. Dizinin en aklı başında ve en moderni olarak nitelendirilebilecek Berna’ya kadar herkesi kendi emellerine alet edebiliyor Feridun. Üstelik dizide görünmeyen pek çok kişi dahi Feridun’dan nasibi alıyor olmalı ki Feridun bir şekilde ticari girişimlerinin ilk adımını atmış oluyor.
Ayrıca Feridun’un azmi ve dakikliği de göz ardı edilmemesi gereken özelliklerinden bana kalırsa. O kadar başarısız girişimlerden sonra bile yılmayan Feridun, paraya olan zaafı sebebiyle her gün bambaşka bir fikirle geliyor. Ayrıca bu fikirleri sermaye kaynaklarından en büyüğü Dijital Binali’ye sunmayı canı pahasına ihmal etmiyor. Her defasında bir yığın dayak yemesine rağmen yılmayan “yer elması”, yeni ticari fikirlerini Dijital Binali’nin önüne seriyor. Para tatlı geliyor tabi, kendi canından bile… Sabahları Teoman’ın fotoğrafçılık dükkanını açması ve bulduğu fikirleri zaman kaybetmeden sermaye kaynakları Teoman ya da Dijital Binali’ye sunması da oldukça dakik biri olduğunu gösteriyor.
Karakterin bu kadar akılda kalıcı olmasının pas geçilmez sebebi ise bana kalırsa Necmi Yapıcı’nın oyunculuğu. Yapıcı, bütün benliğini sempatik bir dolandırıcıyı oynamaya adamış gibi bir performans sergiliyor.
Birol Güven-verse dizilerinin tekrar yapım olarak ekranlara gelmesi artık alışılmış bir durum. Zamanında Ayrılsak da Beraberiz de bu akım dahilinde yer almış bir dizi. Nitekim yepyeni oyuncularla tekrar çekilen dizinin ekranlardaki macerası sadece 7 bölüm sürdü. Yeni versiyon dizide Feridun Bitir’i canlandıran kişi Bülent Şakrak’tı. Ancak tahmin edildiği üzere dizi gibi yeni Feridun Bitir de eski tadı veremedi. Zaten geçmişte popüler olmuş dizileri yeniden çekmek ne kadar iyi bir fikir olabilir ki?
