Eminem bambaşka bir seviyede. Kariyerine ilk olarak underground rap kulüplerinde, agresif ve Beastie Boys’a çok şey borçlu olduğu ilk kıtalarından belli şarkılarla başladığı dönemlerde bunu tartışamazdık belki. Hatta ilk albümü Slim Shady LP de pek çoğu için sadece şok değeri üzerine oynayan, özünde vasıfsız bir albümdü. Ancak sonra Marshall Mathers LP‘yi soktu sirkülasyona Eminem. O an bize hiç tanımadığımız, ama tanıyınca da bırakamayacağımız bir yanını gösterdi: Yanıcı, yakıcı, çarpıcı bir dürüstlük.
Eminem kağıt üzerinde her şeyini masaya yatırıyordu. Annesiyle ilgili olan problemlerini de, kadınlara duyduğu güvensizliği de, travmalarını ve ukdelerini de. Marshall Mathers LP daha önce rapçilerden duymaya alışık olmadığımız bir şeydi, üstelik bunların çoğunu Shady personası üzerinden değil, baya Marshall Mathers olarak yapıyordu. Bunu The Eminem Show’da mükemmelleştirdi. Kendisinin de Türkçe’ye çevrilince kesinlikle karşılık bulmayan muhteşem kelime oyunlarıyla söylediği gibi:
“Ben bir canavar yarattım / çünkü kimse Marshall’ı görmek istemiyor artık
Onlar Shady’yi istiyor / işim bitti
E eğer Shady’yi istiyorsanız / size vereceğim şey bu
Sert alkolle karıştırılmış / biraz sigara”
The Eminem Show, o alkolle karıştırılmış sigara tonunda devam etmiyordu Without Me gibi, ama gerçekten de kusursuza yakındı. Bakın, biz 29 şarkılık bir playlist yaptık ve bunun yedisi direkt olarak The Eminem Show’dan geldi. O kadar muhteşem bir başyapıt çıkardıktan sonra zorlanırsınız elbette. Eminem de zorlandı. Encore ve Relapse çok zayıf albümlerdi. Encore’un hiç mi değilse birkaç iyi şarkısı vardı. Relapse ise, Eminem’in kendisini bile ümitsizliğe düşüren bir kıtlıktan çıkmıştı.
“Ben de bu kalemi kaldırmak ve / sadece kin kusmayı bir denemek istedim
Ama itiraf edemiyorum işte / ya da yüzleşemiyorum
Rap’le işimin bitmiş olabileceği gerçeğiyle”
Ama sonra Recovery ile geri döndü Eminem. You’re Never Over’da “Herkes senin gibi bir gardiyan meleğe sahip olacak kadar şanslı değil” dediği en iyi arkadaşı Proof’un ölümüyle içinden döktükleri çiğ, güçlü ve dürüst bir albüm vermişti bizlere. Oradan aldığı rüzgarı kaçırmadı. Marshall Mathers LP 2’yi çıkarttı. Rap God ile rekor kırdı, herkes bir öğün dersini alıp evlerine dağıldı. Eminem en iyi olmasıyla değil, en iyi olup, düşüp, geri gelmesiyle “gelmiş geçmiş” kalıbını taktı titrinin başına. Biz de ona ithafen bir playlist patlatalım istedik. Buyurun efendim.