What If? serisi başladığından beri, eski Marvel yapımlarına olan heyecanım geri geldi. Sırf What If? bölümünde işlenen konseptleri daha iyi anlayayım diye tüm Marvel Sinematik Evreni filmlerini bir kez daha izlemek istiyorum. Fakat tabii şimdilik bu isteğimi bir kenara bırakıyor ve What If?’ dizisinin “What If… T’Challa Became a Star-Lord? bölümünü konuşmaya başlıyoruz.

Hatırlayacaksınız What If’in ilk bölümü, “Peki ya Peggy Carter, odada kalsaydı?” tarzında küçük bir soruyla başlıyor ve Captain America: First Avengers filmiyle oldukça paralel bir hikâye anlatıyordu. Bu bölümüz ise aslında küçük bir değişiklik gibi görünse de büyük bir soruyla başlıyor ve olayların, bildiğimiz halinden tamamen uzaklaşmasını sağlıyor. Yondu’nun, Ego’nun isteğini yerine getirirken kendisi gitmek yerine diğer yağmacıları gönderip, yanlışlıkla T’challa’yı kaçırmasıyla başlayan maceramız, tüm evreni değiştirecek bir kahramanın hikâyesine dönüşüyor.

Peter Quill yerine kaçırılan T’challa’nın erdemli ve onurlu kişiliği sayesinde Ravengerlar artık sıradan bir yağmacı olmayı bırakmış; zenginlerden alıp, fakirlere vermeye başlamışlar. Öyle ki T’challa’nın bu yöntemleri sayesinde Thanos’u bile ikna edip onu, “soykırım” yapmaktan vazgeçirmiş.

What If’in en güzel yanlarından bir tanesi sanırım bu. Marvel hakkında film eleştirmenlerinin ya da hayranların yorumlarına; kendi tarzlarında cevap vermek hatta biraz dalga geçmek için harika bir ortam sunuyor. Thanos’un, Infinity War’da ilk defa görünmesinin ardından başlayan “Soykırım mı değil mi?” tartışmalarına Marvel, Thanos’un ağzından esprili bir yanıt verme şansı bulmuş ve bu şansı da boşa harcamamış. İyi ki de öyle yapmış. Zira bu bölüm Thanos’u bir yandan iyilik timsali görünüp diğer yandan hâlâ yaptığının doğru olduğunu savunurken izlemek oldukça keyifliydi.

Geçtiğimiz bölümde First Avenger ile oldukça paralel bir hikâye anlattığını daha önce söylemiştik. Bu bölüm ise alışık olduğumuz Guardian of the Galaxy hikâyelerinden tamamen bağımsız olarak, uzayda geçen bir soygun macerasına davet etti hepimizi. İyi bir soygun filminden beklediğimiz planlamaya, sahne geçişlerine ve plot twistlere sahipti. Biz de eğlenerek izledik tabii.

Bölümün bu soygun temasına uygun olarak seçilebilecek belki de en doğru kötü karakteri seçmişler sanırım. Evrenin dört bir yanından canlı ve cansız varlıkları koleksiyonuna ekleyen The Collector, Thanos’un yokluğunu fırsat bilerek güçlendikçe güçlenmiş, sonunda evrenin en güçlü adamlarından biri olmuş. The Collector’un tüm gezegenlerden topladığın bu muhteşem koleksiyonu ise bizim soygun hikâyemiz için de oldukça elverişli bir ortam sağladı.

What If… T’Challa Became a Star-Lord? bölümünde en dikkat çekici özellik, daha önce izlediğimiz karakterlerdeki inanılmaz değişimlerdi. Bu değişimlerden birçoğunu eğlenceli bulsam da bir iki tane itiraz etmediğim nokta olmadı değil. Örneğin Korath karakterinin daha en başından Star-Lord yani T’challa’ya bu kadar hayran olması ve evrenin en pozitif varlığı olması, bölüm içerisinde beni biraz yordu. Fakat sanırım bunun haricinde Drax, Nebula ve Thanos gibi oldukça güzel karakter değişimlerini izleme şansı bulduğumuz için mutluyum.

Bilmiyorum size de öyle hissettir mi ama sanki bu bölümdeki bazı diyaloglar sayesinde Marvel, Chadwick Boseman’in ölümünden sonra, ona karşı hissedilen duyguları dile getirmiş. Yanlış anlamayın, bunların hiçbirine itirazım yok fakat Yondu’nun, T’Challa’ya bakıp söylediği birkaç söz, çok sonradan eklenmiş gibi geldi bana. Yine de çok duygulandım tabii. Ayrıca her ne kadar 2020 yılında çekilen “Ma Rainey’s Black Bottom” filmi, Chadwick Boseman’in son performansı olarak kabul edilse de artık What If? sayesinde dört bölüm daha T’challa izleyebileceğiz.

T’challa’nın, Star Lord olduğunu geniş geniş gördük ama öte yandan küçük de olsa Peter Quill’in hayatına da bakış atma fırsatı bulduk. Yondu tarafından hiçbir zaman kaçırılmayan Peter, oldukça sıradan bir hayat yaşamış ve sonunda bir küçük bir restoranda çalışmaya mahkum olmuş. Kasetçalar sevdasından vazgeçmemiş ama yine de çok daha “basit” bir yaşamı olmuş. Biz tam onun bu basit hayatına üzülürken Ego’nun, gelip oğluna kavuşmasıyla son buluyor bölümümüz. Sanırım bu sefer Peter’ın, Ego’nun teklifini kabul ederek kötü adam olacağını varsayabiliriz. Tabii bu, bambaşka bir hikâyenin konusu.

Bizim What If’in ikinci bölümünden çıkardıklarımız bunlar sevgili geekler? Siz nasıl buldunuz bölümü? Chadwick Boseman’in sesini duyunca duygulandınız mı? Yorumlara bekliyoruz her zamanki gibi.

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.