Öncelikle yazıyı okuyacaklara ufak bir uyarı yapayım, filmi izlemediyseniz hemen bu saniye okumayı bırakın, zira filme dair büyük bir spoiler içerecek yazımız. Sonradan uyarmadı demeyin…
Fantastik Canavarlar ve Valiz serisinin başlangıç filminde yer alan bir sürü gelişme, bir sürü konuşulacak olay vardı. Film bitince insanlar “Yahu iyi de bir sonraki filmde ne olacak bu abimize?” gibisinden sorularla kalakalmış ve hatta üzerinde teoriler üretmeye başlamıştı. Daha şimdiden birçok hayranın ortaya attığı teoriler internet aleminde bir güzel yoğurulmaya başladı, yakında harikulade bir fikir ile ortaya gelen biri keki tam anlamıyla pişirmiş olacak. Fakat her şeyden önce teoriler bir kenara, gerçekten de film bittiğinde akılda kalan iki önemli sorunun cevabı yakın bir zamanda CinemaBlend’e verildi. Yapımcı David Heyman’ın yanıtladığı cevaplar arasında, Ezra Miller’ın oynadığı Credence Barebone karakteri ile ilgili söylenen bir bilgi, film hakkında bir iki noktayı cevaplar hale geldi bir bakıma:
“Aslında Credence’ın bir sandalla başka bir yere gittiği bir sahnemiz vardı ama bu sahneyi kestik, çünkü bunun ‘Ahhh işte başlıyoruz.’ tarzında bir olaya dönüşmesini istemedik.”
Filmden çıktığımızda salondakilerle konuştuğumuz ilk konulardan biri de kesilen sahnelerdi bir bakıma; fragmanlarda yer alan bazı karelerin filme konulmaya tenezzül bile edilmediği çok açıktı. Genişletilmiş versiyonu bizlere yedirecekleri bu sahneleri de bir tür satış politikası olarak değerlendirip çok üzerinde durmadık aslında. Fakat Credence’ın malum toz bulutuna karışarak öldüğü sahneden sonra akıllarda kalan “Ne oldu şimdi bu çocuğa? Öldü mü gerçekten? E bir filmlik rol için mi Miller’ı kadroya aldılar? Ohoo.” gibisinden sorularla beraber aklımızda birkaç çelişki vardı; nihayet onlar da yanıtlanmış oldu bu sözlerle.
Fakat bunlara ek olarak Heyman’ın “Credence, belki Newt ile belki de tek başına, New York’tan bir botla ayrılıyor” tarzında cümlesi de kafaları bir bakıma yine karıştırır gibi oldu. O son metro sahnesinde Credence’ı sakinleştirmeye çalışarak konuşma çabalarını hatırlarsanız, böyle bir ayrılış olayının Newt Scamander ile olması aslında pek de uzak gözükmüyor sanırım. Fakat yine de bu tarz bir şeye net bir açıklama getirilmesi konusunda ısrarcı olabiliriz, zira Credence’ın Newt gibi daha yeni tanıdığı birine güvenerek onunla beraber şehirden gitmesi yerine, ona çok daha eskilerden beri aşina olan Tina’nın bir şekilde bu şefkati göstermesi ya da en azından ayrılma meselesi olmasa da Tina ile beraber yapacakları bir konuşma bile bir şekilde daha akla yatkın gözükebilirdi -hatta belki akla yatkınlıktan çok, fazlasıyla tahmin edilebilir bir şey olurdu. Bilemedim, siz ne düşünürsünüz bu konuda?
Credence’ın malum sonu -o son duman da yok olurken size de aslında hiç de yok olmadığı hissi gelmedi mi bir bakıma?- dışında Heyman’ın cevapladığı bir önemli soru da filmin gelecek yapımlarındaki odak konusu hakkındaydı:
“Newt’ın her şeyin kalbinde olacağını pek sanmıyorum. Bana kalırsa bir şeylerin parçası olacak; en az Tina, Queenie ve Jacob gibi.”
Durun, sözleri daha bitmedi Bay Heyman’ın, eklediği cümleyle beraber düşüncelerinizi ikiye katlayın:
“Dumbledore’un filmde olacağının onaylandığını da duydum. Ve Credence’ın ve de Grindelwald’ın. Sanırım onlar asıl konu olacak.”
Böyle bir yanıtla da anlamış olduk ki, Newt Scamander’ın ve düşkün olduğu onca yaratığın aslında sadece yol açıcı bir unsur olduğu ortaya çıktı. Filmin isminin FANTASTİK YARATIKLAR olması ve devam filmlerinin de bu kelime öbeğinin yanına getirilen eklerle devam ettirilecek olması sanırım bu cevapla beraber oldukça moral bozucu gözüküyor. Zira Newt Scamander, girişinde kahramanlığı üstlendiği bir serinin devam filmlerinde eğer sahiden de yan karakter olacak kadar odaktan uzaklaşırsa, muhtemelen bazı hayranlar buna karşı tepki verecektir diye düşünüyorum.
Grindelwald ile Dumbledore arasındaki köprüyü Newt Scamander ile sağlayacakları çok açık ve bariz bir gerçek, bu konuda kimsenin aksini iddia edebileceğini düşünmüyorum. Fakat yine de eğer Grindelwald anlatacaklar diye Scamander’ı fazla kenara iterlerse, muhtemelen başladıkları fikri yüz seksen derece döndürüp daha farklı boyutlara ulaştırmaya karar vermişler demek olacak bu. Şu an bunun için ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum, çünkü ana karakterin olaydan uzaklaşması konusunda kesinlikle bir hayal kırıklığı yaşarım, bundan eminim.
Ama öbür türlü de sadece Newt’e odaklanmaları da oldukça yavan kalabilirdi. Rowling’in senaryonun devamı konusunda üzerine ciddi anlamda sorumluluk biniyor sanırsam. Hem Newt hem de Grindelwald cephesindeki dengeyi kusursuz ayarlaması gerekiyor ki, hayranların bu iki taraftan biri daha fazla oldu da keyifleri kaçtı şeklinde muhabbetleri patlak vermesin.
Peki sizlerin düşünceleri neler bu konularda? Hem Credence hem de devam filmlerinin konu odağı hakkındaki fikirleriniz ne yönde? Heyman’ın açıklamaları tatmin etti mi? Görüşlerinizi belirtmeyi unutmayın!
