Romantik komedi dendi mi akla Meg Ryan gelirdi eskiden. Karşısında ister Billy Crystal, ister Tom Hanks, isterse de Nicolas Cage olsun. Koskoca bir film janrı tamamen Meg Ryan’dı benim için. Meg Ryan bir oğlanla tanışır, ilk başta birbirlerine gıcık olurlar ya da kavuşmaları için önlerine bir engel çıkar, sonra ya oğlan hatasının farkına varır ya da şartlar olgunlaşır; Meg Ryan ve oğlan kavuşurlar. Bu formül iyiydi. İşliyordu.

Ama dürüst olalım, yeni milenyum gelip çattığında sıkmıştı da artık. İnsanlar her filmden daha yaratıcı olmasını bekledikleri gibi, romantik komedilerden de beklediler. Şimdilerde hâlâ o algı var mı bilmiyorum, ama 2000’e girildiğinde “bir romantik komedi izlediysen, hepsini izlemişsindir” düşüncesi dolaşıyordu kafalarda.

İşte biz, son 15 sene içerisinde o düşünceyi kırdığına inandığımız kendine has romantik komedi filmlerini listeleyelim istedik. Hiç çekinmeden önünüze sunuyoruz efendim. Buyurun, son 15 senenin en yüzüne bakılabilir 12 romantik komedi filmi! Sevdicekle kaliteli bir aşk filmi izlemek için birebir!

 

1. 50 First Dates

50 First Dates

Adam Sandler üst üste rezil filmler çekerek Punch-Drunk Love ve Happy Gilmore kredisini tüketeli çok oldu. O yüzden retrospektif olarak da Sandler filmlerini hor görüyor olabilirsiniz. Ama bizce, bir filmlik boş yer bırakın o yargıda. Başrollerinde Sandler ve Barrymore’un oynadığı 50 First Dates, iskelet olarak diğer romantik komedilerle aynı. Ama konusu itibariyle çok orijinal ve gerçekten de bir defa izlenmeyi hak ediyor.

 

2. 500 Days of Summer

500 Days of Summer

Gelmiş geçmiş en sevdiğim romantik komedi budur. Marc Webb’in çektiği ve festivallerde büyük başarı kazanan 500 Days of Summer, gerçekten de herkesin ucundan bir şeyler yakalayabileceği bir aşk hikayesini anlatıyordu. Oğlan kızla tanışıyordu, ama sonrasında gelen hiçbir şey alışık olduğumuz gibi değildi. Bir de ufak bir not, eğer kendisi gözüktüğü gibi yükselmeye devam ederse, yıllar sonra bu filmi bir de Chloe Grace-Moretz’i çıkaran film olarak da anacağız.

 

3. Crazy Stupid Love

Crazy Stupid Love

Ne tür filmler izliyorsanız olun, Crazy Stupid Love’ın kadrosunda illa ki size yakın birilerini bulacaksınız. Bağımsız olmazsa olmazcılar için Ryan Gosling ve Julianne Moore, Judd Apatow tipi komedi severler için Steve Carell, blockbuster izleyicileri için Emma Stone. Araya bir yere Marisa Tomei ve Kevin Bacon bile sıkıştırmışlar. Böyle kadrolar toplandığında genelde sonuç hayal kırıklığı yaratır ama Crazy Stupid Love’da pek öyle bir mesele yoktu. Gayet eğlenceli bir senaryo, hoş bir hikaye ve tabii ki sağlam oyunculuklar.

 

4. Don Jon

DON JON

Joseph Gordon-Levitt’ten çok uzaklaşabilmiş değiliz. 500 Days of Summer’la çıkış yapan oyuncunun ilk yönetmenlik deneyimi de sıradışı bir romantik komedi oldu. Özünde bir yerde romantik komediler (ve tabii pornografik filmler) tarafından yaratılan ideal algılarının gerçek hayatı yaşamanın önünde duran engeller üzerine olan bir romantik komediydi bu. Gordon-Levitt muazzam bir özgüvenle filmini çektiğinden, seyri de epey keyifliydi.

 

5. Forgetting Sarah Marshall

Forgetting Sarah Marshall

Jason Segel’ın How I Met Your Mother okulundan mezun olup yıldızlığa terfi ettiği filmdi Forgetting Sarah Marshall.  Nick Stoller ile birlikte yazdığı film, yine tersten bir romantik komediydi aslında. Oğlanla kız ayrılıyor, hikaye oradan başlıyordu. Aynı 500 Days of Summer gibi Forgetting Sarah Marshall’da illa herkesin bir yerden bağlantı kurabileceği bir hikayeydi. Buradan izleyicileri kaptı, içten mizah anlayışıyla kopardı.

 

6. Garden State

GARDEN STATE

Zach Braff’in herkes tarafından “bir sonraki büyük adam” olarak görüldüğü zamanı hatırlıyor musunuz? N’oldu o zamana allasen? Adam kurudu kaldı, eridi gitti resmen! Scrubs’a herkes hayranken, bir de üzerine kendi yazdığı Garden State’i koymuştu. The Shins’i dünyaya sevdiren, Natalie Portman’ın kariyerinde başka bir sayfa açan Garden State, çok sakin, başı önde bir filmdi. Ama vurmak istediğinde de elini korkak alıştırmazdı.

1 2
Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

1 Comment

  1. Yunus Emre Reply

    Bulursak gönlümüze göre birini senin için hepsini izleriz kardeşim.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.