5. L.A. Noire
Neye Benzerdi: Mad Men + The Wire
Mad Men ve The Wire’ı özellikle seçtik. Zira L.A. Noire, nasıl mekanik olarak standart bir macera oyunu değildiyse, aynı şekilde standart bir polisiye dizi de olamaz. L.A. Noire’ın olayı, Los Angeles’ı ve 1950’leri mükemmel yansıtmasıydı. O yüzden de bizce dizisi dönem yansıtma başarısı bakımından Mad Men’e benzer, şehrin her kısmını yansıtması yönüyle de The Wire’dan ilham alırdı. Aynı oyundaki gibi ilerlerdi işler. İlk sezon üniformalı gezen Phelps, ikinci sezon narkotik masasına, üçüncü sezon cinayet’e, dördüncü sezon ahlak masasına geçerdi. Süper de olurdu be!
6. The Banner Saga
Neye Benzerdi: The Walking Dead + Game of Thrones
Listemizdeki en garip girdi olduğunu biliyorum, daha oyun çıkalı bir sene olmadı. Ama bizce The Banner Saga’dan gerçekten kusursuz bir dizi olurdu. The Walking Dead’in o “tüm şartlara rağmen hayatta kalmaya çalışan, bir yandan da iç entrikalarla uğraşan grup” mantığını alıp, Game of Thrones vari karanlık bir fantezi dünyasına aktarırdı dizi. Başrol oyuncularını sağlam seçti mi, kimyalar da tuttu mu kimin kimin tarafında olduğunu merak eder; Dredge’lerden çok, kimin kime ihanet edeceğinden korkardınız.
7. Prototype
Neye Benzerdi: Arrow
Hazır Arrow’dan feyz alındı ve Flash gazı kökledi; hazır Marvel Daredevil ve ekip arkadaşlarıyla birlikte yeni bir yola giriyor; bizce şöyle sağlam bir süper kahraman dizisi arıyorlardır Hollywood yöneticileri. Eğer Geekyapar’ın fikrini merak ediyorlarsa, Prototype’tan daha ileriye bakmasınlar. Bütçeye yetişebilecek gibilerse Alex Mercer’in hikayesi ve güçleri, hem çok güzel bir felaket öyküsüne temel oluşturur hem de muhteşem aksiyon sahnelerine. Artık çizgi romandan süper kahraman aparmanın vakti dolsun, oyunlardan süper kahraman aparılsın dostlar!
8. Splinter Cell
Neye Benzerdi: 24
Gariptir ki 24’ten beri şöyle aksiyon dozu yüksek, izleyiciyi aptal yerine koymadan komplo hikayesi anlatan bir dizi görmedik. O kadar ki, dizinin bitmesiyle oluşan boşluğu kimse dolduramadı; dizi gitti yeniden başladı. Biliyoruz, Splinter Cell’in filmi geliyor; başında da Edge of Tomorrow’un yönetmeni Doug Liman var. Filmden de baya umutluyuz. Ama bize soracak olursanız dizi olsa hayrı daha fazla dokunur. Yavaş yavaş anlatır büyük komplomatik hikayelerini. Tom Clancy markası zaten Amerika’da saygı duyulan bir şey, bir de kaliteli bir kadro yapıştırırsanız, izlenme rekorları bile kırabilir. Evet, o kadar güveniyoruz yani…