Geceler bir yerden bir yere gidilmek için varlardır, temel amaçları budur en azından. Sizi hayatınızın bir sayfasından alıp, bir sonrakine taşırlar. Bu yeni bir insanla, tüm geceyi beraber geçirip sabaha daha yakın olduğun bir insan ekleyerek ulaşmayı da içerebilir; yeni bir yer keşfetmeyi de. En basitinden, hiçbir şey değilse, gece sizi bir günden, bir sonrakine taşır. Bu bile başlı başına gecelerin yolculuk hüviyetine bir delalettir.
O yüzden geceleri yolculuk yapmanın keyfi de ayrı olur. Sizi bilmiyorum, ama bana ideal gece yolculuğu mesafesi diye bir şey yokmuş gibi geliyor. Eğer yola çıktığınızda hava karanlıksa, hedefiniz ister 6 saat mesafede olsun, ister 24 saat, isterse de 39 saat. Fark etmez. Üç tip yolculukta da bulunmuş bir insan olarak imzamı atabilirim, gece çıkıldıysa eğer o yola, o yol ne olursa olsun biraz daha kaliteli, biraz daha maceraperest, biraz daha çabuk ve biraz daha heyecanlı geçecektir.
Şehirlerarası otobüs tüketmiş, geceleri uçağa binmiş olanlar bilirler. Bir kere gece yolculuklarına çıkılmadan önce otogar, havalimanı ya da garlarda çok kesif bir hava hakimdir. Bildiniz mi hani, gecenin soğuğunun ıssız bir tenhalığa karışıp, garip bir biçimde sakin bir gerginlik yaratışını? Hah. İşte biz bu playlist’imizde tam olarak o havayı kristalize etmeye çalıştık. O yüzden, bu playlist gece otobüs bekleyen, havaalanında sabahlayan, garda tehir haberiyle uyuyan, gece benzinciye çeken herkes için.
İçini ekseriyetle trip hop eserleriyle doldurduk. Ama tek janr o olmadı. Aynı zamanda adını gerçekten telaffuz edemeyeceğimiz, daha doğrusu denemeyeceğimiz farklı EDM türlerine de yer verdik. Bizden daha janrolog olan vardır elbet, yorumlara tüm türleri o yazsın. Biz sadece şunu biliyoruz: gerçekten her çeşit gece yolculuğuna (yola çıkılanı ve çıkılmayanıyla birlikte) çok iyi gidecek bir liste oldu. Buyurun, siz de dinleyin efendim.