Komplo teorisyeni karakterler hikâyede pek çok görevi üstleniyor olabilirler. Bazen sadece mizah ögesi için oradalar. Bazen uzun süre ciddiye alınmayıp en sonda haklı çıkıyorlar. Bazen oldukça sempatikler ve çoğu zaman hikâye de paranormal olaylar içerdiğinden haklı çıkıyorlar, zaten baş karakterler. Spektrumun başında paranoyak paranoyak gezen göz altları mor, keçileri hafifçe kaçırmış karakterler varsa sonunda da haklı çıkan ve toplum tarafından dışlanmayan karakterler var.
Kimi karakterler tam kapasite, çıldırmış ve ciddi anlamda sıkıntılı, sağlıksız davranışlar sergileyen karakterler oluyor. Aşırı derecede apophenia sahibiler, her şeyde bir bağlantı buluyorlar. Muhtemelen toplum da onlara iyi gözle bakmıyor. Bunlara 10 puan veriyoruz. Skalanın bir ucunu oluşturuyorlar.
Diğer tarafta ise 1 puanlık karakterler var. Bazı karakterler sağlıksız ya da keçileri kaçırmış değiller, sadece inanmak istiyorlar ya işte, hah onlardan bahsediyoruz. Yaşadıkları evren düşünüldüğünde haklı da çıkıyorlar zaten. Yazarlar onların tarafında oluyor genelde.
Biz de 1’den 10’a puanlayarak karakterleri skalada oturtmaya çalıştık. Belki sadece zevk için okuyorsunuz bu satırları, belki meraktan, belki de kendi hikâyeniz için böyle bir karaktere ihtiyacınız var. Geek insansınız sonuçta. Yelpaze geniş, her türlü teorisyen karakter var: Önden buyurun!
Fox Mulder
Nereden?: X-Files
Komploculuk Puanı?: 3
Yani şimdi listeye Fox Mulder ile başlamasam FBI evimi basardı değil mi? Mulder ile Scully zaten şüpheci ile komplocu dinamiğinin ete kemiğe bürünmüş haliler, televizyon tarihinin en ikonik ikililerindenler. Mulder’ın durumu diğer komplo teorisyenlerine kıyasla biraz karışık. Paranoyaları ve teorilerinde haksız değil, gerçekten de dizi boyunca pek çok tatsız gerçekle karşılaşıyorlar. Hatta zaten komplo teorisyenlerini sempatik göstermek ile itham edilmiş bir karakter. E gerçekten sempatik biri şimdi, ne yapalım? Ama aynı zamanda haklı olmasına rağmen –ya da belki haklı olduğu için?- pozisyon olarak yükselememiş ama, bodrum katında çözülememiş vakalarla boğuşuyor. Scully de elbette sürekli “Sen çıldırmışsın!” diye nidalar atıyor. Ama yani, birinin paranoyak olması o kişinin peşinde olmadıkları anlamına gelmez, unutmayın.
Anathema
Nereden?: Good Omens
Komploculuk Puanı?: 2
Anathema’nın inandığı şeyler gerçek mi değil mi bilemiyoruz. Belki sadece yetiştirilme şekli yüzünden bazı inançlara sıkı sıkıya bağlı. Ancak bu inançların ona sosyal bir statükoya mal olduğu söylenemez. Sonuçta çok havalı bir insan yahu! Gerçekten cadı olsun olmasın, havalı biri. Cadı hanımın komplo teorisyeni tarafı bu kadar.
General Jack D. Ripper
Nereden?: Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb
Komploculuk Puanı?: 6
Bu karakterimiz suyun içinde komünistlerin kattığı bir şeyler bulunduğunu düşünüyordu hatırlarsanız. Biraz çatlak biri gerçekten. O zaman için komünistlerden korkmak çok şaşırtıcı değil aslında, o yüzden fikri uçuk da olsa toplum tarafından dışlanması pek olası değil.
Floridasyon işleminin sağlığa bir zararı tespit edilmese de, insanlar bir dönem çok korkuyordu ve komplo teorileri üretiyordu gerçekten de. “Eğer onlar sularımıza kimyasal katarsa biz de onları nükleer bombaya boğarız o zaman!” demeleri pek şaşırtıcı değil. Kimse Soğuk Savaş’ın uzun süre soğuk kalacağını düşünmüyordu muhtemelen. Ha, “suyun içine bir şey katma” hikâyesi Sovyetlerin son dönem tarım politikalarını eleştiriyor aslında da diyebilirsiniz, başımın üstünde yeri var. Ama koca koca adamlara yakışıyor mu ya böyle teorilere inanmak? Eh, yakışıyor sanırım.
Luna ve Xenophilius Lovegood
Nereden?: Harry Potter
Komploculuk Puanı?: 4
Xenophilius ne kadar komplo üretiyor ve Dırdırcı’da yayınlıyorsa Luna da babasının yazdıklarına o kadar güveniyor. Çoğu zaman bu teoriler o kadar büyük değil, tabii yine de dışlanmalarına engel olmuyor. Laklak Lovegood diye dalga geçiyorlar tabii. Rufus Scrimgeour bir vampir miydi, Sihir Bakanlığı’nda neler dönüyordu, Heliopath’ların sıkıntısı ne ya da Cornelius Fudge ne karıştırıyordu bilemiyoruz.
Stanford Pines
Nereden?: Gravity Falls
Komploculuk Puanı?: 7
Stanford’ı komplo teorilerine çeken şey muhtemelen kendi anomalisi yani altı parmaklı doğuşu ve bana sorarsanız ailesinin desteğinin eksikliği. Kardeşi yüzünden istediği üniversiteye de giremeyince kaderi onu üçüncü sınıf üniversitelere, tekinsiz kasabalarda araştırma yapmaya ve portallardan düşüp farklı boyutlarda kapalı kalmaya sürüklüyor. Teorileri gerçek çıkıyor mu? Muhtemelen çoğu zaman. Ama biraz obsesif bir kişiliği var ve yılarca kaos dolu boyutlarda hayatta kaldıktan sonra ne kadar rasyonel düşünebileceği tartışılır. Bill tarafından nasıl kandırıldığını da unutmamak gerek.
Toplumsal yerine bakınca düşük ya da yüksek demenin pek bir yolu yok çünkü adamın toplumla bir bağı yok. Ama bir şekilde yine toplumla temas etmeye başladığında dışlanacağını söylemek pek zor değil.
Bonus – Charlie
Nereden?: It’s Always Sunny in Philadelphia
Komploculuk Puanı?: Bölüm özelinde mi? En az 9.
Sırf sağlık sigortası olsun diye maaşı umursamadan önüne ilk çıkan işe apar topar giriyor. Tamam. Görevi ofis çalışanlarına postları dağıtmak. Bu da tamam gibi? İşin altından asla kalkamıyor ve postalardan kurtulmak adına çoğunu yakıyor, kimisini adrese geri postalıyor. Pekala? Ancak Pepe Silvia diye biri yok ki? Ofisine gidiyor. Yok öyle biri. Carol’ın ofisine gidiyor. Orası da boş? Şirket hayalet şehre dönmüş! Çalışanların yarısı uydurmaymış. Kime geliyor bu postalar? Merak etmeyin, Charlie bu işi çözecek. Kuvvetle muhtemel duvarda yaptığı çalışma ve muhtemelen aşırı kafeinden hayalini gördüğü dedektif arkadaşı ile birlikte.
Bizden bu kadar. Sizin aklınıza gelen komplo teorisyeni karakterler hangileri, hikâyede nasıl bir görevleri var? Yorumlara bekleriz!
