Bir kurşundan daha hızlı, bir trenden daha güçlü, uzun binaların tepesinden tek sıçrayışta atlayabilir. Kripton’un son oğlu artık bir Çelik Adam: Superman!

Kırmızı mavi kostümü ve her daim bayrak gibi arkasında dalgalanan peleriniyle Superman herkesin kahramanı, çizgi romanların ilk süper kahramanıydı. Gerek dünyayı tehdit eden bir uzaylı istilasında gerekse ağaçta mahsur kalan bir kedi olduğunda Superman günü kurtarmak için oradaydı. Kurşun geçirmez teni ve uçma yeteneğinin yanında; adillik, doğruluk ve erdem gibi süper güçleri de vardı. Her haliyle, sıradan ve aciz insanlar için örnek bir vatandaştı. Gelgelelim modern dünya hassas kalpliler için uygun bir yer değil. Nahif kahramanımızın yerini gitgide daha karanlık ve kötücül varyasyonları aldı. Bunlar, “ya Superman kötü olsaydı başımıza ne gelirdi” beyin jimnastiğinden doğan karakterler ve gerçekten korkunçlar. Biz de süper olmaları bize süper gerginlik veren bu karakterlerin bir listesini yapalım dedik. Göklerden gelen ve peleriniyle içimize korku salan karakterlerin listesini yaptık.

General Zod

Kripton’lu savaşçı Zod, asıl adıyla Dru-Zod, Superman’in düşmanlarından biri ve gücü ona eş değer. Saldırgan tavırlarıyla Kripton’da gına getirir ve Jor-El tarafından hayalet bölgeye hapsedilir. Kripton yok olduktan sonra esirliğinden kurtulup Dünya’ya inen Zod, intikamını giden babanın yerine oğlundan almaya karar verir. Hikâyenin sonu belli. Superman bir şekilde Zod’u alt eder, herkes mutlu. Peki ya Superman mağlup olsaydı karşımızda nasıl biri vardı? Zod dümdüz bir asker, niyeti de çok açık: Dünya’yı kolonileştirip, yeni Kripton’u kurmak, bunu yaparken de diğer tüm yaşam formlarını kendi kölesi haline getirmek. Koşulsuz itaat bekleyen bir zalim olan Zod, basit bir çıkış noktasıyla yola çıkıp, sonunda çok da katmanlaşmayan bir karakter olarak listemize giriyor.

Black Adam

Bireysel hezeyanlarıyla daha katmanlı karakterlerle listemize devam ediyoruz. İkinci karakterimiz de yine DC‘den geliyor. Pek bilinmeyen bir çizgi roman yayın şirketinin ürünü olan Shazam’ın, adının Captain Marvel olduğu zamanlarda DC tarafından; “e bu Superman’e çok benziyor” diyerek açılan davanın DC lehine sonuçlanması sonucu Captain Marvel, DC’ye geçiyor, Marvel’ın da “vay siz bizim adımızı mı kullanırsınız” tarzındaki tavrı yüzünden de Captain Marvel’ın adı Shazam olarak değişiyor. Black Adam’da Shazam’ın en büyük düşmanı olması için yaratılan bir karakter. Yani Shazam’ın da Black Adam’ın da dolaylı yoldan var olma sebebi Superman.

Black Adam, Zod’ın aksine göklerden değil yerin altından gelen bir tehlike. Gücünü Mısır tanrılarının büyülü yeteneklerinden alıyor. Superman’in güçlerine sahip olan Black Adam, gözlerinden lazer çıkarmıyor, x ray görüsüne de sahip değil ama bunların yerine elektrik enerjisini manipüle edebiliyor. Tanrı kompleksi ve kontrol ucubeliği birleşince Adam çoğu zaman insanlığın başına dert oluyor. Ne bir kahraman ne de tam olarak kötü olan karakter, Thanos’un evrenin yarısını yok etmeye karar vermesinin altında yatan derin gibi az biraz incelikli motivasyonlara sahip bir karakter.

Homelander

Öncelikle, bu karakterin yüzünü görünce; adını duyunca küfür edesim geliyor. Bu kadar iyi yazılmış, sinir bozucu bir kötü Homelander. Psikopat gülümsemeleri, narsist tavırları, huzur kaçıran tekinsiz hareketleriyle tam bir deli. Bütün derdi daha çok sevilmek. Bu listedeki tanrı kompleksli, lider olma peşinde veya işgalci karakterin arasından Homelander’ın tek motivasyonu; alkış almak, sırtının sıvazlanması, başının okşanması. Bunun altında yatan sebep de bir laboratuvar faresi olması ve bebek odası gibi tasarlanmış bir hücrede büyümesi. Bir ailesi yok, tanrı değil, bir hayatı da yok; sadece defolu bir ürün. Sahne adı da kostümü gibi üzerine yapışmış, gerçek adının John olduğunu neredeyse bilen yok, kendi de neredeyse unutmak üzere.

Homelander politik bir karakter. Entrika bağımlısı, manipülatif ve cani. Hayatını kukla olarak geçirdiği için prosedürlere ve bürokrasiye tahammülü edemiyor, sürekli kendine halkın adamı imajı çiziyor. Her şeyi dramatize edebiliyor. Halkın içinde hararetli konuşmalar, televizyonda verdiği vaazlar ve her şeyin ötesinde kostümünü tamamlaması için kırmızı pelerin yerine Amerikan bayrağında ısrar etmesi halkın nabzını tutup buna göre oynadığını gösteriyor. Kafasına bir şey taktığında çocukça davranırken, iş komplo kurmaya gelince zekasını mükemmel kullanıyor. Homelander bu kadar şeyin arasında hala empati kurmaya müsait bir karakter ki zaten The Boys’un da ilgi çekici yanlarından biri bu; seride iyi ve kötü karakterlerin hepsinin çıkış noktalarını çok temel kişisel sorunlar oluşturuyor.

Omni Man

Başta Supraman adı altında tasarlanan ve “bir dakika bari adını Superman’e bu kadar benzetmeyelim” diyerek Omniman’e dönüştürülen Nolan Grayson, listenin aile babası Superman’i boşluğunu dolduruyor. Uzaydan gelip Dünya’nın kurtarıcısı olan, oğlu süper güçlerini kazanınca da Dünya’ya asıl geliş sebebini hatırlayıp istila çalışmasına başlayan Omniman de Homelander gibi politik bir karakter. Homelander gibi bir kukla değil, kahraman gruplarına bile dahil olmadan yalnız çalışıyor ama her zaman devletin gizli birimleriyle bağlantı içinde; sıradan vatandaşı da gizli servisi de kendi halinde bir kurtarıcı olduğuna inandırıyor. Yeryüzünün kahramanlarını yok ettikten sonra bunu soğukkanlılıkla saklayan Nolan, afişe olduğunda gerçek yüzünü gösteriyor. Invincible da The Boys bir süper kahraman hikayesini meta anlatıya yedirerek yapıyor ama Invincible’da kahramanın aile dramının yanında dünyanın kaderi ikinci planda kalıyor.

Brandon Bryer

Brightburn, bağlandığı bir evren yok, öncesi, sonrası yok ve yalnızca tek atımlık ergen bir Superman parodisi. Uzaydan gelen ve harika bir ailede büyüyen çocuk, ergenliğe girmesiyle birlikte çevresine öfkeyle dolarak insanların hayatını zehir ediyor. Film ilk duyurulduğunda gayet memnunduk ama sıradan, kasabaya musallat olan şeytani kötülük filmlerinin; içinde süper güçlü bir çocuk olan versiyonundan ileriye geçemedi bu film. Ne bir ahlaki ikilem ne de motivasyon çatışması yaşayan Brandon Breyer, sadece bir b filmi Superman’i olarak listeye giriyor.

Injustice Superman

Listenin sonuna da Superman’in bizzat kendisini koyuyoruz ama onun artık Superman olmadığını baştan kabullenerek. Artık o inandığı ve saygı duyduğu değerleri yok sayıp yalnızca öfkesiyle var olan biri. Injutice serisi, kısaca DC kahramanlı Mortal Kombat diyebileceğimiz video oyununun popüler olmasıyla, beş yıllık bir çizgi roman serisine dönüştü ve arkasından Zack Syneder’ın film evreninin bel kemiğini oluşturdu. Joker’in oyununa gelip yanlışlıkla Lois Lane’i ve karnındaki bebeğinin öldüren, bununla birlikte de Metropolis’in yarısının yanıp yıkılmasına sebep olan Superman bir yandan vicdan azabı bir yandan öfkenin ateşiyle yanarak, kurtarıcı kahramanlıktan; dediğim dedik bir diktatöre dönüşüyor. Olaylara müdahale etmek yerine olay çıkmadan müdahale etmeye karar veren Superman, her şeyin üzerine kendi otoritesini koyarak devletin kendisi oluyor. Cinayet işlemekle ilgili ahlaki bir sınırı kalmayan Superman, önce Joker’i öldürüyor sonra da işi toplu katliamlara vardırıyor. Bildiğimiz bütün erdemlerini kapının dışına asıp vicdansız bir tirana dönüşmeye karar veren bir Superman, listenin sonunda, büyük bir tehlike olarak kendine hak ettiği yeri buluyor.

Dünyanın en meşhur süper kahramanının ilham verdiği karakterlere bakınca, ahlaki açıdan pusulası şaşarsa sebep olabileceği tonlarca yıkım olduğunu görüyoruz. Ayrıca villain olmasa da karşımıza dikildiğinde yine Superman kadar rahat hissedemeyeceğimiz kahramanlar da var: Marvel’dan Sentry ve The Authority’den Apollo. Bu kadar karakter arasından gerçek Superman, her türlü teşekkürü hak ediyor. Siz bu listeye bakınca en çok hangi karakter için bir kriptonit bulundurmak istersiniz?

Author

Sabah kuşağı çizgi filmleri müdavimi.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.