Bir ürünü satmak için kullanılan yöntemlerin en büyüğü reklam vermektir. Doğru ve iyi bir reklam, ürüne ihtiyaç duymayan insanlara bile ürünü aldırır, derler. İlk akla gelebileceklerin içinden, iPhone’ları düşünelim. Apple’ın bu isimle çıkardığı her yeni modelden sonra, telefona duyulan ilgi yeniden canlanıyor ve hemen, bir önceki sürümüne sahip ve tüm işlerini gören bir telefona sahip olan insanlar dahi, yeni modeli çıktığı ilk gün alabilmek için, teknoloji marketlerinin önünde kuyruğa giriyorlar. Bunun en temel sebeplerinin arasında şüphesiz ki Apple’ın yıllar boyunca doğru ve iyi bir reklam çalışması ile güzel bir marka yaratmış olması var.
Ancak yüklü bütçeli ve kağıt üzerinde iyi gözüken bir reklam çalışması, her zaman yeterli olmayabiliyor. Bir ürünü satabilmek için reklamı destekleyen ve en başında reklamın ortaya çıkmasında rol oynadığı için, belki ondan da önemli olan bir başka şey daha var: Pazarlama. Bilboardlarda, sosyal medyada veya dizi aralarında sürekli dikkatimizi çekmediği için çoğunlukla gözümüzden kaçırdığımız pazarlamada doğru adımlar atılmayınca, iyi bir reklam çalışmasına sahip olmasına rağmen yanlış pazarlama yapılan ürünlerin sonu, Cyberpunk 2077 gibi oluyor. Biz de bu yazıda Cyberpunk 2077’in en büyük hatasını konuşacağız.
Evet, buglardan bile daha büyük bir hata bu. Ama öncelikle “iyi ama yanlış” dediğimiz şu reklam ve pazarlama sürecinden başlayalım; sonrasında buglardan da bahsedeceğiz!
Oyunun çıkışı ve sonrasını yaşamamış gibi baktığımızda, Cyberpunk 2077 için CD Project Red, objektif olarak aşırı, çok aşırı iyi bir reklam çalışması yaptı. Oyunun duyurusu E3 etkinliğinde çok şık bir fragman eşliğinde gerçekleşti, fragmanın sonunda Keanu Reeves gözüktü ve en son olarak da Keanu Reeves’in kendisi, kanlı canlı şekilde sahneye koşarak çıktı. Ayrıca Cyberpunk kültürünün geekleri için Keanu Reeves, normalde olduğundan da daha popüler bir isimdi. Daha ikinci oyun markasını çıkartan bir şirketin böyle bir isimle böyle bir duyuru yapması da çok büyük bir olaydı.
Bu büyük duyurudan itibaren oyunlar ile ilgili tüm festival ve showlarda Cyberpunk 2077, gecenin yıldızı olarak tüm odağı üzerine çekti ve oyun, bu kadar ilginin ardından cyberpunk kültürü ile içli dışlı olmayanları dahi heyecanlandırmayı başardı. Yani elde, bütün etkinliklerde kendisine yer bulan, Keanu Reeves’in de içinde bulunduğu bir oyun vardı en başında. Bunun yanında bu oyun bir RPG idi, oyuncuya göre şekillenecek, farklı yerlere gidebilen hikâye öneriyordu. Hepsinin toplamında insanların bu ürüne coşmaması gibi bir durum, söz konusu bile olamazdı.
Yanlış olan şey neydi? En azından oyunu oynamadıysanız, kesinlikle bu soruyu soruyorsunuzdur. Bir kere oyun, kesinlikle bir Rol Yapma Oyunu değildi. Evet birtakım RPG mekaniklerini içinde barındırıyordu; mesela karakterimizin dış görünüşü seçebiliyorduk, cinsel yönelimini seçebiliyorduk, geçmişte nasıl bir hayat yaşadığını -sadece üç tane seçenek bulunsa da- seçebiliyorduk ama bütün bunların ana hikâyeye etkisi çok azdı. Oyunun başında verdiğimiz kararlara rağmen kendi hikâyemizi oynayamıyorduk; bunlar sadece başlangıç görevine etki ediyorlar ve hikâyenin sonunda da birkaç minik değişikler oluyordu. Hikâyenin kurgusu ise bize verilen seçeneklerden bağımsız olarak birebir aynı şekilde gidiyordu. Ha unutmadan, bir de sevgilimizi seçebiliyorduk ama da onu ne zaman arasak sürekli aynı şeyleri söyleyip duruyordu. Sevgilimizle bile kavga edemediğimiz bir oyuna, “rol yapma oyunu” demek ne kadar doğru olur? İşte Cyberpunk’ın en büyük hatası da burada görünür olmaya başladı.
Bütün resmi önümüze koyduğumuzda Aksiyon-Macera oyunu diye tanımlayacağımız, haydi, CD Project Red’in hatırına, en fazla Rol Yapma Oyunu mekaniklerine sahip bir Aksiyon oyunu yani, Action-RPG tanımlayacağımız bir oyunu, Rol Yapma Oyunu olarak satmaya çalışmak, çok büyük bir yanlış. Nitekim CD Project Red de bu yanlışın farkındaydı ve oyun çıkmadan bir gün önce, gece, oyunun Twitter biyografilerini Aksiyon-Macera Oyunu olarak değiştirdiler. Tabii o vakte kadar oyunu alan almış, tanıyan tanımış durumdaydı ve CDPR’in bu hamlesi ancak çocuk kandırabilirdi. Onu da kandıramadı.
Peki, tek yanlış hamle bu muydu? Hayır, en barizi buydu ama başka bir sürü yanlışla doluydu bu oyunun reklam süreci. İlk coşkuyla öyle gelmedi ancak sonrasında düşündüğümüzde, Keanu Reeves’i de tanıtıma çıkartmak yanlış bir karardı. Evet, Keanu Reeves çok büyük bir isim ve evet, oyunun tanıtımında da çok etkili oldu ama onun canlandırdığı Johnny Silverhand karakteri, oyunu tanıtılandan bambaşka bir yere çekiyor ve en önemlisi, kendi hikâyemizi de bastırıyordu.
Johnny Silverhand’i hesaptan çıkartarak oynadığınızda, kendi hikâyenizi yaşayabileceğiniz bir oyun var ortada. Fakat öyle görünüyor ki “O kadar para verdik Keanu’ya, azıcık da insanların gözüne sokalım şu Johnny Silverhand’i” diyerek var olan hikâye de parçalanmış. Bunu, oyunu oynadığınızda iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Eğer Keanu Reeves yerine başka veya sıradan bir karakter modellenseydi, Cyberpunk 2077’de kesinlikle daha kişisel ve güzel bir deneyim yaşardık. CDPR bu hamlesinin de altında kaldı.
Başka bir yanlış ise oyunun incelemelerinde meydana çıktı. Oyun, basındaki insanlara daha önce gönderildi ve nedendir bilinmez, incelemelerin çok büyük bir kısmı, kabaca %90’ı diyelim, sanki başka bir oyunun incelemesi gibiydi. Geriye dönüp baktığımızda, çıkan oyun ve ilk incelemeleri arasında en ufacık bir benzerlik yoktu. Buglar ile dolu bir oyuna, 9/10 verilir mi be? EL İNSAF!
Bug demişken gelin, biraz onlardan da bahsedelim. Oyun içi oynanış fragmanlarında mükemmel gözüken sahneler, oyunda buglar ile doluydu. Normalde de oynanış fragmanı için özel bir uğraş verilir, farklı hazırlanır tabii ama bari oynanışta olan sahnedeki şeyleri düzeltip çıkartsaydınız oyunu da biz de “Bunlar bize yalan satmıyor, sadece tanıtımlarda güzel yerlerini göstermişler, vay çakallar“, deseydik.
Bugünlerde Cyberpunk 2077 hâlâ bug dolu. Bunca gaz, söylenen söz, verilen çoşku ve gündem yaratan reklamın hepsi de yanlış pazarlama yüzünden çöpe gitti. Bu gidişle oyun, tarihinin tozlu raflarında, ismi bir daha anılmayacak şekilde unutulup gidecek ya da sadece kötü bir örnek oluşuyla hatırlanacak.
Oyun dünyasında reklamlar çok önemli çünkü iyi ve doğru bir reklam yapmazsanız, oyuncu kitlesinden gerekli cevapları alırsınız. Kötü bir reklam yaparsanız OUYA gibi unutulursunuz, yanlış bir reklam yaparsanız da Cyberpunk 2077 gibi taşlanırsınız ve bugün “Witcher 3 çok güzel” cümlesiyle espriye dönecek kadar prestijli bir işe imza atmış olsanız dahi, insanların gözünde tüm kredileriniz biter. Siz, siz olun oyunculara yalan ile ürün satmaya çalışmayın; oyuncular olarak kindarızdır, unutmayız!