Sürekli koşuşturuyoruz, mücadele ediyoruz, bir yol seçip ilerliyoruz ilerliyoruz. Peki, işin en zoru olan karar verme ve karara sebat gösterme kısmında sırtımızı kime yaslıyoruz? Bu dosyada kahramanlara yol gösteren, onlara ışık olan ve yeri geldiğinde onları satranç taşı gibi oynayan akıl hocalarından bahsedeceğiz. Yani hikâye anlatımında dönüp dolaşıp geldiğimiz kahramanın yolculuğu formülünün olmazsa olmazı olan mentor figürü. Sidekick’ler değil, tabiri caizse ak sakallı dedeler.
Öncelikle “mentor” kavramının nereden geldiğine bakalım, sonra da listemizi yapmaya başlayalım. Mentor, Homeros’un Odysseia’sındaki yaşlı ve bilge kralın adı. Kelime Grekçe’den Fransızca’ya oradan da dilimize geçiyor. Biz de ihtiyacımız olan akıl hocalarından bahsederken bu kelimeyi kullanıyoruz. Tabii ki yol gösteren kişinin saçına sakalına hürmet edecek değiliz. Zaten listedeki herkesin böyle bir özelliği yok. Hazırsanız yeri geldiğinde tonton yeri geldiğinde hiddetli olan dedelerden başlayalım.
Gandalf
Ak saçı, ak sakalı, asasıyla Gandalf listenin başında yer alıyor. Koskoca Maiar’a dede demeye utanırız, Orta Dünya onun çabaları sayesinde kurtarılmıştır. Herkesten bilgili ve neredeyse herkes kadar iradeli bir karakter. Tek yüzüğün Bilbo’da olduğunu fark edip yolculuğu başlatan Gandalf, seri boyunca ekibe desteğin her türlüsünü sağladı. Aklın sesi oldu, köprüden geçerken Balrog’a karşı kendini öne sürdü, savaşa müttefik topladı ve hatta çılgına dönen Gondor vekilharcını asasıyla yere serip Gondor’da çarpışma bile yönetti.
Gözümüzde canlanan bir sahne var ki bütün yaptıklarının ötesinde onun politik ehliyetini ortaya koyuyor. O da Denethor‘a; kralın dönüşünü inkâr edemezsin çıkışından sonra Pippin’e yaptığı liyakat ve hükümdarlık üzerine yaptığı konuşma.
Dumbledore
Politik karakter demişken Gri Gandalf’tan daha gri olan Dumbledore’a dönüyoruz. Zira yedi kitap, sekiz film boyunca Harry’ye ışık olan Dumbledore, ortaya çıktığı ilk sahnede; püfürüyle sokaktaki ışıkları söndürmekle işe başlıyor. Bir çocuğu hayatta tutmak için gittiği evde, Snape’in deyimiyle; Voldemort’u yenmek için Harry’yi kasaplık bir koyun olarak yetiştiriyor. Tabii o an gelene kadar da sürekli onu kolluyor, yönlendiriyor ve yeri geldiğinde mahkemede onu savunuyor. Tabii ki Dumbledore kötü bir karakter değil, zaten vakti geldiğinde kendi hayatını feda ediyor.
Dumbledore’un kırmızı çizgisini görmek için Ateş Kadehi’ndeki kısa bir ana bakabiliriz. Barty Crouch’a: “Kahramanlara ayıracak vaktim hiç olmadı.” diyerek karakterinin sınırını çiziyor. Kahraman olmak değil sorunu ortadan kaldırmak istiyor. Aynı sahnenin dublajdaki çevirisine bakınca da saf tuttuğu tarafın altını çizebiliriz: Senin gibi kahramanlara hiç saygı duymadım.
Iroh Amca
Ateş Krallığı tahtı entrikalarla elinden alınan Iroh Amca; büyük bir komutan ve yol gösterici. Sükunetini hiçbir zaman kaybetmeyen Iroh’un en büyük özelliği; insanın yaralarını sarıp içindeki sevgiyi ortaya çıkarabilmesi. Zuko sürgüne gönderildiğinde yeğeninin yanında olup onun kendi nefretinde boğulmasına engel olur. Krallığa dönüp hücreyle ödüllendirildiğindeyse, oradan kurtulup diğer ak sakallıları toplar. Beyaz Lotus düzeninin üstatlarıyla birlikte Ba Sing Se’in işgalden kurtarılmasında büyük rol oynar.
Ramiz Dayı
Ezel’i kendine hem bir varis hem de bir fedai olarak yetiştiren Dayı, büyük bir oyun kurucu. Çalı gibi bıyığı ve çatallı sesiyle hikâyeleri insanın içine işler; bilmeceleri soğuk terler döktürür. Dayı’nın alametifarikası; her yere elinin uzanması ve herkesin zayıf noktasını önceden bilmesi. Dayı, ihtiyacı olana iyilik yaparak kendine borçlandırır, zamanı gelince o borcu bir şekilde ödetir. Mahallesinde kendine zor kullanmaya kalkıldığında bütün esnaf onu korumak için sokağa dökülür. Kaçırılıp yüzüne silah doğrultulduğunda içerdeki hemen herkesin çoktan onun tarafına geçtiği anlaşılır. Düşmanının en yakınına sızarak birilerini yerleştirir. Bu yönüyle kendini Hasan Sabbah olarak görür.
Dayı, planını uygulamak için sıfırdan birini alır ve onu bir savaşçı olarak yetiştirir. Manipülatif kişiliğiyle onu Aslan Akbey’e benzetebiliriz. Babacanlığıyla da belki biraz Duran Emmi; biraz da Seyfo Dayı’dır. Dayı da onlar gibi cenahında muteber ve ardından gelene el uzatan bir karakterdir. Tabii onun etki alanı diğerlerinden daha geniştir.
Alfred
Wayne hanesinin sadık kahyaları Pennyworth ailesinin bir ferdi olan Alfred, her zaman sakal bıyık kombinasyonun birine sahip olmasa da kesinlikle listenin önemli bir parçası. Birçok Batman’de birçok Alfred gördük, farklı mizaçları ve farklı yetenekleri vardı hepsinin ortak noktası; Bruce’u oğlu gibi sevmek ve onun normal bir hayatı düşlemesini dilemekti. Yine de suça karşı savaşta her zaman onun yanında oldular ve iğneleyici sözleriyle onun, sınırı aşmasına engel oldular. Hepsinin babacan ve alaylı yanlarını sevsek de açık ara en sevdiğimiz versiyonu da Michael Caine’in tonton dede versiyonu oldu.
Obi-Wan Kenobi
Anakin‘i çocukluğundan beri yetiştiren, ondan Jedi yaratan Obi Wan Kenobi, bir özelliğiyle listedeki diğerlerinin ayrılıyor. Kenobi, Anakin’de başarısız oluyor.
Öğrencisi karanlık tarafa geçtiğinde; onun kolunu, bacağını kesip onu ölüme terk etme gibi bir karar vermek zorunda kalıyor. Babasında yaptığı hatayı oğlunda yapmak istemeyen Kenobi, Luke’tan uzak dursa da sonunda onu da eğitiyor. Ölüp force‘a dönüştüğü andan sonra da onun görevini Yoda devralıyor.
Morpheus
Listedeki son isim de rüya tanrısının adını kullanan, simülasyondan çıkmaya hazır olanları uyandırmak için orada bulunan Morpheus oluyor. Herkesin bu uyanışı kaldıramayacağını bilen Morpheus, Matrix’ten yeni gerçekliğe uyananlara; gerçeğin ne olduğunu sorgulatıyor. Onlara, sisteme karşı savaşmayı öğretip Kahin’in sözlerini gerçekleştirmek için sistemi çökertecek kişiye yol göstermeyi bekliyor.
Bunlar akıl hocası deyince hepimizin aklına ilk gelecek örnekler. Hepsiyle, özellikle de Iroh Amca’yla oturup çay içmeye, anlatacaklarını dinlemeye varız. Verecekleri öğütler bir kulaktan girip diğerinden çıkacak cinsten değil. Kafamız allak bullak olduğunda onlar gibi birinin bizi aydınlatmasını isteriz ama hepsinin de açtığı yola balıklama dalamayız.
1 Comment
Tek eksik Jiraiya sensei.