5. Bit.Trip Runner 2: Future Legend of the Rhythym Alien
Ömrümü yedirdim sana Bit.Trip Runner 2. Kaç saat gömmüşümdür sana? İlk oyunun retro havası iyiydi, güzeldi, zaten Bit.Trip serisini hep sevdik. Ama sen o inanılmaz harika görsel dilinle tutup ilk oyunu bambaşka seviyelere taşıdın. Bu listedeki çoğu oyundan daha da fazla bir şekilde, gözünüzle değil, kulağınızla oynarsınız Bit.Trip Runner 2’yi. O kadar iyi örmüşlerdir ritmle oynanışı birbirine.
4. Audiosurf
Herhalde müzik oyunlarıyla ilgili şimdiye kadar genel bir tablo belirmiştir gözlerinizin önünde. Oynanışın nasıl müzikle yoğurulduğu, müziğin size oyunu oynatan faktör olduğu gibi. Ama muhtemelen bir şeyin daha farkına varmışsınızdır. Bu oyunlar, evet, müzik tabanlılar ama, her biri muhteşem gözüküyorlar. Audiosurf henüz “indie” oyun lügatımıza tam manasıyla yerleşmemişken patlayan indie bir oyundu. Şimdi inanması zor geliyor ama, o dönem benim etrafımda Audiosurf oynamak için bilgisayarına Steam kuran insanlar vardı. Harbiden…
3. Guitar Hero III: Legends of Rock
http://www.youtube.com/watch?v=g2MOX3HYmcU
Guitar Hero oyunları az çok birbirleriyle aynı olduklarından, hangisini seçeceğimizi kara kara düşündük biraz. İlk olarak yan oyunları eledik, her ne kadar Guitar Hero: Metallica’yı kalbimizde sevgiyle besleyip büyütmüşlüğümüz varsa da, herkese hitap etmeyebilişine de saygı duyduk. Sonra grup oyunlarını eledik, zira davullu, mikrofonlu Guitar Hero hiçbir zaman Rock Band kadar iyi olamadı. En sonunda da ilk üç Guitar Hero arasında seçim yapmaya gelince mesele, düşünmeden üçüncü oyunu seçtik. Şarkı listesi süper olmakla kalmayıp, üstüne bir de neredeyse tamamen asıl kayıtlardan oluşuyordu. Bu da ilk iki oyunun önüne koydu açıkçası Legends of Rock’ı.
2. Elite Beat Agents
Eğer bugüne kadar hiç elinize bir DS alıp, Elite Beat Agents’ı oynamadıysanız, ya da en azından eliniz internetteki popüler OSU klonlarına gitmediyse şu an içinzden “Ne işi var lan bu oyunun burada?” diyebilirsiniz. Demeyin. Bize güvenin. Şu an baktığınız oyun, dünyanın belki de en bağımlılık yapan, en oyun oynarken bir yandan da sizi dans ettiren müzik oyunu. Resmen insana “İyi ki DS almışım ulan!” dedirttiren bir oyundu. Yapımcısı şimdi Xbox’a karaoke oyunları falan yapıyor. Nintendo, bas parayı, al şu adamları, torba torba EBA yapsınlar sana, Agent’lar hep GO olsun işte.
1. Rock Band
2007’nin bir sonbahar günü Rock Band piyasaya çıktı ve ev partileri neredeyse bir anda baştan aşağı değişti. Artık üçten fazla arkadaş bir araya geldi mi ya en yakın “Gitar Hirocuya” gidiliyor, ya da Rock Band seti olan bir arkadaşa çökülüp, rockstarcılık oynanıyordu. Davulda kendini John Bonham hisseden Murat, vokalde Kurt Cobain semalarında gezinen Hüseyin, gitarda adeta bir Malmsteen edasında döktüren Ayşe ve basta Flea’ymışçasına kopartan Eda… İnsana kendini bu kadar güzel hissettiren bir oyun daha yoktur herhalde. Sanki sahnedeymişsiniz de insanlar gerçekten sizin şarkılarınızla kendinizden geçiyormuşsunuz gibi uçuyordunuz oyunu oynarken. Harmonix’in dehası tam da bunu sağlamaktı işte. Olsa da oynasak hatta.