Dınıdıııınınım… Dınıdııınım… Dınım! Başlıkta X-Men ve Disney+ ibaresini gördükten sonra aniden, kendi kendine, yazı dilinde asla bir şey ifade etmeyen bu dınınım‘ları mırıldanmaya başlamayan, bizden değil midir? Yok hayır, asla öyle bir şey söylemeyeceğim fakat ben; Marvel imiş, Dc imiş, aklımın pek yetmeyeceği zamanlardan beri bu melodiyi kafamın bir köşesine kazıdığım için, az çok aynı nesilden yetişmiş herkesin de bunu tecrübe ettiğini düşünüyorum. Bu yüzden, geçtiğimiz gün gerçekleşen Disney Plus Day bünyesinde, birazcık aşağıya kaydırdığınızda göreceğiniz tweet atıldığında neler hissettiğimi, bir parça olsun melodik olarak aktarabilmek istedim. Muhtemelen başarılı olamamışımdır fakat bu, habere devam etmemize engel değil!
Marvel Sinematik Evreni’nin yeni fazında, bu evreni severek takip eden herkesin gönlünde yatan, özellikle de WandaVision dizisinde Evan Peters’ın görünmesinden sonra dillerimize düşen bir mutantlar ve X-Men beklentisi mevcut. Telif hakları, şimdiye kadar yapılan filmlerin başarısızlığı gibi çok haklı olabilecek sebeplerle onlarsız geçen üç koca fazın ardından, hele de Sinematik Evren’den varış noktasında bağımsız olsalar da Inhuman‘ları içeren iki yapım, bir de doğrudan mutantlara odaklı The Gifted serisi mevcutken, “Mutantları evrene dâhil etmeleri an meselesi”, diyorduk. Dördüncü fazı Disney Plus’ta açan Wanda gerçeklikle oynadı; biz “Evet, şimdi gelecekler“, derken Evan Peters fos çıktı. Fakat hemen ardına Loki ile çoklu evrenin kapılarını açtık, bunu da What If…? ile devam ettirdik, gene olmadı. Olsun, şimdi Eternals var, “Ya o da olmadı sıradaki Spiderman filmi evrenle bayağı oynayacak, biliyoruz“, dedik. Hiç olmazsa, yeni Doctor Strange filminin adında, doğrudan Multiverse geçiyor bir kere, değil mi? Daha iyi ne bahane, ne ortam bulacaksınız? X-Men’i de artık MCU bünyesine getirecekleri konusunda hepimiz, elimiz kulağımızda, bekliyoruz.
Eh, X-Men’e dair yeni bir şey göreceğimiz bugün itibariyle kesinleşti. Beklediğimiz şey tam olarak bu değildi belki ama elimizdeki bu.
X-Men Animated Series, 1992’nin sonunda Fox Kids‘te başlayıp, beş sezonun ardından 1997’de ekranlara veda eden fakat bu süreçte bizlere, o zamanlar adını bilmediğimiz ilk cross-over‘ları tanıtan; bugünlerde bu yönüyle övdüğümüz çoğu gri karakterli yapım gibi, çocuk hedef kitlesine rağmen yetişkin dünyasının ayrımcılık, dışlanma gibi problemlerini de göstermiş olan bir yapım. Aynı zamanda sonucu ne olursa olsun, 2000’de ilki çekilen live-action filmiyle bugün, herhangi bir çizgi roman uyarlamasından bahsettiğimizde mihenk taşını onun koymuş olduğunu gözümüzden kaçırmamamız gereken bir yapım. İkiyle ikiyi topladığımızda, bir de üzerine bugüne kadar Marvel Studios tarafından yapımcılığı üstlenilen ilk X-Men işi olduğunu koyduğumuzda, müsaadelerinizle bir nevi sequel olarak hazırlanacak bu yeni bölümler için, hep birlikte seviniyoruz.
2023’te Disney+ üzerinden izleyebileceğimiz X-Men’97, animasyon serisiyle doğrudan bağlantılı olacak. Cal Dodd, Wolverine; Lenore Zann, Rogue; George Buza, Beast; Catherine Disher, Jean Grey; Chris Potter, Gambit ve Alyson Court, Jubilee rolleriyle geri dönüyorlar. Yakınlarda izlediğimiz ve çokça beğendiğimizi de gizlemediğimiz The Witcher: Nightmare of the Wolf animasyonun yazarı Beau DeMayo, senaryonun ve dizinin başında bulunuyor. Bir de açılış sekansını, müziğiyle birlikte bir şekilde geri getirirlerse, tadından yenmez ve mesela böyle bir bilgiyi önceden alırsak, uykularımızı şenlendirir sanırım!
Yapımcı Brad Winderbaum, X-Men’i izleyicilerle yeniden tanıştırmak için bu adımın ne kadar önemli olduğunu vurgulamış; ümit de fakirin ekmeği demişler. Gerisinde bizlere, henüz ay ve günü açıklanmamış olan bir 2023 tarihine değin, orijinal animasyonu en az bir kere daha tekrar döndürmek kalıyor.
Ne dersiniz? Heyecanlı mısınız? Sizce bu seriyle birlikte, kaderleri az çok birbirine benzeyen Fantastik Dörtlü gibi, X-Men’i de dev ekrana almak için bir adım atılacak mı? Yorumlara gelin, konuşalım.
