Suyu çıkmadan sonlandırılmasına karar verilen yapımlar gerçekten de bir elin parmaklarını geçmez, değil mi? Oturup düşününce insanın aklına çok gelmiyor yani. E bunun en başlıca sebebi de, sektörlerin artık tamamen yeşil kağıt getirisine bakılıyor olması açık ve net bir şekilde. Ne olursa olsun, her alanda var bu problem. Edebiyatta bile sırf tuttu diye devam kitapları çıkmıyor mu Allah aşkına? Tabii sadece sadece para getirisi sebebiyle devam ettirilen her şey gibi onlar da bir yerden sonra ilk aldığı olumlu tepkilerden mahrum kalıyor.
Talihsiz Serüvenler kitaplarının sayıca ondan fazla olduğunu, okuyanları biliyordur diye düşünüyoruz. Ama sadece filmi ve dizisiyle bu dünyaya adım atanlar için ufak bir netlik kazandıralım: Tamı tamına on üç kitaplık bir serüven bu seri. Haliyle de televizyona ya da sinemaya aktarırken yapımcıların elinde çok ama çok malzeme var demek oluyor bu. E malzeme bol ama güzel uyarlamak mühim. Onu başaramazsanız yandınız. Özellikle de kitap severlerin “kitapları daha iyiydi” felsefesini çok da şaşırtmayan dönemlerden geçtiğimiz de su katılmaz bir gerçek yani…
Fakat birazcık ilginç bulduğumuz bir gelişmeyi sizlerle burada paylaşmak istedik. Netflix’in A Series of Unfortunate Events dizisinde Kont Olaf’ı canlandıran Neil Patrick Harris’in yaptığı bir açıklamaya göre, dizi üçüncü sezon ile yayın hayatına son verecekmiş. Evet evet, sakız gibi uzatmadan, kafalarına göre ekleme çıkarma yapmadan, kitaplara sadık kalarak dümdüz üç sezon olacakmış dizi.
Bu o kadar da şaşılacak bir şey değil diye düşünebilirsiniz, çok da haklısınız. Ama yukarıda da bahsettiğimiz parasal sebeplerden dolayı tutan her türlü işi sakız gibi uzatmakta üstlerine olmayan sektör patronları, böyle bir karara vardıysa bizce bir oturup çene sıvazlamak gerekir. İlk sezonda işlenen dört kitap sonrası geriye kalan dokuz kitaplık bir senaryo, elbette ki bir yerden sonra tükenecekti; bunu çok ama çok kabul ediyoruz. Ama şöyle de bir durum var ki, fazlaca sevildiği zaman “Ay hadi bir de bizden gelen bir sezon olsun” dememelerinin önüne ne geçebilir ki?
Üstelik size çok güncel ve başarıdan başarıya koşmuş bir örneği de sunmak isteriz bu noktada: The Handmaid’s Tale. Tek kitaplık malzemeyi ilk sezonunda tüketen Hulu yapımı dizi, ikinci sezonunda tamamen kendine göre bir yol çizeceğini çoktan açıklamıştı. Ödüllerden ödül beğenen The Handmaid’s Tale’in bunca getirisi sonrasında “Biz bütün kitabı anlattık, hadi siz sağ biz selamet” dememeleri de elbette malum sebeplerden. Tabii bu noktada gerçekten hak ettiği başarısına laf etmiyoruz, ama elimizdeki oldukça iyi bir kanıtı sizlere anlatmadan da durmak istemedik. Yani “Neden olmasın ki?” sorularına cevap bulmak için canım, başka bir sebebi yok.
Ne dersiniz, Harris’in bu açıklamasıyla kitap seveler rahat bir nefes alabilir mi? Yoksa zaten olması gereken bir şey olduğu için çok da yüceltmemek mi lazım bu kararı? Sektörler arası para savaşının zirvesini yaşadığı şu kapital dünyada beklentilerimizi ne yapsak?
