Hatırlayacaksınız, bir süre önce sizlere çok ilginç bir haber paylaşmıştık. Gelen dedikodulara göre The Sopranos, The Wire, Game of Thrones gibi dizilerle televizyon dünyasını değiştiren HBO ile Lost, The Leftovers gibi işlerin zeki yazarı Damon Lindelof birlikte bir Watchmen dizisine başlayacaklardı. O günlerde bu haber bir dedikodudan ibaretti. Varlığına dair şüphelerimiz vardı. Bugün itibariyle hiçbiri kalmadı: HBO diziye resmen yeşil ışık verdi.

Dizi efsane kanaldan şimdilik tek bölümlük bir sipariş aldı; yani prodüksiyon şirketi ilk olarak bir pilot bölüm çekecek, HBO beğenirse devamı gelecek. Bu sipariş, çok yakında oyuncu, yönetmen, yazar gibi işe alımların da yapılacağının habercisi; yani önümüzdeki günler içerisinde Watchmen dizisiyle ilgili yorumlayabileceğimiz çok fazla şey girecek radarımıza. Peki bu kalabalık günlerde önce ne konuşabiliriz, ne düşünebiliriz?

Watchmen

İşin HBO tarafıyla ilgili söylenecek pek bir şey yok. HBO işte. Asırlık HBO. Adamların ismi çok uzun süredir belli bir kalite seviyesi ile anılıyor. Yine HBO’luklarını yapacaklarına hepimizin güveni de tam. Bu yüzden denklemdeki soru işareti onlar değil, Damon Lindelof. Her ne kadar Lindelof’un apoletinde Lost ve Leftovers gibi işler olsa da bunlar Watchmen gibi taraflı tarafsız herkes tarafından 20. yüzyılın en büyük edebiyat eserlerinden biri kabul edilen ve katmanlı, kompleks yapısıyla bilinen bir işe dair kendisine sınırsız kredi vermemizi sağlamıyor.

Ancak yine de Lindeolf özelinde kredi yaratan durumlar var. Bunlardan biri, biraz sübjektif. Deneyimli yazar daha önceki beyanlarında Alan Moore ve Dave Gibbons’ın ölümsüz eserini TV’ye aktarırken, Zack Snyder’ın aksine birebir bir uyarlama peşinde olmayacağını dile getirmişti. Bu iyi bir şey. Çünkü Watchmen’in o hâlini hem filmde, hem de çizgi romanda bir kez gördük zaten. Daha eşsiz bir yorum, daha taze bir yaklaşım her türlü daha büyük risk, ama daha büyük bir mükafat ihtimalini de beraberinde getiriyor.

En heyecan verici durum ise Lindelof’un vakti zamanında Watchmen’i sayı sayı almış olması. Baya 1986’dan itibaren, ilk sayıdan başlayarak güncel okumuş Lindelof bu seriyi. Pek çoğumuz gibi toplama kitabından değil, baya gazetecilerden, ay be ay. O günden beri de onulmaz hayranı. “Gelmiş geçmiş en iyi popüler kurgu işi” diye anmışlığı var. Kaynak materyale bu denli saygı, eminiz bir hürmet katacaktır Lindelof’un yorumlarına. Bu hürmeti alıp güncel bir damarla birleştirirse, ortaya iyi bir iş çıkabilir. Bakalım, bekleyelim, görelim. Siz ne diyorsunuz peki? Heyecanlı mısınız?

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.