Yıllar sonra ekranlara Netflix vesilesiyle geri dönen Gilmore kızları, yine dans hocası Patty ile, köyün delisi Kirk ile, hevesli dede Taylor ile, huysuz Luke ile; en çok da başına buyruk Lorelei’ı, özgür Rory’si, aristokrat Emily’siyle ve Stars Hollow’un büyüsüyle geri döndü. Peki geri dönüşü, nerede duruyor? İzlenmeli mi? Yazdık!
İlk Bölüm Canavarı, üstümüze yağan yüzlerce dizi arasından hangisi kime gider, değer mi değmez mi, bakmaya varar vermiş bir canavardır. İlk bölüme bakar, azıcık wiki kurcalar, tavsiyelerini verir kaçar! Dizilerle ilgili yorumlar kesinlikle objektif değildir, geek izleyicinin keyfine göre ayarlanmıştır! Bu yazılarda sadece ilk bölüm ile ilgili olmak üzere spoilerlar olabilir.
Özet Geç!
Orijinal dizinin bıraktığı yerden yıllar sonra Gilmore ailesi ve Stars Hollow; bir anlamda tam bıraktığımız yerde, bir anlamda da fersahlarca ileride. Lorelei yine Dragonfly’ı, Luke da yine diner’ını işletiyor. Emily yine pek bir aristokrat, Stars Hollow da eşit derecede manyak. Ancak biz görmeyeli, Gilmore ailesi babasını kaybetmiş. Lorelei ve Emily onunla baş ediyorlar, Rory de bir yazar olarak kariyerini oturtmaya çalışıyor. Lorelei ve Emily yine kafa kafayalar, Rory ve Lorelei yine popüler kültür göndermeleriyle etrafı bombalayan konuşmalar yapıyorlar, Michel yine her şeyden çok memnuniyetsiz.
Ne Kadar Uzun?
Toplamda dört bölüm var. İlk bölüm yaklaşık 90 dakika. Diğerleri de 90 ve 100 dakika arasında değişiyor. Her biri küçük bir uzun metraj film kıvamında yani.
Neyi Seven Bunu Da Sever?
İki kelime: Gilmore Girls.
Ne Beklemeyin?
Altı kelime: Gilmore Girls’ten başka herhangi bir şey.
Biraz Daha Detay ve Yorum?
Gilmore Girls, nevi şahsına münhasır diyalogları ve anne-kız ilişkisiyle gerçekten çok iç ısıtan, seyretmesi keyifli bir diziydi. Ortalara doğru bir ara kendisini özel yapan şeyin ne olduğunu tamamen unutup, pembe diziye bağlamamalıydı; ancak üzerinden yıllar geçince kara lekeler unutuldu ve insanlar diziyi Stars Hollow’un miskin güzelliğiyle anımsamaya başladılar. İşte A Year In The Life, ilk önce, daha ilk sahnesinden bunu yakalıyor. Hepimizin küçükken yaşadığı mahalleye dair anıları gibi bir şey Gilmore Girls. Sherman-Palladino da bunu müthiş tespit edip, tekrar yaratıyor. Bu bakımdan, hiçbir şey değilse bile, sadece ilk bölüm çok hoş bir nostaljik seyahat.
Ancak onun da ötesinde, Lorelei ve Rory’yi alıp, az çok orijinal dizide de yaşadıkları iç çekişmelere tekrar yerleştirmek konusunda da epey başarılı. İlk bölümün esas dertleri Lorelei ve Luke’un “çocuk yapsak mı?” konuşmaları ve Rory’nin kariyer hedefleri. Bunlar az çok yedinci sezonda da yer eden şeylerdi. Ancak tekrar ele alınışlarını izlemek, adeta Sherman-Palladino’nun diziden uzaklaştığı için asla yapamadığı bir finali seyretmek gibi bir misyona sahip olduğundan, keyifli geliyor, sıkmıyor. Diğer pek çok eski dizi devamının aksine, bunun evrende bir yeri var yani anlayacağınız.
Devamı Nasıl Olur?
Dört bölüm olacağı için, çok tökezleyeceğini sanmıyoruz. Ama ağzımızı yine de hayra açalım. Rory her an yine ergen ergen gidip gemi falan çalabilir.
Ve Sonuç! İzler Miyim?
Kesin! Son klavye vurgularını bile acele acele yapıyorum ki, bir an önce ikinci bölümü açayım!