ABC’nin beş sezonunun ardından yayın hayatına son vermiş olan dizisi The Fosters, İlk Bölüm Canavarı’nın bu yazısının konusunu oluşturuyor. Yayın hayatına son vermesinin ardından bir spin-off’u da çıkan diziyi, özellikle politik-doğruluk, çeşitlilik, farklılık gibi gündemlerin yoğunlaştığı zamanlarda; bu konuların ağırlığının farkında olması ve buna göre davranması bakımından konuk etmek istedik. Bakalım The Fosters, nasıl bir diziymiş?
İlk Bölüm Canavarı, üstümüze yağan yüzlerce dizi arasından hangisi kime gider, değer mi değmez mi, bakmaya karar vermiş bir canavardır. İlk bölüme bakar, azıcık wiki kurcalar, tavsiyelerini verir kaçar! Dizilerle ilgili yorumlar kesinlikle objektif değildir, geek izleyicinin keyfine göre ayarlanmıştır! Bu yazılarda sadece ilk bölüm ile ilgili olmak üzere spoilerlar olabilir.
“The Fosters” Nasıl Dizi?
Toplamda beş sezon sürmüş, uzun bir zaman önce başlayıp bitmiş bir dizi The Fosters. Yeni bir dizi olmadığı için belki birçoğunuz daha önceden duymuş olabilirsiniz ancak açıp da izlemeyenler varsa; bahsetmeye değer bir dizi olduğu bilinsin.
Özet Geç!
Malibu’da bir devlet okulunda öğretmenlik yapmakta olan Lena Adams ve polis memuru Stef Foster, hayatlarını, deyim yerindeyse evlatlık çocuklara bir çatı sunmaya adamış olan eşcinsel bir çifttir. Hâlihazırda Stef’in öz oğlu Brandon ve ailelerinin uyuşturucu sorunları nedeniyle küçük yaşta evlat edindikleri Latin asıllı ikizlerle birlikte yaşamaktadırlar. Stef’in görevlendirildiği aile içi şiddet vakalarından birinde Callie ve Jude isimli iki kardeş hayatlarına girer ve Fosters ailesi bu sorunlu ve asi iki çocuğu da çatıları altına almaya karar verir.
Ne Kadar Uzun?
Bölüm süreleri 45 ile 50 dakika arasında değişen dizi, ortalama 20’şer bölümlük 5 sezonunun ardından sona ermiştir.
Neyi Seven Bunu Da Sever?
Genel itibariyle aile draması seven, bu diziyi de sever. Bunun haricinde etik, ahlâk, LGBTİ meselelerine kafa yormayı seviyorsanız, bu diziyi izlemek istersiniz.
Ne Beklemeyin?
Shameless
Biraz Daha Detay ve Yorum?
Yukarıda Shameless beklemeyin dedik çünkü Shameless’ın adından mütevellit bir absürtlüğü ve açıklığı bulunmakta. Aslında işledikleri temalar – sorumsuz ebeveynler, ergenlik çağındaki çocukların yetişme problemleri, uyuşturucu vb. – benzer ancak The Fosters ile anlatım açısından olaylara bakışları çok farklı.
The Fosters’ın cinsel kimlik arayışları ve toplum tarafından LGBT bireyler üzerinde kurulmaya çalışılan baskılardan tutun da, çocuk istismarı ve enseste; ergenlik sorunları, bir ebeveyni ebeveyn yapan unsurlara kadar çok geniş bir konu yelpazesi bulunmakta.
Bir kere, aile draması olarak etiketlediğimiz The Fosters ailesinin başında alışık olduğumuz anne-baba çifti değil, anne-anne çifti var. İkinci olarak, bu eşcinsel çift; birinin öz çocuğunun yanında Çocuk Hizmetleri’ne verilen sorunlu çocukları evlatlık olarak alıp yetiştirmeye karar vermiş durumda.
İlk evlat edindikleri çocuklar, Latin kökenlere sahip, yani onlar da toplumun genel çoğunluğuna dâhil değiller. Dizinin başlangıcını oluşturan olaylar silsilesinde evlerini açtıkları ıslah evinden kaçan Callie ve eşcinsel olduğunun sinyallerini veren Jude’un hayat hikâyeleri de bir o kadar karmaşık. Bu aile zaten normal, sıradan bir hayat yaşamakta değil ve dizi boyunca hayatlarına giren insanlar ve kendilerini meşgul eden olaylar da yine bu çerçevede cereyan ediyor.
Ayrıca son yıllarda ABD’de yaşanan göçmen sorunları üzerinden azınlık ve mülteci haklarına yönelik pek çok mesele ve oyun yayıncılığının çocuklar üzerinde etkisi gibi pek çok tema da senaryoya giriyor. Bunun yanında zaman zaman karakterlerin başlarına gelenlere göre kirli polisler, kanunsuz uygulamalar, hastalıklar, sakatlıklar da dizide işleniyor. Bu noktada The Fosters’ın başarısının deminden beri sayılan konuların hiçbirini baştan savma ve temel argümanlarla geçiştirmemesi ama bunu yaparken de konuları sündürmemesi olduğunu söylenebilir.
Devamı Nasıl Olur?
The Fosters’ın sonraki bölümlerinde aileye yeni katılan üyelerin sorunlarını ve ailenin eski üyeleriyle olan münasebetlerini izleyeceğiz. Dizinin ilk bölümündeki çizgi büyük oranda bozulmuyor, dolayısıyla ilk bölümü izleyip beğendiyseniz devamında ne bekleyeceğinizi az çok biliyorsunuz.
Ve Sonuç!
İzlenir. Ortalama bir dizi için, aile arası ilişkilerin nasıl kurulup korunabileceği, azınlık hakları, çocuk istismarı gibi konular üzerine çok yüksekten uçmadan, gerçekten söyleyebilecek bir şeyi olan dizi bulmak zor. Hatta sırf bu yüzden “The Fosters İzlemek İçin Bilmemkaç Sebep” başlıklı bir yazı bile yazılabilir.
