Bir anda, beklenmedik bir dakikada başınıza gelen şeyler daha tatlı gelir insana. Size de olur mu böyle? Bir filmi mesela, çıkışından haftalar önce bekleyip günü yaklaştıkça hype dalgasında kendinizi yitirmek müthiş bir şeydir; eyvallah. Ama rastgele bir salona girip, karşınıza çıkan ilk filmi beğenmenin bundan daha akılda kalıcı bir büyüsü vardır.
İşte Firaxis’in Civilization VI’yı Nintendo Switch’e çıkartması da tam bende böyle bir his uyandırıyor sevgili geek alemi.
Bir sabah ansızın “Arkadaşlar haberiniz olsun, bu bilgisayar başında aylarınızı verdiğiniz oyunu iPad ve Switch’e çıkartacağız” dediler. Salt dokunmatik oynanışın kelimenin tam anlamıyla oyunla aranıza giren parmaklarınız yüzünden süper sağlıklı olmadığını düşünen bir insanım, bu yüzden iPad versiyonuna sulanmadım bile. Benim derdim Switch sürümüydü. Nintendo’dan bir adet kod edindim. Vurdum Store’un kapısına. Kodumu çalıştırdım. Oyunu indirdiğim gece heyecandan yarım uyudum, salt sabah işe giderken Civilization VI atabileceğim diye.
Bu noktada araya girmem lazım; benim günümün iki saati işe gidip gelmekle geçiyor. Anormal bir şey belirtmiyorum, bilakis pek çoğunuzun hayatının da böyle yolda yaşandığının farkındayım. Bazı günler kitap okuyorum. Bazı günler çizgi roman bakıyorum. Hemen hemen her gün müzik dinliyorum. Oyun oynamak istediğim günler ise Switch’in insafındayım uzun süredir. Çünkü benim kafamda Nintendo Switch‘in asıl vasfı salon deneyimini yol ile birleştirebiliyor olması. Evde darlanınca aynı oyunu kucağında parka götürebilme ihtimali. Hafta boyu metroda oynadığın oyunu hiç bozmadan haftasonu televizyonda devam ettirebilme fırsatı.
Bu güzel vaatlerin gerçeğe dönüşmesi için ise tek bir şey gerekiyor: Oyunun hem mobil, hem statik çalışması.
O zaman Civilization VI için de soruyoruz: Hem mobil, hem statik çalışıyor mu?
İşin statik kısmında çok soru sormaya gerek yok. Civilization zaten saatlerce başında oturulan bir oyun, böyle tasarlandı. Bu nokta asıl altını kazmamız gereken soru şu: Sırtını rahat koltuğa yaslayıp ayaklarını uzatan bir oyuncunun bu oyunun derinliğini takdir etmesi mümkün mü? Bence değil. Çünkü tüm Civilization oyunları gibi Civ VI’nın da yüzeyde gözükenden fazlası menülerde gizli. Oyunun teknolojik ağacında ne nereye gidiyor mesela? Bu soruyu cevaplamak için baya etüt etmek gerekiyor, bütün olanakları bir ders gibi çalışmanız icap ediyor. Bunu yatar pozisyonda, ekrandan altı metre geride yapmak; tahmin ediyorum kart bir çile gelir insana.
Tahmin ediyorum, çünkü ben bunu deneyimleme şansına sahip değilim. Ben Civilization VI’ya ve genel olarak Civ oynanışına zaten epey aşinayım. Bu yüzden “Craftsmanship’ten başlayarak ilerlemek için doğru yerde doğmadım, etrafımdaki dağları da kullanarak daha mistik bir geleceğe gideyim” cümlesini kurmak için gerekli etütü zaten monitöre beş santim yakınlıkta yapmıştım. Bazı kararlar benim için artık kas hafızasından veriliyor. Ve Civilization VI’nın Switch versiyonu, bu insanlar için müthiş çalışıyor.
Çünkü arayüz kondanse edilmiş ve biraz çekmecelere tıkıştırılmış. Yani örneğin teknolojilere bakmak için L, ardından bu teknolojilerin getirilerine bakmak için X, oradan Civpedia’ya geçmek için B yapıyrsunuz. Bu yeni bir strateji kurmaya çalışan insanların gerekli bilgiye ulaşmalarını zorlaştırıyor, yeterli bilgiye sahip olanların oyun kumandası ile strateji kurmasını ise kolaylaştırıyor. Böylece oyunun hem statik, hem de mobil kısmı çalışmaya başlıyor. Senaryoları ya da serbest oyunları hâlihazırda akışkan oynayan, durup beş dakikada bir Civpedia karıştırması ya da teknoloji ağacı incelemesi gerekmeyenler için deneyim tatlılaşıyor.
Bunun dışında kalan her şey bildiğimiz Civilization VI. Online multiplayer yok, ek paket ve DLC’ler yok, bir takım hayat kalitesi arttıran gelişmeler de yok; ama bildiğimiz Civilization VI. Bu yüzden de işte benim aklım çıkıyor. Sabah metroda Play Now diyerek açtığım oyunda kendimi kaybedecektim az daha. Son durak hiç gelmesin, seyahat hiç bitmesin istedim. “Ben hiç Civilization VI oynamadım” diyen kismeye önermem bunun Switch versiyonunu. Ama hayatını Civ VI’ya adamış ve bir yerde Switch’i olan varsa… yani yollar bu kadar keyifli olmamıştır sizin için, onu söyleyeyim.
