Bir uzay istasyonu düşünün. Siz bu istasyonun hademesisiniz. Yapacağınız şey çöpleri çıkartıp atmak, yerleri temizlemek ve ampulleri değiştirmek. Fakat siz normal işlerinizi yapacağınız yerde genel olarak yerden mürettebatın beyinlerini temizliyor, kimya departmanından çıkan mutasyona uğramış yaratıkların bağırsaklarını ayıklıyor ve genel olarak istasyon palyaçosunun çalmaya çalıştığı su kovanızı geri almaya uğraşıyorsunuz.
İşte Space Station 13 böyle bir oyun. 2003 Yılında Exadv1 isimli gizemli bir internet kullanıcısı tarafından dünyanın en dandik oyun motoru olan BYOND’a yazılmış 2 boyutlu bir rol yapma oyunu. Aslında 2003 yılından beri etrafta olmasına bakmayın, öyle çok popüler de değil. Genel olarak her gün en fazla dünya çapında 200-300 kişi oynuyor.
Bu kadar senedir ayakta olup, bu kadar az kişiye hitap ediyor olmasının ise bir sebebi var. Bu böyle, çünkü dünyanın en saçma ve en komik oyunu olan SS13 görece zor ve roguelike bir oyun.
Konsept genel olarak 40 dakikalık turlar halinde uzay istasyonunda hayatta kalmaya çalışan bir mürettebatın hikayesi üzerinden dönüyor. Her karakter bir oyuncu ve her oyuncu kendisine istasyonda meşgul olmak için bir rol seçmek zorunda. Eğer bir rol seçmek istemiyorsanız herkesin seçtiği zavallı “Asistan” rolü ile oyuna başlıyorsunuz. Genel olarak oyuna yeni başlayanların çoğu bu yolu tercih ediyor mesela.
Oyuna zor dedik fakat kesinlikle bir Dwarf Fortress zorluğundan bahsetmiyorum. BYOND motorundan ileri gelen bir zorluğu var. Dandik bir oyun motoru olduğu için sizin kendinizi bu dandikliğin çevresinde şekillendirip buna alışmanız gerekiyor. Buna ne kadar alışırsanız o kadar iyi oynamaya başlıyorsunuz. SS13 oyuncuları arasında bu dandik oyun motorunda ustalaşanlara “robust player” deniliyor ve istasyonda saygınız artıyor.
Space Station 13 genel olarak bir sandbox rol yapma oyunu. Rolünüze göre istasyonda hayatta kalmaya çalışıyorsunuz fakat istediğinizi yapmakta serbestsiniz, sonuçlarını göze aldığınız sürece.
İstasyon üzerindeki her obje ile bir şeyler yapabiliyorsunuz, bunun dışında oyun güç, biyoloji, atmosfer, kimya ve buna benzer pek çok mekaniği simüle edebiliyor. Diyelim bir Virolog oldunuz. Farklı hastalıklardan virus örnekleri toplayıp kendi virüsünüzü yaratabiliyorsunuz. Tabii bu virüsle yapabileceğiniz şeyler size kalmış. İsterseniz tüm istasyona yayın, isterseniz bunu kullanarak hastalıklara çare bulun.
Bu kadar farklı rol ve bu kadar değişken olduğu zaman genellikle her turun sonunda istasyonda birilerinin bir yerlerinden yeni uzuvlar çıkmış, şef asistanlardan köfte yapmış, atmosferik mühendisler ise oksijen sistemini sabote etmiş ve insanları boğmuş oluyorlar.
Yukarıdaki fan yapımı fragman Space Station 13’ü çok net bir şekilde anlatıyor. Genel olarak SS13 biraz öğrendiğiniz vakit hayatınızı ele geçirecek, sizi kahkahalara boğacak aşırı komik durumlara gebe bir oyun.
Oyunda seçebileceğiniz sınıflar aslında birbirinden komik. Listelemek gerekirse;
Yönetici Rolleri
Captain
İstasyonun başındaki isim. Her şeyden siz sorumlusunuz. Genel olarak kaptan olmak sorumluluk gerektiren ve zor bir rol olabilir, tabii siz öyle olmasını isterseniz. Eğer sıkılırsanız köprünün anahtarlarını önünüze gelen ilk kişiye verip keyfinize de bakabilirsiniz.
Head of Personnel
İstasyonun sorunlarını yok sayan, işi olmayanlara iş dağıtımı yapan ve genel olarak kendini kaptan sananlara Head of Personnel denir. Uzayda insan kaynakları olmak ne kadar keyifli olabilir diye soruyorsanız bir de istasyon palyaçosuna kaptan kartı verebildiğinizi düşünün.
Güvenlik Rolleri
Head of Security
İstasyonun güvenliğinden sorumlu olan isim sizsiniz. Genel olarak uzay kanununu kitabına göre uygulamak zorunda olsanız bile bunun ağırlığını hissetmenize gerek yok. Şüpheli bulduğunuzu içeri alın, işkence edin, dövün, öldürün, kimse size bir şey diyemez.
Warden
Ofisinizde oturun ve güvenlik kameralarına bakın. Her isteyene silah verin ve genel olarak uzay hapsine atılanlara işkence yapın. Çünkü Warden olmak bunu gerektirir.
Security Officer
İstasyonda Head of Security’nin istekleri doğrultusunda destan yazın, veya bu istekleri yok sayın, kendi destanınızı yazın. Her türlü destan yazabilirsiniz. Devrimcileri dövün, suçsuzları hapse atın, palyaçoyu taciz edin.
Detective
Oyunun en havalı karakteri olarak uzay kovboyluğu yapın. Sigara için, herkesten şüphelenin. İşe yaramaz dedektif cihazlarınızı olay yerine götürün ve genel olarak sadece güvenliğin yanında cool görünün.