2015’te görüp görebileceğimiz son Marvel Cinematic Universe‘te geçen iş olan Jessica Jones, en sonunda çıktı. Biz de, Daredevil’a yaptığımız gibi; yine bölümleri tek tek inceliyor; ardından birkaçını beraber bir yazıya dönüştürüyoruz. Bu gördüğünüz, yazıların birlikte anlamlı bir kısa özet oluşturması için tasarlanmış ilk paragrafları. Sırf burayı okuyarak, genel kanaatimizi çözebilirsiniz. Daha detaylı yorumlar, easter egg tespitleri ve analizler arıyorsanız, maddelerdeki linklere tıklayın. Yazılar spoiler’sızdır!
İlk üç bölümün incelemeleri için, şuraya tıklayın.
4. Dördüncü Bölüm: Temel Problem Çok Bariz: Strüktür
Dördüncü bölüm itibariyle; biraz beylik konuşmak daha da mümkünleşiyor. Bu dizi iyi anlara sahip olması çok muhtemel, etkileyici dakikalar ve sahneler sunması çok olası bir iş. Ama bunları üst üste koyarak dahi bir Daredevil seviyesine yaklaşamayacağı da bariz. Zira dizinin problemi, strüktüründe yatıyor. Jessica Jones, ana kötüsünü çok erken belirginleştirerek; aciliyet getirmeyi belki başarıyor; ama bu aciliyetin altında da bazı şeylerin inşa sürecini dayanılmaz kılma hatasını işliyor.
5. Beşinci Bölüm: O Bahsettiğimiz İyi Anlar, Buradalar!
O bahsettiğimiz iyi anlar, dizinin beşinci bölümünde baya net bir şekilde çıkıyorlar karşımıza. Dizi genel olarak hâlâ strüktür problemleriyle boğuşmayı sürdürüyor; ama öte yandan da bazı etkileyici sahneler, gergin sekanslar, ilgi çekici karakter dramaları da sunabiliyor. Şimdilik, bunlar Jessica Jones’u genel hatlarıyla kötü dizi olmaktan kurtaran şeyler. En nihayetinde, finale doğru artarlarsa, “iyidir ya, izleyebilirsin” kıvamına da çekebilecekler belki.
6. Altıncı Bölüm: Kürtaj Falan Derken, Ne Sert Gidiyorsun Sen Sevgili Dizi?
Jessica Jones’un beşinci bölümden sonra biraz daha açılması, biraz daha kendine gelmesi; eğlenceli olan şeylerin daha sık karşımıza çıkması; altıncı bölümle beraber bir sabit olarak perçinleniyor. Dizi, hem temel aldığı çizgi roman Alias‘ın yer yer kör göze parmak ve rahatsız edici sertliğinden bir şeyler ödünç almaktan çekinmiyor; hem de karakterlerini ve hikayelerini daha ilgi çekici, daha keyifli şekillere sokabileceğini tekrar tekrar ispatlıyor. Önceki bölümlerde bahsettiğimiz strüktür problemleri, artık diziyi “meh” yapan faktörler değiller. Daha ziyade, “keşke olmasaymış da, epik olsaymış” dedirtiyorlar, o kadar.