Bilmeyenler için biraz tatsız bir olayın, çok da haddim olmayan özetini yapacağım müsaadenizle: Johnny Depp’e yönelik, aile içi şiddet ithamları. Merak etmeyin, magazin sitesi olmak gibi bir niyetimiz yok kısa vadede. Depp’i yargılamak gibi bir meramımız da yok. İşin sektörel bir yansıması var, onu incelemek istiyoruz sadece sizinle. Bunun için de öncelikle, Johnny Depp’e hakkında yeni boşanma davası açan eşi Amber Heard arasında yaşananları anlatmamız gerekiyor.
Heard, geçtiğimiz günlerde Depp’ten acil bir boşanma davası açtı. İlk etapta bu, Depp’in annesinin vefatından çok kısa bir süre olduğu için, Heard’e yönelik tepkilere sebep oldu. Heard, hem boşanmayı hızlandırmak, hukuki bir işlem yapmak; hem de muhakkak ki kendisine yöneltilen haksız ithamları temizlemek adına, mahkemeye Depp’in kendisini darp ettiğini delillerle sundu. Depp, o zamanki eşinin yüzüne telefon fırlatmış. Heard bunun üzerine polisi çağırmış ve kendisinin fotoğrafını çekmiş. Polisin o zaman tuttuğu olay yeri raporu da kayıtlara sunuldu, Heard’in çektiği fotoğraf da. Heard, bunun münferit olmadığını, tekrarlandığını, elinde gerekirse sunabileceği videoların da olduğunu söylüyor.
Peki bunun bizimle alakası ne? Johnny Depp’in yeni bir filmi vizyona girdi bildiğiniz gibi geçen hafta. Alice: Through The Looking Glass. İlk film Amerika’da ilk haftasonunda 116 milyon dolar gişe yapmış, tüm dünyada da 1 milyar doları aşmıştı 2010 yılında. Bu olaylar patlamadan önce, devam filminin giriş hasılat performansı için uzmanlar 80 milyon dolar gibi bir rakam öngörüyorlardı. Sonra filme kötü eleştiriler gelmeye başladı. Bu tahminler 50 milyon bandına düştü. Uzmanlar o zaman, “bu düşüş eleştirilerdendir, eğer haftasonu boyunca, biraz daha düşerse, bilin ki Depp’le ilgili haberlerdendir” dedi.
Gerçekten de düştü. Alice’in ikinci filmi, dört gün boyunca yorgan düşen 35 milyon dolar kazanabildi. Bir hafta önce tahmin edilenin, yarısından az.
Benim kendi görüşümdür, katılmamakta özgürsünüz; ama bunun Depp’in tabutundaki son çivi olduğunu düşünüyorum. Aktörle ilgili şahsi görüş oluşturmak, herkesin kendi insiyatifinde olan bir durum. Özel hayatında yaptıklarıyla ilgili bir duruş da değil benim sergilediğim. Duruş değil zaten. Bir analiz. Depp dördüncü Karayip Korsanlarından beri gişede saygıdeğer iş yapan bir filmde rol almıyordu. Hiçbir filmi festivallerde dolanmıyordu eskisi gibi. Burton’la işbirliği bile meyve vermemişti o arada. Şimdi ona eskiden bir milyar kazandıran bir role döndü… Ama onu da elinden düşürdü.
Film yıldızı olmak, sürdürmesi zor bir şeydir. Herkesin hit bir filmi olabilir, ama herkes yıldız olamaz. Her şeyin bir araya gelmesi gerekir; karizma, sempati, yetenek, doğru ortaklıklar, doğru seçimler, doğru bağlantılar… Depp’te uzunca bir süre bu vardı. Ama son birkaç yıldır, önce doğru bağlantıları, sonra doğru seçimleri, sonra doğru ortaklıkları tükenmişti zaten. Pek çok filmde de göremiyorduk o mitolojik yeteneğini eskisi gibi. E sempatisi de şu son olayla tükenince, elimizde gişede burnunun üstüne çakılan bir Alice oldu. Çünkü sırf karizmayla yıldız olunsaydı, Hollywood’da gündüz olmazdı zaten…
